〰️9.〰️

151 41 9
                                    

Hatırlatma:

Hemen dudağımı dişlemeyi bırakarak
Kafamı yan tarafıma çevirdim. Çevirmemle çenemde hissettiğim baskı kafamı tekrar ona çevirmişti.

Tek fark şuan bana daha yakındı...

Şimdiki zaman:

Böyle bir şey beklemediğimden olsa gerek sandalyemin geriye gitmesiyle yerle buluşmuştum sanırım kafam kırılmıştı.

Etek giymediğim için  şükrederken Yoongi'nin bugüne kadar göremediğimiz kahkahalarını duyuyordum.

İnsan Bi yardım ederdi o sadece gülüyordu. Ve ben neden hala salak gibi yerde yatıyordum?

Kalkmaya çalıştığımda kolumla çarptığım bardak da üstüme dökülünce bütün talihsizliklerin beni bulduğunu anlamam uzun sürmedi.

"Rezil prenses daha az rezil olmaya çalış yoksa benim bir şey yapmama gerek kalmayacak."

Zaten bana yaptığı çokta rezillik bir durum değildi. Sadece bu işleri yapanları daha alt seviyede görmeleri dışında bir sorun yoktu.Bu benim yapacaklarımın yanında hiçbir şeydi.

Kalkıp masaya tekrar oturduğumda Yoongi ayağa kalktı ve kasaya doğru ilerlemeye başladı. Geri döndüğünde  ben de  kalkarak Yoongi'ye eşlik ettim.

Elimdeki büyük bir şansı kaçırmıştım. Oysa o kadar yakındık . Sonrası için işime yarayabilirdi. Üstüne üstlük sakarlığımı da konuşturmuştum.

_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_

Taehyung'un Anlatımından :

Hana'yı önceden tanıyordum. Yoksa bir yanına oturmayla aşık olacak bir tip değildim.

Normalde evinden çok çıkmazdı buna rağmen bu aralar onu çok sık görüyordum. Hayatında bir şeyler değişmiş olmalıydı ki mutlu görünüyordu.

Onu tek başına otururken görünce açılmanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüştüm.

Tek sorun onu hayatımdaki sorunlara dahil etmeyi istemiyordum. Ya benim nasıl biri olduğumu anlarsa! O zaman cidden biterdi ama onu seviyordum ve benden başka kimsenin de olamazdı.

Onu ziyaret etmek güzel olabilir düşüncesiyle araba anahtarını da alarak evden çıktım. İşe gittiğini görmüştüm bu yüzden ona söylemeyecektim. Sürpriz yapmayı severdim.

Hana'nın Anlatımımdan:

Şirkete gelir gelmez yedek giysilerimi dolaptan alarak sadece personel yazan kapıdan içeri girmiştim.

Sanki markette çalışıyorduk. Burada personelden başkası bulunmazdı herhalde.

Üzerimi değiştirerek dışarı çıktım. Saatin 13.00 olduğunu gördüm. Demek öğle yemeğini bile kaçıracak kadar zaman geçirmiştik. Sanırım Yoongi Bey bana alışıyordu.

Ama odasını zamanında bitiremezsem bana alışmış bir Yoongi görmeyi beklemiyordum. Bu yüzden hızlıca etrafı toparlamaya başladım.

Kapı sesini duymamla arkamı döndüm. Yoongi beyden başka kim olabilirdi ki?

Yavaşça bana yaklaştı ve önümde durdu. Bir adım daha atarak bana yaklaştığı sırada üzerime çıkacağını düşünmeye başlamıştım.

Nefesi yüzüme deydiği için gözlerimi kapatmıştım. Kokusu bile muhteşemdi.

Tam üzerime eğilicekken kapı tekrar açıldı ve gözlerimi açarak kapıya baktım.

Bu Tae'ydi. O buraya nasıl gelmişti bir fikrim yoktu ama biraz mutlu olmuş olabilirdim.

Yoongi kolunu arkamdaki dosyaya  atarak aldı. Sabahtan beri bunu yapmaya çalışıyorsa ne diye beni sıkıştırıyor. Adam manyaktı galiba.

Yoongi beni bırakarak hızlı bir şekilde kapıdan çıktı. Arada Tae'ye attığı bakışı ben bile görmüştüm ve bana öyle bakmadığı için mutluydum.

Tae'nin kolundan tutarak onu kafeteryaya götürdüm boş masa bulduğumuzda karşı karşıya oturarak sohbet etmeye başladık.

"Tae sen neden geldin?"

"Sevgilimin iş yerine gelemez miyim? Ya da o adamla çok mu meşguldünüz bölmek istemezdim"

Sinirle konuştuğunda biraz korktuğumu söyleyebilirdim.

"Öyle bir şey yok! Sadece dosyayı aldı gördün işte."

"Amacı dosyayı almak olsaydı önünden çekilmeni falan söylerdi herhalde."

Bende kendime bu soruyu sormuştum ama aksini düşünmek çok saçmaydı.
Durumu kurtarmak adına bir şeyler yapmalıydım.

"Tae sanırım psikolojik sorunları var. Psikoloğa giderken görmüştüm onu"

Bir anda Tae'nin bana bakışı değişmişti. Sanki acıyarak bakıyordu. Ama bana değilde Yoongi'ye karşı olduğu çok belliydi. Benimde psikolojik sorunlarım olduğunu bilse nasıl tepki verirdi acaba.

Tae ayağa kalkarak yanıma geldi ve alnımdan öperek geri çekildi. Bu çocuğun masumluğunu seviyordum.

"Hana akşam seni ben alacağım. Akşam görüşürüz"

Diyerek el salladı bende ona sallarken çoktan arkasını dönerek şirketten çıkmıştı.

Bende ofise geri döndüm ve işimi yapmaya başladım. Bir süre sonra Yoongi bey geldi ve odaya şöyle bir göz gezdirdi ardından bir şey demeden çıktı.

Yüzüme bile bakmamıştı. Tae'nin sevgilim olduğunu anladıysan işim iki kat daha zor olurdu bunu düşünmek bile başımı ağrıtıyorken gerçek oluşu nemi ne hale getirirdi.

Telefonuma gelen mesajla şirketin önünde bekleyen arabayı gördüm. Çantamı da alarak şirketten çıktım ve arabaya bindim.

  _/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_/\_

Taehyung beni eve bıraktıktan sonra iyi geceler dileyerek evine gitmişti.

Bense evimde yayılmanın rahatlığını yaşayacağım sırada Telefonuma gelen bildirim sesiyle elime telefonumu aldım. Mesaj Bay Min'den gelmişti. Düğün tarihinin hazır olduğuna dair bir mesajdı.

Bende teşekkür ettim ve Yoongi'ye bir şey söylememeleri gerektiği konusunda onları tekrar uyardım.

Planım iyi güzel gidiyordu da ben çok geriden geliyordum. Yoongi giderek benden uzaklaşıyor muydu yoksa yakınlaşıyor muydu?

Tae'den sonra uzaklaştığı kesindi. Başıma büyük bela almıştım bu daha da kesindi...

Selam Minnoşlarım,
Dün bölüm atamadım üzgünüm.😢
Sınav yüzünden aklım orada kalıyor tercihler falan....

Bu bölümde içime pek sinmedi ama siz yine destek verin.

Sizi seviyorum❤️
*Öpüldünüz💋*



Menacing Game ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin