•3•

97 15 61
                                    

Biri vardı, birileri yoktu.

Hep var olan ise sadece annem ve babamdı. Bunu şu an başımda endişeli gözlerle bana baktıklarında anlayabiliyordum. Annemin ela gözleri parlıyordu, babamınsa yeşil gözleri.

Karanlığa alışmış olan gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp annemgile baktım. Gördüğü yeşillerle dudakları kıvrım olurken babamın eli saçlarıma gitti. Her zaman bakımsız olan saçlarıma. Onları usulca okşarken özür diler gibi bakıyordu. Babama 'sorun değil' dercesine gülümseyip kollarımı kaldırmaya çalıştım. Ama sanki son gücümü bilekliğimi ararken kaybetmiştim.

Vucüduma ihanet eden kollarım daha kalkamadan kucağımı bulmuştu. Önce kollarıma sonra ise babama baktım. Gamzesini gösterecek şekilde gülerken halimi anladığını biliyordum. Başını olumsuzca sallayıp kollarını açarak bekledi. Başım direk göğsünü gömülürken babamın kanatları altında hissediyordum.

"Korkuttun."

Gözlerimi yavaşça kapatıp yutkundum.

"Biliyorum."

Saçıma düşen ıslaklığı fark etmemle kapalı olan gözlerim açılmıştı. Kafamı kaldırıp babam bakacağım sıra elleriyle engellemiş ve daha sıkı göğsüne bastırmıştı.

"Sakın. Eğer sen benim bu halimi görürsen kendini cezalandırır ve üzersin. Sakın ben ağlarken bakma kızım olur mu?"

Kafamı olumlu anlamda salladım. Başımı kaldırmadan gözyaşlarını silmek adına ellerim yüzüne gitti. Bakışlarımı yere sabitleyip ellerimi hareket ettirirken acı bir şekilde inleme sesi duymamla dudağımı ısırdım. Babamın gözüne parmağımı sokma ihtimalim kaçtı?

Bence yüzde 0,1.

Serbest kalan başımı kendime çekip kahkaha atan anneme ve iki eliyle gözünü tutan babama baktım. Gülmemek için yanak içimi dişlerken babamın bu hali komiğime gitmişti. Yüzünü buruşturup bana baktı.

"Gül kızım gül. Annene bak hiç çekiniyor mu?"

Ufak kahkaham salonu doldururken annem gülerek babamın yanına gitmişti. İki parmağıyla gözünü tutup içine üflüyordu. Oturduğum yerden kalkıp babamın yanına gidip gözüne baktım. Hafif bir şekilde kızarmıştı. Elimi kaldırıp yelpaze yapacağım sırada burnuna çarpan elimle geriye gittim.

Kesinlikle artık babama zarar vermeyi bırakmalıydım.

Babamın gözünde olan elleri burnuna giderken yüzüde kızarmıştı.

"Lamia sadece otur kızım olur mu?"

"Peki babacığım."

Geri geri gidip koltuğa oturdum. Babam ise bir eli burnunda bir eli gözünde hızlı adımlarla mutfağa gitti. Sanırım buz tutacaktı.

Gülerek kalktığım yere uzandım. Yarın yine bilekliğimi aramak için enerjim olmalıydı.

Ama bu sefer izin verilmiş ve gündüz vakti olacaktı.

************************************

"Lamia kalk anneciğim hadi."

Annemin sesi kulaklarımı doldururken yattığım yerde esnedim. Ellerimle gözümü ovuşturarak üstümdeki battaniyeyi ayağımın oraya kadar ittirdim. Hafif bir uykum vardı ve en ufak sese uyanabiliyordum.

"Kalktım anne."

Paytak adımlarla odamın kapısını açtım ve salona doğru adımladım. Annem masaya kahvaltılıkları dizmiş çayları dolduruyordu.

YANSIZ / #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin