"Yoora sen davetli bile değildin neden geliyorsun! İçeri bile giremeyeceksin."
"Fazla kalabalık var eminim aradan sıvışabilirim."
"Başına bir iş gelirse seni tanımıyor gibi yapacağım."
Yoora ile tartışıyordum çünkü benimle Yoongi'nin düğününe gelmek istediğini söyledi.
Neymiş gelecekteki eniştesini görecekmiş. Adam evleniyor hala benimle dalga geçiyordu.
Bense buraya zorla geliyordum. Gelmezsem garip olurdu,bu evliliği istemiyor gibi karşılanırdım.
Düğün salonundan içeri girdik etraf çokta abartılı olmayacak şekilde süslenmişti. Belki de süslenmiş bile diyemeyeceğim kadar.
Önlere doğru bir masa bularak oturduk. Onun zafer dolu gülümseyişini daha yakından görmek istiyordum. Eğer böyle ani bir karar almasaydı oyunu kaybeder belki de benim kocam olurdu.
Kocam olması çokta umrumda değildi. Zaten sonra boşanmayı düşünüyordum.
Masamıza oturan bedene bakışlarımı çevirdim. Bu Jungkook'tu. O şirkette bile çalışmıyordu neden gelmişti ki?
"Hana biraz daha öyle bakarsan sandalyemle birleşeceğim."
"A-Ah pardon. Neden geldiğini merak etmiştim de..."
"Babam Min şirketinin bizi kasten dolandırdıklarını düşünmüş ve Bay Min'le araları açılmış. Özür bağlamında ben de katılmak zorunda kaldım."
Anladım anlamında başımı salladım. O ise konuşmaya devam etti.
"Yoongi senin etrafında çok dolaşıyordu. Seni sevdiğini sanıp korkmuştum. Neyse ki şimdi evleniyor."
"Neden korkmuştun ki?"
"Şey-"
Eliyle kafasının arkasını kaşıdı ve gülerek kafasını arkaya attı. Utanmıştı ve bu hali fazla tatlıydı.
"Ben seni seviyorum ve... Benimle çıkar mısın diye sorucaktım. Uygun bir zaman bekliyordum sen şimdi sorunca-"
Alkış sesleriyle birlikte kafamı sahneye çevirdim, sahnede beliren çiftle kalbimin teklediğini hissettim.
Şuan neden mutsuzdum? En büyük düşmanım mutlu olduğu için mi? Ya da artık bir sevgilim olmadığı için mi?
Mutlu çiftleri görmeye dayanamıyordum. Sadece bir kere sevgilim olmuştu ve hüsranla sonuçlanmıştı.
Dün Tae bana karşı bir savunmada bulunmadı veya inkar da etmedi. Her şeyi kabullenerek sadece suçlamasını dinledi.
Ondan ayrılacağımı biliyor gibiydi yine de üzgün görünüyordu. Keşke onunla bu şartlar altında tanışmamış olsaydık.
Sahnede yürüyen çifte gözlerim takıldı Yoongi burada bile somurtuyordu.
Ve bu hali gülümsememe neden olmuştu. Masadaki şaraptan biraz yudum aldıktan sonra bakışlarımı beni hedefimden alıkoyan kıza çevirdim.
Sanki bir yerden tanıyor gibiydim. Tabi ya! Mi So'ydu. Beni okulda çok rezil etmişti kendisini de hiç sevmezdim zaten.
İki gıcık birbirini bulmuştu işte. Umarım mutlu olamazlardı.
Nikah memuru konuşmaya başladığında kafamı sandalyenin başına dayayarak gözlerimi kapattım.
Mi So'nun evet diye bağırışı kulaklarımı tırmalıyordu. Elimi tutan ellerle birlikte gözlerimi yeniden araladım ve Jungkook'a baktım.
Bana sevgiyle bakıyor ve elimi okşuyordu. Bakışlarımı tekrar Yoongi'ye çevirdim. O da gözlerini bütün salonun üzerinde gezdirirken gözlerim onunkilerle buluştu.
Sorulan soruyla birlikte ikimizde yutkunmuştuk. Bir bana bir de elimi tutan jungkook'a bakıyordu.Kaşlarını çatarak bize bakmayı sürdürdü.
Tüm davetliler vereceği cevabı bekliyor olmalıydı ki evet diyeceğini herkes biliyordu.
Yoongi ayağa kalkarak mikrofonu eline aldı ve sakince HAYIR dedi.
Ee herhalde bunu diyecekti...
HAYIR mı demişti?Yanlış duymuş olmalıydım. Ya da tüm salon da benim gibi duymuştu. Çünkü davetlilerden yükselen ses kulakları sağır edecek cinstendi.
Bay ve Bayan Min şaşkınlıkla Yoongi'ye bakarken Mi So'da öyle bakıyordu.
Nikah görevlisiyse bıkkın bir ifadeyle önündeki belgeleri toparlıyordu. Yoongi hareket edecekken kolundan tutan Mi So mikrofona doğru eğilmişti.
"Hahah Yoongi çok şakacıdır. Buraya birlikte geldik yani birlikte döneceğiz değil mi Yoongi?"
Ne demezsin!
Yoongi'nin de mikrofona doğru eğilmesiyle duyucaklarımdan korkmaya başlamıştım bile.
Yoora'ya baktığımda geldiği için memnun olduğunu belli eden bir ifadeyle sahneye bakıyordu.
" Tabii buldu olaylı düğün töreni geldiğine mutludur." diye geçirmiştim içimden.
Çoğu davetli ayaklanmış bir şekilde isyan ediyordu. Mi So sinirle Yoongi'ye bir şeyler söylüyordu. Galiba Bayan Min'in de tansiyonu düşmüştü.
Bu Yoongi'ydi düğününden ne beklemişlerdi ki.
"Burada başka birisiyle Evet demek istiyorum bu yüzden şimdi Hayır diyorum."
Diyerek salondan çıkmıştı. Biz de diğer davetlileri takip ederek zor da olsa dışarı çıkmıştık derin bir nefes alarak hala elimi tutan jungkook'a baktım.
"Yoongi'den de bu beklenirdi."
Aynısını ben de düşünmüştüm. Gülerek onu onayladım. Ve arabasını bıraktığı yöne doğru ilerlemeye başladık.
Köşeyi döndüğümüz an yumruk yiyen jungkook'u görmemle attığım çığlık ve yumruk atanın Yoongi olduğunu görmem arasında saniyeler geçmişti.
Merhaba Minnoşlarım,
Umarım mutlusunuzdur(Söyleyecek bir şey bulamadım sjjsjsjs)
*Öpüldünüz💋 *
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Menacing Game ✓
Fanfiction"Bu oyunda sadece birimiz kalıcak Min Yoongi" "Aynen öyle güzelim yenilmeye hazır ol!"
