Merhaba.👏
Bölümü eğer beğendiyseniz etkileşimin artmasına fayda sağlamanız beni çook mutlu eder ♥️
Minik yıldızlarınıza ihtiyacım var ☺️
KEYİFLİ OKUMALAR🙏
"- O yemeğe bu kez sen katılacaksın Zeynep. Ben senin ne yaptığını anlıyorum. Ama yemezler. Beni biliyorsun inadım tuttuğunda asla pes etmem. Kaç gündür Yaman Bey ile beni yalnız bırakmaya çalışıyorsun. Ne bekliyorsun ki? Minik bir kıvılcımla her yer tutuşacak mı zannediyorsun? O işler öyle değil canım seni aydınlatayım. Göz önündeki ateş büyük bir yangına dönüşmeden söndürüverirler."
Kollarını birbirine kavuşturmuş, yüzünde aptal bir sırıtmayla bakan Zeynep işleri hiç kolaylaştırmıyordu. 'Benim aklımda bir hinlik var' sözünün sinsi sırıtışı sinirlerimi bozuyordu.
"- Demek konuşmayacaksın. Sen bilirsin. Bn de Yaman Bey'i arayıp yemeğe katılamayacağımızı söylerim." Ateş Holdinge ait telefonu elime aldığımda rehbere girip, parmağımı Yaman Bey'in numarasını üzerine getirdim. Blöf yapıyordum. Elbette ki aramayacaktım. Bir şekilde o yemeğe katılım sağlanacaktı. Attığımız imza ve yüklü miktarda fesih tazminatı söz konusuyken, bunu yapamayacağımı Zeynep te en az benim kadar biliyordu.
Kan dondurucu sakinliğimi koruyarak yatağında oturup tepkisiz kalan Zeynep'e döndüm tekrar. "-Bak anlamıyorsun. Bu gün adama o kadar laf söylemişken tükürdüğümü yalayamam. Bu akşam o yemeğe gitmeni sırf bu yüzden istiyorum inan bana. Bizim de bir gururumuz yok mu yani? Lütfen Zeynep. Benim gittiğim takdirde Yaman Bey'in takınacağı tavrı kaldıramayacak kadar gerginim."
"-Tamam. Gideceğim. Ama sen bizim ne şartlarda ortak olduğumuzu unutuyorsun bazen. Hatırlatayım Afra; ben bu işlerden an-la-mam. Bu kadar büyük bir taşın altına elimi koyamam . Sen de beni anla. Fikirler senden, koşturmaca benden. Bana 'git şu çiçeklerin kombinlerinden şu kadar adet yaptır' de yaptırayım. Ya da 'gidip şu çizimlerin bilgisayarda taslağını oluştur' de oluşturayım. Ama benim hayal gücüm seninki kadar gelişmiş değil."
"Tamam sen bu gece kurtarıcım ol, söz bir daha senin omuzlarına yüklemeyeceğim istemediğin şeyleri. Ama bu gece gerçekten gidecek halim yok." Olmazdı tabi... Sabah söyledikleri, yaptıkları, baktıkları... Aklımın meydanında savaş veriyordu bütün her şey. Ateşkes sağlanmadan itilaf topraklarına adım atamazdım.
Zor da olsa Zeynep'i yatağından ayırarak bu gece için hazırlamaya başladım. Zümrüt yeşili, dizlerinin üstünde zarif bir elbise giyip sarı saçlarını dalgalı bir şekilde dağınık bıraktık. Hafif makyajı ve zümrüt yeşili taşları olan büyük küpeleri tamamlayıcı kombini olurken, bütün bunlara siyah bilekten bağlamalı siyah stiletto ayakkabıları eşlik etti.
Kalan kısacık zaman diliminde, kahvelerimizi içerek Yaman Bey'i beklemeye başladık. Yaklaşık olarak kırk beş dakikayı geride bıraktığımızda, Yaman Bey'in bana verdiği şirket hattı çalmaya başladı.
"Alo? Merhaba Yaman Bey."
"Merhaba ben kapınızdayım. Yemeğe çok az vakit kaldı." Merhaba demeyi öğrenmişti. Bu gn söylediklerimin etkisinin olup olmadığını düşünürken, bu kadar heyecanlanmış olduğuma inanamıyordum. Alt tarafı bir telefon görüşmesi yapıyorduk. Kalbim biraz sakin atamaz mıydı?
"Yemekte size Zeynep Hanım eşlik edecek. Hemen söylüyorum kendisine. İyi eğlenceler Yaman Bey."
Uzun süren bir sessizlik oluştu. Hiç bir şey duymadığım saniyeler o kadar uzundu ki telefonu kapattığını bile düşünebilirdim. Ama hattın diğer ucunda olduğunu biliyordum. Sessizliğe karışan derin bir soluğun arkasına getirilen kısacık 'iyi geceler', gecemi iyi yapmaya yetebilirdi. Bezgin bir kabulleniş vardı iyi gecelere saklanmış. Hayal kırıklığını andıran bu kabulleniş, Yaman Ateş'e karşı kazandığım zafer demekti benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKELİ BALO (Yakında Devam Edecek)
Ficção GeralAklım beynimi terk etmiş, kalbim bedenime ağır gelmişti. Nefesinin nefesime kattığı bir şey varsa da, kesinlikle hücrelerime zarar veriyordu. İki nefes birbirine karıştığı zaman, katlanarak çoğalıyormuş. Sonra da nefes alış verişler hızlanıyormuş...