° 33

117K 3.6K 191
                                    


Akşam için hazırlanırken arkamdan sarılıp enseme öpücük konduran kocama döndüm.

Yine ona yakışan takımlarından birisini giyinmişti. Malum sıcaklardan ceket yerine genelde yelek tercih ediyordu.

-"Çok mu çok yakışıklı olmuşsunuz." dedim gülümseyip.

-"Siz de çok mu çok harikulade gözüküyorsunuz hanımefendi." dedikten sonra elimin üzerini nazikçe öptü.

Aynaya geri döndüğümde açık kalan düğmemi kapatıp üzerimi düzelttim. Yaz mevsimine uygun şirin bir elbise giyinmiştim.

-"Yine kısa kısa giyinmeye başladın mı ?" Arkamdan homurdanan Mirza'ya göz devirip dolaptan çanta seçmeye geçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-"Yine kısa kısa giyinmeye başladın mı ?" Arkamdan homurdanan Mirza'ya göz devirip dolaptan çanta seçmeye geçtim.

-"Ağustos ayında ne giymeliyim sevgilim ?"

-"Eve dönünce tartışırız."

Ona öpücük gönderip yatak odamızdan ayrıldım. Arkamdan gelirken aklıma gelen ayrıntı yüzünden suratım asıldı. En yakın zamanda hastaneye gitmeliyim.

Evin çıkış yolunda yürürken popoma yediğim şaplakla çığlık atıp kahkaha attım.

-"Çığlıklarını akşama sakla bebeğim." Arkamdan boynumu öpüp arabaya bindi. Yavuz bu haftalık yoktu bu yüzden arabayı kendisi kullanıyordu. Ön kapıyı açıp bindikten sonra havanın sıcaklığı karşısında bir dakika da terlemiştim.

-"Şimdi soğur." dedi düşüncelerimi okumuş gibi.

-"Ev serin olunca hava anlaşılmıyor." dedim elimle yüzüme rüzgar yaparken.

Büyük aile evine geldiğimizde kapı daha çalmadan açılmıştı. Arabadan inip hizmetliye gülümsedikten sonra içeriye geçtim.

-"Hoşgeldiniz !" dedi geniş aile bizi gördüğünde.

-"Hoş bulduk. " diyip hepsini teker teker öptüm.

-"Oturmadan masaya geçelim." dedi Reyhan anne. Bu yüzden hep beraber oturduk. Buraya geldiğimiz zamanlarda gerginlik olmaması için Hüma ve annesi evde olmuyordu.

Çeşit çeşit yemeklerin olduğu masada yemeğimizi yerken ağzıma tuhaf bir tat geldi. Midem inanılmaz derecede bulanırken zar zor yutkundum. Yemeğin sonuna kadar kendimi kasarken bittiği an elimi yıkama bahanesiyle hızlıca banyoya gittim. Kapıyı kapatacakken arkamdan gelen Defne içeri girmişti fakat ona bakamadan klozete eğildim. Kapı kapanma sesinden sonra saçlarımı tutmuş belime destek vermişti.

-"Yüzünün sararmasından anlamıştım. Ne diye o kadar bekledin ki ?!"

Öğürmekten yüz kaslarım ağırdığında geri çekilip lavaboda ağzımı çalkaladım. Çekmeceden açılmamış diş fırçası verince teşekkür edip dişlerimi hızlıca fırçaladım.

-"Yüzüme bak." dedim üzülerek. Bütün rimelim göz altlarıma akmıştı.

-"Sen bekle ben bir şeyler alıp gelirim." diyip banyodan ayrılınca ıslak mendille gereken yerleri temizledim.

TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin