Günüm yine her zamanki gibi başlamıştı. "Çık artık şu odandan!" Yoora her zamanki gibi bana bağırıyordu. Neymiş hiç sosyal değilmişim. Hem sosyal olsam nolurdu ki hayatımda neyi değiştirirdi? Bu dünyadaki hiçbir güç beni sosyalleştiremiyecek!
Yoora ile aynı evde kalıyordum. İkimizde küçükken ailemizi kaybetmiştik. Bir şekilde yollarımız kesişti. Onu çok seviyorum ailem kadar değerli ama bazen çok inatçı ve sinir bozucu olabiliyor.
İnsanlarla aram pek iyi değildi. Bu sanırım bana çocukluğumdan kalan bir durumdu. En büyük korkum insanların benimle alay etmeleri ve herkesin içinde rezil olmam olabilirdi.Tabi ki bundan kurtulmak için çok çaba sarfettim ama hala bir değişim yok. Şu anda da psikologla randevum var.
"Bu sefer iyi geçicek hissediyorum Hana" Yoora elini omzuma koydu ve pat patlayarak "Elinden geleni yap fighting!" diyerek bağırmaya başladı. Tabi ben onun bu çocukça hareketine göz devirerek evden çıktım. Asla otobüse binmezdim orada nasıl bir sakarlık yapacağımı kimse bilemezdi! Taksiye binmeyi de pek tercih ediyorum denilemezdi, genellikle yürürdüm. Ama şu an taksiye ihtiyacım vardı.
Gördüğüm ilk taksiyi çevirip biner binmez başımı cama gömdüm ve inene kadar hiç ses çıkarmadım parayı şoföre verip hastaneye girdim.
Tam her şey güzel gidiyor derken bir adama çarptım. Ben kafamı kaldırmadan özür dilemeye çalışırken adam bağırmaya başladı. "Önüne baksana sen bugünde bütün deliler beni buluyor gözünün önünü göremiyor musun?"
Ne ben yanlış mı duymuştum? O bana DELİ mi demişti. Birincisi beni herkesin içinde azarlayarak rezil etmişti. İkincisi bana hakaret etmişti.
Bittin oğlum sen! Zaten daha ne kadar dikkat çekebilirdik ki!?
" Bana baksana sen beni herkesin önünde rezil ettiğin yetmiyor bide hakaret mi duyuyorum sırf çarptım diye kendini ne zannediyorsun?"
"Şuna bak minik prenses rezil olmaktan mı korktu. Daha ben seni çok rezil edeceğim bekle ve gör."
dedikten sonra yanağımı iki parmağının arasını şıkıştırıp çekiştirdikten sonra arkasına bakmadan gitti.
Zaten neden baksın ki? Ama bir saniye o bu katta olduğuna göre onunda psikolojisi bozuk demektir zaten konuşmasından da yeterince belliydi." Ah nasıl birine çattım ben!!?"
"Bayan Hana'nın sırası"
Hemşireyi duyar duymaz içeri daldım bugün bana ne oluyordu böyle?Randevum biter bitmez eve doğru yürümeye başladım. Zaten rezil olmuştum tabi daha kötüsü de olabilirdi. Bir de bu yüzden depresyona giremezdim. O adamı bir daha görürsem dersini vericektim. (İstemediğin kadar görüceksin merak etme😉)
Anahtarımı çıkarıp içeri geçtim. Yoora üzerime atlamamıştı, belli ki evde değildi. Bu da benim işime gelirdi.▪️▪️▪️
AkşamYoora eve mutlu bir şekilde dönmüştü
Ama ben düşünceliydim iş bulmam gerekiyordu ama benim için asla kolay bir şey olmamıştı bu.
Nasıl bir işin bana uyacağını bilmiyordum maddi sorunlar nedeniyle üniversite okumamıştım. Ayrıca herhangi özel bir yeteneğimde yoktu. Mülakatları geçebileceğimi sanmıyorum.
"Hadi ama Hana sabahtan beri surat asıyorsun görende bir şey oldu sanır" "Sorun yok sadece iş mevzusunu düşünüyordum."
"Kafana çok takma hem ben seninle nasıl arkadaş oldum? Bu kadar somurtkan biriyle asla takılmazdım." "Yoksa sen bana büyü mü yaptırdın Hana?"
Dedikleri tamamen saçma şeylerdi dayanamayıp kahkahalara boğuldum. "İşte benim arkadaşım" Yoora da bana katıldı "Yeter daha fazla gülersem yarın mülakatta konuşamıyacağım" diyerek yatak odama çıktım. İyi bir uyku çekip yarın başarılı olmalıydım. İyi şeyler olacağını hissediyordum.▪️▪️▪️
Yarın
İşte gelmiştim derin bir nefes alıp tam şirkete girecekken tanıdık bir ses duydum yani sanırım daha önce duymuştum
"Rezil prenses'te buradaymış daha çok rezil olucaksın biraz sabret. "Selam minnoşlarım biliyorum ilk bölüm biraz sıkıcı oldu ben bu yola yeni başladım eğer oy ve yorumlarınızla Bana destek olursanız çok sevineceğim eksiklerimi ve beğenmediğiniz yerler varsa lütfen belirtin ve okumaya devam edin sonraki bölümler için" ekşın" bol bende
*Öpüldünüz💋*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Menacing Game ✓
Fanfiction"Bu oyunda sadece birimiz kalıcak Min Yoongi" "Aynen öyle güzelim yenilmeye hazır ol!"