° 32

120K 3.7K 520
                                    


Sabahın ilk ışıkları görünürken beni sıcak tutacak spor kıyafetler giyinip yola koyulmuştum. Bir süredir ihmal ettiğim babamın yanına geldiğimde yaşlı gözlerle gülümsedim.

Ah benim canım babam.

Keşke biraz daha ömrün olsaydı da birlikte mutlu olsaydık.

-"Gelemediğim için beni affet babam. Ama beni izlediğini gördüğünü biliyorum. Her seferinde sana ne kadar üzgün olduğumu anlatıp dururdum...artık Mirza var. Senin gibi koruyup kolluyor beni. Keşke sende tanışabilseydin." dedim ve kıvrılmış dudağımı ısırdım.

İç çeke çeke ağlamaya başlamadan önce soğuktan donmaya yüz tutmuş ellerimi yüzüme bastırdım.

Burası benim için içimi dökme yeriydi. Dolup dolup rahatlamaya geldiğim tek dayanağım babamdı. O neredeyse bende oradaydım.

-"Senin gibi güzel bir kız yalnız başına dışarı çıkmamalı diye düşünüyorum." 

Yaşlarımı silmeme neden olan ses beni şaşırtırken aynı hızla arkama döndüm.

Demirhan abi ?

Kollarını geriye açınca burnumu çekerek ayağa kalktım ve sıkıca sarıldım. Göğsünde ağlamaya devam etmeme izin vermesi beni mutlu ediyordu. Sanırım şuan birinin şefkatine ihtiyacım vardı.

-"Nişanlın olacak gereksiz seni neden yalnız bırakmış merak ediyorum."

Mirza'ya söylediği kötü söz yüzünden kaşlarımı çatıp geri çekildim. Yaklaşık on dakikadır ona sarılmış ağlıyordum ve bu bana yetmişti.

-"Hey nişanlım hakkında öyle konuşma !" diyip göğsüne vurunca gülerek sarıldı.

-"Bana haber vermediğin için sana kızmaya gelmiştim. Evde bulamayınca burada olduğunu düşündüm."

Geri çekilip saçlarımı geriye attım ve gülümsemeye çalıştım.
-"Hoşgeldin Demirhan abi. İyi ki geldin. Çok özlemiştim." dedim.

-"Bende ufaklık bende. Hem seni hem buraları özlemişim. Bizim hayta benim yerimi iyi doldurunca gelmeyi bir süre ertelemiştim. Ama seninde benden izinsiz nişanlandığını duyunca hemen gelip görmek istedim."

Ah demek ki sırada Mirza'yı Demirhan abime sevdirmek var.

Demirhan abi , Alp'in abisi oluyor. Ondan daha çok bana abilik yapmıştı. Özellikle babamı kaybettiğim dönemlerde benden elini hiç çekmedi. Yalnızca uzun zamandır yurt dışında kurduğu şirketinin başındaydı ve işlerinden dolayı görüşemiyorduk.

-"İlk önce eve gidelim de şu kırmızı burnunu ısıtalım. Sonra karnımızı doyururuz." diyip kolunu omzuma attı ve mezarlığın çıkışına kadar çekmedi.

Aklıma Mirza'nın düşmesiyle elimi telefonuma attım.

Günaydın mesajına karşılık aynı şekilde mesaj atıp ekranı kitledim. Eve gittiğimizde annemle teyzem evde yoklardı. Demirhan abi geniş cüssesiyle koltuğumuzu kaplarken odamda hızlı bir duş almış eşofman takımımı giyinmiştim. Saçlarımı tepemde topuz yaptıktan sonra da telefonumla birlikte merdivenlerden indim.

-"Nerede kaldın prenses ? Bu gövde bu kadar süre aç kalamaz güzelim. "

Demirhan abiye gülerken yanıma gelip başımın üstünü öptü. Hilal teyzenin hazırladığı masaya yan yana otururken telefonum çalmaya başlayınca gözlerimi ekrana çevirdim.

Sesini özlediğim sevgilim arıyordu.

-"Mirza ?" diyerek açtım.

-"Bebeğim. Ne yapıyorsun ?"

TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin