Alp'le akşama kadar ilk restoranda sonra bir kafede oturmuş laflamıştık. Bir yarım saatlik süreliğine Rüya yanımıza uğraşmıştı ama ders çalışması gerektiğinden fazla kalmamıştı.Mirza sürekli ya mesaj atıyor yada arayıp nasıl olduğumu soruyordu. O sordukça ben kızarıyor Alp'in merak etmesine yol açıyordum. Saat 8 olduğunda birlikte vakit geçirme kararı almıştık. Mirza'nın evinde kendi arkadaşları, Olcay ve Defne ile bir de biz oturacaktık.
Yolda giderken Alp canı çektiği her şeyi ince ayrıntıya kadar doldurmuştu. Şahsen biraz dinlenip uyumak istiyor olmama rağmen sesimi çıkartmadım. Evin ziline basarken bile gürültüleri dışarıya kadar geliyordu. Kapıyı açan Mirza ilk Alp'le selamlaşıp onu içeri aldı. Görüş alanımı kapatarak beni göz muayenesinden geçirirken gülümsüyordum.
-"Ağrın sızın yok değil mi ? Eminsin." diyince başımı olumsuz anlamda salladım.
Birisi duyarsa fena rezil olurdum.
Mirza da uzatmayıp belimden ittirince beraber kalabalık oturma alanına girmiş bulunduk. Herkesle ayrı ayrı selamlaştıktan sonra Defne'nin yanına sandalyenin birine oturdum.
-"Ee görüşmeyeli nasılsın ?" Defne ile havadan sudan başladığımız sohbet ile beraber diğerleri de katılmıştı. Öğrendiğime göre Aydın'ın bir kaç gün sonra düğünü varmış. Açıkçası şaşırdım çünkü beklemiyordum.
Daha sonrasında ise annem arayınca onunla konuşmaya balkona çıkmıştım. Neredesin ve gelecek misin sorularına yanıt verip kapattım. Şehrin ışıl ışıl manzarasına bakarken arkamdan karnıma dolanan kollar ile gözlerimi kapayıp göğsüne sırtımı yasladım.
Burnunu yanağıma sürtüp öpünce istemsizce gülümsedim. Sevilmek elbette güzel bir histi fakat Mirza tarafından sevilmek dünyalar bedel bir güzelliği var.
-"Yanımda otur." dedi sessizliği bozarak.
Kollarının arasında ona döndüm ve uzanıp çenesini öptükten sonra onunla birlikte içeri girdim. Dediğini yapıp koltukta yanına sıkıştım.
-"Ben gideyim artık yarına erken kalkacağım." diyerek Alp ayağa kalktı ve elindeki içki şişesini masaya bıraktı.
-"Bende geliyorum." dedim kalkıp.
Mirza'nın bakışlarına maruz kalınca ona sevimli olan gülümsememi gösterdim.
-"Şey dediği gibi geç oldu o gidiyorken bırakır beni de." dedim kızmaması için.
-"Ben bırakırım otur." dedi dik bakışlarını kesmeden.
Bir anda niye böyle sert erkeğe bağladı anlayamadım.
-"Gerek yok abi ben bırakırım ne olacak ?" dedi Alp bana katılarak.
Daha sonra Mirza biz çıkana dek bir şey söylemedi. Eve geldiğimde ona geldiğimi söylediğim bir mesaj atmıştım ama kendisi tarafından görüldü yedim. Cevap vermedi beyefendi.
Uzun rahatlatıcı duşun ardından neden cevap vermediğini düşünemeden uyuya kalmıştım.
Ertesi sabah ise telefonda Mirza'dan bir bildirim gelmemişti. Uykulu uykulu gözlerimi ovuşturup numarasına tıkladım. İkinci çalışta açtı.
-"Efendim ?" dedi fazlasıyla mesafe içeren sesiyle.
-"Günaydın." dediğimde yeni uyandığım için sesim boğuk çıkmıştı.
-"Günaydın Duha."
Al işte var bir şey.
Derin bir nefes alıp gözlerimi tavana diktim.
-"Neden tuhafsın ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU
Romance-"Aramızda olan önemsiz sayıları umursamadan senin olmak istiyorum." 18.02.19 "Anlamayanlara ve anlamak istemeyenlere dip not ; bu bir yaş farkı hikayesidir. Yaş farkı günümüzde olan 6-7 yaş gibi sıradan bir fark değildir. İdrak edecek olgunluğa er...