•10•

79 5 20
                                    

Canımm sana gelsin bu bölümde laviniayy 💜

Gözlerimi yumup titreyen elimdeki bıçağı bıraktım. Hayır yapamazdım. Kendi canına kıyacak kadar cesaretli değildim.

Yumduğum gözlerimi açıp sırtımı mutfak dolabına dayadım. Kafam geriye düşerken ağlamaktan dolayı acıyan gözlerimi ovuşturdum. Saat geceye yaklaşırken göründüğüm şekil çokta normal değildi.

Bir insan intihardan nasıl vazgeçerse öyleydim işte. Darmadağın ve boşluğa düşmüş.

Duyduğum tıkırtıyla gözlerim sesin kaynağını ararken  gözüme ilişen kadın terlikleriyle aradığını bulmuştu. Bakışlarımı asla yukarı çıkarmadım. Yeni bir kavgaya kendimi hazır hissetmiyordum çünkü.

"Lamia?"

Gözlerimi yumup yutkundum. Canım acıyordu işte.

"Kızım korkutma beni ne yapıyorsun gece gece mutfakta?"

Karanlıktan dolayı görmemesi normaldi. Mutfağı aydınlatan tek şey pencereden vuran ay ışığıyken o da masanın üzerini aydınlatmakla yetiyordu. Duyduğum adım sesleriyle gözlerimin aydınlanması bir oldu. Karanlıkta bile karanlığa sığınmıştım. Ama şimdi aydınlıktan kaçıyordum.

Biliyordum çünkü.

Karanlıkta gözükmeyen yorgunluğum , aydınlıkta parlıyordu.

"Lamia, sen? O bıçak?"

Boğazımı temizleyip gözlerimi anneme çıkardım. Endişe görüyordum saf bir şekilde. Dudaklarımdan bir kıkırtı kaçtığında gözlerimin ağlıyor oluşu umrumda değildi. Ben, kendimi kaybediyordum.

"Evet ben. Ve o bıçak."

Alaydan uzak söylediğim cümleyle annem yanıma adımlamaya çalıştı. Ellerimle durdurdum. Boynumu sağ tarafıma kırıp birazda o taraftan bakmaya başladım. İnce parmaklarımla bıçağı yeniden kavradığımdaki tepkisine.

"Sakın kızım. Serhat!"

Annemin gözleri dolmuştu. En çokta bu yüzden ölmek istedim. Canım olan insanların canını yakmamak için. Ama ne mümkündü!

"Noluyor burda?"

Uykulu gözlerle babam içeriye girdiğinde elimde gördüğü bıçakla gözleri irice açıldı. Önce hayretle kalkan kaşları yavaş bir şekilde çatıldı. Azarlayacağına eminim.

"Napıyorsun sen?"

"Napıyorum ben?"

Tekrar ettim cümlesini.

Napıyordum ben?

"Çocuk oyuncağı mı sanıyorsun bunları? Bırak şu bıçağı hadi!"

Başımı hızlıca olumsuzca salladım. Bugün konuşacaktım ve bu işi bitirecektim.

"Çocuk oyuncağı değil evet. Ne yaptığımın da farkındayım. Er yada geç gelecek ölümümü hızlandırmak istiyorum sadece. Yaptığım bu."

Annem bir adım yaklaştığında havada olan bıçağı soğuk tenime dayadım. Olduğu yerde kalırken bilincim sadece ölmemi istiyordu. Sanki orda takılı kalmıştı.

"Ben yorgunum."

Dudaklarım arasından çıkan kelimeyle bana dikkatle baktılar annemle babam.

"Ben hastalıklıyım."

Annem gözlerini yumduğunda babam yutkunmuştu.

"Ben bir insanım!"

Bağırmamı beklemiyor oluşları üzerine ikiside irkilirken kanımda gezen siniri ve hayal kırıklıklarını hissettim. Babam ağzını açacağı sırada göz odağıma onu aldım. Dilimden zehir akacaktı bu gece.

"Yeter artık baba canımı yaktığın. Ne yaptım diye sorma. Bende can bırakmadın saatler önce. Ya ben senin kızınım, kızın! Ne çabuk vazgeçtin benden de bana öfkelendin? Söylesene baba? Ne olur eskisi gibi sevsen? Ne olur bir kerecik de bana babalık yapsan? Bisiklet sürsek birlikte? Top oynasak? Bana bir eşyaymış gibi davranmasan? Ha olmaz mı? En başa alsak herşeyi. Ben bunu çok istiyorum baba. Bende mutlu olmak istiyorum ama olmuyor. Şu kanser elimi kolumu bağlıyor benim. Ne zaman normal yaşantım olacak diyorum başa sarıyor herşey."

Yutkunup bıçaktaki parmaklarımı sıkılaştırdım.

"Anne? Seni çok seviyorum ve biliyorum sende beni çok seviyorsun. Seninde canın yanıyor çok fazla. Ama yemin ederim ben bencil değilim. Ben sadece yaşayamamaktan usandım. Yalnız olmaktan ve çevremde kimsenin olmamasından. Bir siz varsınız birde Kuzey. Tek değilim belki ama yalnızım anne. Kızın yalnız anne. Sırrını paylaşacağı dostu yok! İlk aşkı yok! Hayalleri yok! Benim hayallerim yok anne!"

Hıçkırıklarım nefesimi kesinceye kadar devam etti. Bıçak elimden düştüğünde annem kollarını bana sarmıştı. Babam ise öylece bakakaldığında kafamı annemin boynuna gömdüm. Bedenim ağır geliyordu bana. Yumruk olan ellerimi annemin yakasına çıkardım ve sımsıkı tutundum. Annemin sarsılışında ağladığını anlayıp kafamı kaldırdım. Annemde kafasını bana eğmiş dolu gözlerle bakıyordu.

Elleri başımı şefkatle okşadığında gözlerimi kıstım. Bedenim sarhoş olmuştu bile anne şefkatiyle.

Biri kolumdan tutup annemi ayırdığımda o kişinin babam olması kaşlarımı çatmama neden oldu. Kolumu hala bırakmazken eğilerek dizlerimin altından kavradı. Diğer eli sırtıma giderken kafamı ileriye tutmuş yaslanmıyordum.

Babama fazlasıyla kırgındım.

Ses etmeden odama getirdiğinde yatağımın üzerine yatırdı beni. Arkasına bakmadan dönüp gittiğinde içeriye annem girmiş ve hala üzerimde olan okul formamı çıkartmıştı.

"Can parem benim. Bu kadar mı üzdük seni?"

Sessizce anneme baktım. Gözlerimi açmakta zorlanırken sadece baktım. Üzerimdeki şeker pembesi pijamamla ve kahküllerimle çocuktan farksız görünüyordum. Ama umrumda değildi. Kabullenmiştim büyüyemediğimi nasıl olsa.

"Bu gece benimle uyumak ister misin?"

Gözlerim heyecanla parladığına emin bile olabilirdim. Ta ki o sesi duyana kadar.

"Hayır yatamaz."

Babama kırgınca bakışımı sürdürdüm. Hala mı baba?

"Neden?"

Annemin sorusuyla kafamı ellerime çevirdim. Görmek istemiyordum çünkü.

"Benle yatacak da ondan?"

"Gerçekten mi?"

Sesim hevesli çıktığında babam gamzesini gösterecek şekilde gülümsedi. Elindeki bardakta çikolatalı süt vardı ve üzerinde sıcak dumanlar çıkıyordu.

"Gerçekten. "

"O zaman ben sizi yalnız bırakayım."

Annem odadan çıktığında babam yanıma adımlayıp sütü elime verdi. Yatağımın boş tarafına oturup sırtını benim gibi yatak başlığına dayadı. Elinde 'Yankılı Kayalar' kitabını görünce istem dışı gülümsedim.

İlk okuduğum ve okurken sarsıla sarsıla ağladığım bir kitaptı.

Elimdeki sütten bir yudum alırken acıyan boğazımı yumuşatmıştı. Babam ise kitabı açmış ilk sayfalarından okumaya başladı. Gözlerimi kırpmadan babamı izliyor can kulağıyla dinliyordum.

İçtiğim sütün dibinide kafama diktiğimde babam bardağı elimden alıp komodin üzerine koydu. Kolları belimi sarmalarken bir eli saçlarımdaydı. Gözlerimi yumup babamın göğsüne sindim.

Yorucu bir günün ardı güzel olması dileği vardı içimde.

************

Gelmeyen ilham , nerelerdesin annem?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 19, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YANSIZ / #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin