〰️12. 〰️

140 40 8
                                    

Hana'nın Anlatımından :

Anahtarı kapıdaki anahtar girişine yerleştirdikten sonra çevirerek kapının açılmasını sağladım.

Odaya şöyle bir göz gezdirdikten sonra masanın etrafından başlayarak odayı taradım.

Bir şey bulamayınca Bay Kim gelmeden çıkmalıyım diye düşünerek arama işime son verdim.

Büyük ihtimalle başka bir yerde unutmuştum. Ama şimdi bu anahtarı kime verecektim?

Yoongi'den almıştım ancak oda Bay Kim'e aitti. Anahtarın Yoongi de olmasının bir sebebi vardı elbet! Bu yüzden tekrar Yoongi'yi aramaya başladım.

Hayatım aramakla geçiyordu resmen. Bazen kim olduğumu da arıyordum. Arada bir de olsa içimden tanımadığım bir Hana çıkıyordu. Şu sıralar onunla çok karşılaşıyorum.

Özellikle de Yoongi'yleyken.

Koridorun sonlarına doğru gördüğüm iki bedenle o tarafa doğru ilerlemeye başladım.

Yaklaştıkça yüzlerini daha iyi seçebiliyordum.

Öndekinin arkasını dönmesiyle Yoongi olduğunu anlamıştım. Ancak arkasındakinin kim olduğunu göremiyordum.

Bana her zamanki gibi sırıtarak bakıyordu. Bu bakışını sevmiyordum. Sanki bana kaybettiğimi söylüyordu.

İlerleyerek önünde durdum ve ona anahtarları uzattım. O ise anahtarları almadan önümden çekildi ve arkasından bana sinirle bakan Tae'yi görmemi sağladı.

İyi de yine ne yapmıştım ben?..

Taehyungun'un Anlatımından :

Hana'nın kolundan tuttuğum gibi asansöre sürükledim.

Asansör inene kadar hiçbir şey söylememiştim. Ona çok kızgındım.

Daha benimle düzgünce bir randevuya bile çıkmamıştı.

Videoda gördüğüm çoçukla yemek yemiş, içmiş, bir de öpüşmüşler miydi yani?

Buna katlanamazdım. Hanaya olanları sorup emin olduktan sonra ona da hesap soracaktım. Beni gördüğüne hiç mutlu olmayacağı kesindi.

Hanayla şirketin dışına çıktıktıktan sonra durdum ve onu önüme çektim.

"Hana DÜN GECE O ÇOCUKLA NE YAPIYORDUN!!"

Sesim biraz yüksek çıktığından olsa gerek biraz ürkmüş görünüyordu ama şuan kendimi kontrol etmekte zorlanıyordum.

"H-hangi ç-çocukla.?"

Başkası da mı vardı? Bu kız beni delirtmek mi istiyordu?!

"Dün gece kaç kişiyle görüştün Hana? Şu dişlek çocuğu diyorum."

"H-ha o mu? Sadece biraz içtik, bana eşlik ediyordu."

"Peki, tamam sakinim. Peki seni neden öpüyordu?"

"Nee?.."

"Her şeyi gördüm tamam mı? Eğer benimle sadece eğleneceksen uğraşmayalım ha? Burada bırakalım."

"Taehyung cidden beni öptüğünden haberim yoktu. Gerçekten çok sarhoştum."

Sessiz kalıp konuşmasını beklemiştim. Ama o gözlerimin içine bakıyordu. Sarhoşken ne yaptığını madem bilmiyordu neden onunla gidiyordu?

"Hem sen nereden öğrendin o mu söyledi?"

"Konumuz bu değil Hana,sana güvenmem gerekiyor ama böyle bir şey... Ahh!! Kabullenemiyorum."

Hana'nın Anlatımından :

Gören de Jungkookla yattım sanar. Neyi kabullenemiyor anlamıyorum ki?

Tamam, güven önemli ama ikimiz de çok sarhoştuk ve ne yaptığının eminim o da farkında değildir.

Tae'ye doğru bir adım atarak ona sıkıca sarıldım.

" Üzgünüm oppa! Bir seferlik beni affetsen.Bir daha olursa kafama vurabilirsin."

"Bir daha diye bir şey zaten olamaz Hana! Seni de onu da öldürürüm."

Diyerek kafama vurdu. Hadi ama bir dahakine demiştim!

Gülerek ondan ayrıldım ve el sallayarak içeri girdim. Şimdi sıra günün görevindeydi.

Bay Min Yoongi'nin cezalandırılması gerekiyordu. Eminim şuan vicdanı nasıl rahattır.

Onunla iddiaya giren bendim kaybeden nasıl ben oluyordum ya!

Böyle bir şeyi asla kabullenemezdim! Onun yaptığı her şeyi burnundan getirecektim.

Yoongi'nin Anlatımından :

Elimde hala kullanmadığım bir koz vardı.

Aslında Taehyung'un buraya gelmesi tamamen bir tesadüftü.Sanırım tanrı benim yanımdaydı. (tövbe tövbe😅)

Hana'nın çantasındaki ajandayı alarak çantayı eski yerine bıraktım.

Büyük ihtimalle burayı aramıştır ama Jin ona geri verirdi.

Bununla ne yapardım bilemiyordum ama içini okumayacaktım. Sadece tehdit amaçlı kullanacaktım.

Okuyacak kadar da pislik değildim...

Asansörün kapısının açılmasıyla hemen içeri giren bedene baktım. Girer girmez kapı kapatma tuşuna bastı ve kimsenin girememesine sebep oldu.

Bana doğru bir adım attı. Sanırım bana çok kızmıştı ha!? Acaba o çık sadık olduğu sevgilisinden ayrılmış mıydı?

Aman bana ne ya! Şu an moralini bozabildiğime göre onu bir kez daha yenmiştim. Ve bu mutluluk bana yeterde artardı.

Parmağını göğsüme bastırarak konuştu.

"Yoongi istersen çok ileri gitme derim yoksa ben daha da ileri giderim!"

Beni tehdit mi etmişti o!

"Saygı ifadelerine ne oldu? Hala şirketteyiz haberin olsun."

"Senin de... Saygı ifadelerin de... Neyse."

"Hımm, Bir şey mi dedin?"

"Bu sadece yapıcaklarıma karşı bir uyarıyı. Ben hamlemi yaptığım zaman sen 10 skor geriye düşeceksin emin ol!"

"Eminim öyledir. Hana hanım!"

Kapı açıldığında asansörden çıkarak koridorda giderek küçülen görüntüsüne baktım.

Neden beni bu kadar heyecanlandırıyordu?

Onu izlerken bir anda yerdeki bedenine baktığımı gördüm. Ne o, düşmüş müydü?

Kahkaha atmadan duramamıştım. Kısa ve sinirli bir bakış attıktan sonra tekrar ayağa kalkarak yürümeye başlamıştı.

Ayrıca beni çok eğlendiriyordu.

Selam Minnoşlarım,

Tek bir sözüm var o da:

"SİZİ SEVİYORUUUUUMMMM❤️❤️"

*Öpüldünüz💋*















Menacing Game ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin