° 34

111K 3.6K 236
                                    

Oturmaktan kusacak hale geldiğimde koltuktan destek alarak kalktım. Hamileliğimin altıncı ayında minik kızımızın artık beni yorduğu zamanlardaydım. Ama herkesin bir işi olduğu için yalnız kalmaktan çok bunalıyorum.

İlk başlarda öğrendiğinde sevinçten ne yapacağını şaşıran Reyhan anne neredeyse sürekli geliyordu. Ancak şu sıralar tek takılıyorum.

Artık dayanamayacağımı anladığımda kalkıp giyinme odasına geçtim. Yaklaşık bir saat önce sıkıldığımda saçlarımı düzleştirmiş makyaj yapmıştım bu yüzden sadece giyinecektim. Kış ayına uygun kalın siyah elbiseyi dolaptan alıp çekiştire çekiştire giyindim. Karnımdan dolayı her şey benim için zorlaşmıştı.

Biraz nefes alıp ardından uzun streç çizmeleri ayağıma geçirdim. Siyah bir kaban ve çanta ayarlayıp evden çıktım. Mirza'nın yanına gitsem sorun olmazdı sanırım.

Evden çıktığımda dışarıda iki tane koruma vardı. Beni görünce birisi yanıma yaklaştı.

-"Duha hanım bir şey mi istemiştiniz ?" diye sordu.

-"Hayır , Mirza'nın yanına gideceğim."

-"Tabi buyrun." Park halinde duran arabadan birine binmeme yardım ettikten sonra çalıştırdı. Şirkete gelene kadar kızlarla mesajlaşıyorduk. Olcay ve Rüya iki ay önce evlenmişlerdi ve Arca ailesinin evinde yaşıyorlardı. Alp ve Defne ise onlardan bir ay önce sade şık bir nikahla sonunda kavuşmuşlardı. İkisi bizim oturduğumuz eve yakın bir yerde yaşıyordu. Rüya ile elti oluşumuz eğlenceliydi. Fakat evde Özden'le anlaşamadığı için biraz sıkıntılıydı.

Kendi aileme gelecek olursam annem hamileliğimi öğrendiğinde sevindiğini söylemişti. Bir kaç kez de kızım için hediye alınca beni fazla fazla şaşırtıyordu. Demirhan abim yine yurt dışına dönmek zorunda kalmıştı. Geniş arkadaş grubumuz ise sık sık bize geliyordu. Yada Aydın'la Hande'nin evinde toplanıyorduk.

-"Sizi beklememi ister misin ? "

-"Hayır teşekkürler gidebilirsin." diyip arabadan indim.

Hava o kadar soğuktu ki titreye titreye şirkete girmiştim. Mirza'nın katına çıkıp odasına yürüyordum ki sekreteri ayağa kalktı.

-"Hoşgeldiniz Duha hanım."

Tebessüm edip
-"Hoş buldum." dedim.

Gözleri odaya gidip geldi.
-"Şey Mirza bey şimdi çıktı sayılır. Burçin hanımla öğle yemeği yiyeceğini söyledi. Ama şimdi arayıp geldiğinizi söyleyebilirim yada siz-"

Elimi kaldırıp susmasını belirttim.

İşlerin yoğunluğundan benimle vakit geçiremeyen eşim , kız arkadaşıyla yemeğe çıkıyordu. Bunun şokunu atlatırken nefesim soluk borumda takıldı kaldı.

-"Yok...sağol."

Titreyen bacaklarımı güçlükle hareket ettirip asansöre geri girdim. Gözlerim göz yaşlarımla dolmuş taşmıştı. Normalde de bu duruma etkilenirdim ama hamileliğimde duygularımı aşırı yaşadığım için şuan kalbim yıkılmıştı.

Herkesin içerisinde ağlamamak için dudağımı ısırıp hızlıca dışarı çıktım ve yoldan geçen taksiye bindim. Yanına gideceğim kimse yoktu. Mecburen evin adresini verdim. Taksinin içerisinde göz yaşlarına boğulurken hafiften sancı giren karnımı tuttum.

Sakin olmam gerekiyordu ama olamıyordum.

-"İyi misiniz ?"

Taksicinin sorusunu cevaplayamadan sancı artınca acıyla bağırdım. Doktorum her zaman stresin üzüntünün etkileyeceğini söylerdi. Ve kızım şuan annesinin kötü olduğunu hissediyordu.

TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin