Şuan da ne mi yapıyorduk? Yoora ile birlikte en güzel giysimi giyiyordumNe kadar Yoongi için üzülsem de aynı zamanda bir o kadar da rahatlıyacaktım. Bu yüzden sonuna kadar bunu sürdürecektim.
Yoora'nın bir arkadaşı sayesinde Yoongi'nin ailesinin iletişim bilgilerine erişebilmiştik.

Üzerimi de giyindikten sonra yapıcağım konuşma için repliklerimi tekrarladım.Görende uluslararası toplantıya girecek sanardı. Ama benim yakalanmam batan bir toplantıdan daha büyük bir rezalete yol açacağı kesindi.
En kötü ihtimal (ve olasılığı en düşük) Yoongi'nin ailesini ziyarete gelme fikri ve beni konuşma anında basması olabilirdi.
Ama dediğim gibi bu en kötü olasılıktı bu yüzden de içim rahat gidebilirdim.
Bir taksi çevirdim ve Min malikanesine gidiceğimi söyledim. Herhalde herkes oranın nerede olduğunu biliyordur. Yol tarif etmeme gerek yoktu.
Yoora sayesinde aldığım numaradan Min malikanesini aramıştım bu yüzden beni bekliyor olmalıdırlar.
Ee nasıl kabul ettiler derseniz onlara Yoongi'nin sevgilisi ve müstakbel eşi olduğumu söyleyince bekletmeden kabul ettiler.
Tabi bunu hemen Yoongi'ye yetiştirecekleri kesindi. Ve o zaman ne yapardım hiçbir fikrim yoktu. Onun dışında planım gayet iyi gidiyordu.
Taksiye ücreti ödeyerek arabadan indim ve malikanenin ziline bastım.

Tahmin ettiğim gibi harika bir yerdi.
Aa o havuz mu? Şuan bu ev bende olacaktım gün boyu o havuzdan çıkmazdım.Hiçbir şeyin değerini bilemiyorlardı. Hizmetçinin de beni yönlendirmesiyle salon diye tahmin ettiğim odanın ortasındaki üçlü koltuğa oturarak beklemeye başladım.
Eğer onlarda Yoongi kadar suratsızlarsa işim çok zordu.
Ee biricik (!) gelinlerine de değer vermeleri lazımdı. Benim gibisini bulamazlardı. Hele oğulları Yoongi ise işleri çok zordu yalandan da olsa bir gelinleri olmalarına sevinecekleri kesindi.
Aslında bu saldırıyı direkt Yoongi'ye yapmak isterdim yani bu ikimiz arasındaydı ama bundan başka intikam yolu da yoktu. 😈
Sonunda Yoongi'nin annesi ve babası olduğunu düşündüğüm iki kişi salona girmişti ayağa kalkarak onları selamladım ve oturmalarını bekledim.
Oturduklarında bay Min eliyle otur işareti yaptı bende doğal olarak oturdum ayakta dikilecek halim yoktu ya!
İkisi de beni bir süre süzdükten sonra Bay Min söze girdi.
"Biliyorsun bu bizim için gerçekten çok önemli ve ikiniz içinde her türlü desteği verenbileceğimizden emin olabilirsin kızım"
Zenginsiniz Bi zahmet yani
Aslında Bi bakıma şuan Yoongi'ye yardım ediyor gibi görünebilirdim ama asıl planım bu işi ciddiye götürüp daha sonra ondan ayrılmaktı. Bu sebeple onun bütün mal varlığı elinden alınacaktı aynı zamanda ünlü olduğundan tüm magazine doğal olarak rezil olacaktı.
Tam bir yılanım yaw!
Onlara hafif sırıttıktan sonra ben de devam ettim.
"Sizin desteğiniz bizim için her şeyden tabii önemli ancak bu düğünü Yoongi'den gizli en kısa zamanda düzenlersek iyi olabilirdi. Yani Yoongi'yi bilirsiniz onu zar zor ikna ettim sayılır."
"Sen merak etme kızım biz haftaya kadar bu işi hallederiz Yoongi'ye de bir şey söylemeyiz. "
İkisine de selam vererek malikaneden ayrıldım.
Yoongi'nin aksine ikisi de güler yüzlü insanlardı. Bu çocuk kime çekmişti?
Yoongi'nin bana yaptığı şey bu kadar ciddi olmasa da o Bi kere bana bulaşmıştı sanırım en büyük sorunum da buydu. Hayatıma girmiş olması...
Sanırım son gün bunu öğrendiğinde sinirden köpürecekti. O zamana kadar onunla iyi mi anlamalıydım?
Bu kesinlikle düşündüğüm en saçma fikirlerden biriydi o ve ben iyi geçinmek?
Kuzey ve Güney Kore birleşirdi ama biz birleşemezdik.
Eve geldiğim gibi kendimi yatağa attım. Bugün izin almıştım bu yüzden de fazla mesai yapacağım kesindi. Bundan kurtuluşu yok gibiydi.
Ben bunları düşünürken yatağımdaki uzun yolculuklardan birine daha çıkmıştım...
Saat:21.35
"Off sabah mı oldu?"
"Ne sabahı ya! Geldiğinden beri yatıyorsun bir şeyler anlatsana"
"Bir şey olmadı işte hazırladığımız gibi gitti"
o sırada elime aldığım telefonumda geziniyordum ki Taehyung'un instagram hesabını gördüm.
Ah! Ben onu nasıl unutmuştum!!
Acaba arasa mıydım? Saat de 10'a geliyordu ciddi bir şey var sanarsa...
Aman banane sonuçta 5 saniyede açıcaktım. 5 saniyede kim meraktan ölür ki?!
Yoorayı itekleyerek dışarı çıkardım ve Tae'yi aradım. Bir çalışta açmıştı.
"Alo , Hana sen misin?"
"Evet Tae benim"
"Bir sorun mu var?"
"Yoo, sadece sana kararımı söyleyecektim"
"Şey... Telefonda söylemesen eğer müsaitsen evinin orada buluşalım..."
"Olur sana konum atarım"
Yazar Anlatımından:
Kız kafasında söyleyeceklerini kurarken adam heyecanla kızın yanına gidiyordu.
Adamın aldığı yol sanki hiç azalmıyordu belki de bu onun için en uzun 10 dk'ydı.
Kız ve adam yaklaştıkça ikisinin de heyecanlandığı kalp atışlarından belli oluyordu.
İkiside adımlarını durdurup bir süre gözlerinin içine baktılar kızın onu görmesi fikrini değiştirir miydi ki?
İkisi de zamanın geldiğini düşünürken kız dudaklarını araladı ve...
Selam Minnoşlarım,
Bir sürü kişi okuyor ancak kimse şu alttaki gariban yıldıza basmıyor. Hadi basmadınız tamam ama en azından yorum yapın. Benim de yazma hevesim yerine gelsin.5 yorum yoksa size bölüm yok😝
*Öpüldünüz💋*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Menacing Game ✓
Fanfiction"Bu oyunda sadece birimiz kalıcak Min Yoongi" "Aynen öyle güzelim yenilmeye hazır ol!"