6

12.2K 771 503
                                    

Jimin

Tüm gece uyuyamamıştım. O öpüşü sonra gidişi aklıma takılıp kalmıştı. Gerçekten etkilenmiştim.
Onunla konuşmam lazımdı.

Evden üzerimdeki pijamalara aldırmadan çıktım ve jungkookun evinin yolunu tuttum.

Otobüse binmek hiç mantıklı gelmediği için taksi durağına gitmiştim.

Boş taksilerden birine binip şoföre adresi söyledim.

15 dakikalık yolun ardından beyaz villanın önündeki dış kapının önünde durmuştuk. Ücreti verip arabadan indim.

Gece gece hangi akla hizmet buraya gelmiştim. zile defalarca basmama rağmen kimse açmamıştı.

Ben de kapının girişindeki basamağa oturdum ve onu bekledim.

Neredeyse gün aydınlanmış gelmemişti.
Kafamı kollarımın üzerine koyup uyumaya başladım.

Akşam üzeri olmuştu duyduğum araba sesiyle başımı kaldırmamıştım. Araba sesi durmuştu. Belki de jungkook gelmiştir umuduyla kafamı kaldırdığımda gözleri parlak bir şekilde bana bakan jungkook görmüştüm.

"Selam jungkook" dedim ve elimi kaldırıp salladım.

Sonra bu yaptığımın ne kadar saçma olduğunu anlayıp elimi hızlıca indirdim.

Ben ne yapıyordum tanrı aşkına ?

"Ne zamandır buradasın jimin ?"

dün gece 11 den beri burdaydım ellerimle saymaya başladığım sırada o bana bakınca saymayı bırakıp

"gece 11 den beri burada oturdum seni bekliyorum. Neredesin sen?" dedim.

neredeyse nerede sanane? jimin neden soruyorsun? tanrı aşkına kafayı mı yiyorum acaba ??

"Gece gece ne işin var senin burada ?! kafayı mı yedin?! Ya birileri gelip sana sataşsaydı? Üşümüşsündür hem aç değil misin ? sen ne aptal bi çocuksun ? "

benim için mi endişelenmişti. Aptal dedi çocuk dedi kafayı yediğimi bile sandı ama ben beni düşünmesine takmıştım gerçekten değer veriyordum sanırım.

Jungkook beni kolumdan tuttuğu gibi cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtı beraber yürüyorduk.

Doğrusu o yürüyor ben sürükleniyordum.
Evin içine girdiğimizde pijamalarıma sımsıkı sarıldım.

Üşüdüğümü yeni fark edecek kadar aptaldım gerçekten. Jungkook beni koltuğa oturttu ve merdivenlerden yukarı çıktı elinde battaniye , hırka ve sıcak su torbası olduğunu tahmin ettiğim şey ile yanıma geldi.

Hırkayı bana giydirdiğinde sadece gözlerine bakıyordum.

Oda gözlerime bakınca hemen gözlerini kaçırdı utanmışmıydı ?

sıcak su torbasını ayağıma koyup mutfağa doğru ilerledi.

Gerçekten çok düşünceli davranıyordu bana. Hoşuma gitmişti.

Elindeki tepside sıcak çorba , bir bardak su ve ekmek dilimleriyle yanıma geldi tepsiyi benim kucağıma koymasını beklerken kendi kucağına koydu.

Kaşığı çorbaya daldırıp çıkarttı ve üfleyerek ağzıma getirdi ağzımı açıp içtim.

O lavaboda beni tehdit eden çocukla bu çocuk aynı kişi mi ? Yalan kesinlikle yalan!

Çorba bittiğinde bir ekmek tıktı ağzıma ekmeği çiğnerken dudaklarıma bakıyordu. Daha sonra suyu ağzıma uzattı ve içtim.

"Teşekkür ederim jungkook"

Dedim ve en içten şekilde gülümsedim.

Bir an o da gülümseyecek gibi olsa da gülümsemedi ve kalkıp tepsiyi mutfağa götürdü. Onu beklerken gözlerim kapanıyordu.

Uyumamam gerekirdi. Konuşmam lazımdı onunla. Ama gözlerim beni dinlemeden kendini uykuya teslim etti.

Jungkook

Neden geldiğini tahmin edebiliyordum. Dün gece onu öptüğüm için konuşmaya gelmişti kesin.

Tepsiyi tezgaha bırakıp derin nefes alarak birazdan aramızda geçecek konuşma için mutfaktan çıktım ve hiç beklemediğim birşey ile karşılaştım.

Bu çocuk beni neden her defasında şaşırtıyordu? Koltukta uyuya kalmış bir jimin tanrı aşkına çok tatlıydı.

Telefonumu çıkartıp hemen resmini çektim.

Böyle uyumaya devam ederse kesinlikle yarın sabah boynu tutulurdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Böyle uyumaya devam ederse kesinlikle yarın sabah boynu tutulurdu.

Eğilip onu kucağıma aldım gerçekten minnacıktı kollarımda kaybolmuştu adeta.

Yüzünü izleyerek gülümsedim ve tombik yanaklarına bir öpücük kondurdum.

Onu simsiyah olan yatak odama götürüp yatağımın üstüne bıraktım.

Biraz kıpırdansa da yastığımı kolları arasına alıp uykuya kaldığı yerden devam etti.

Yaklaşık 2 saattir onu izliyor öpüyor ve kokluyordum.

Uykum gelmişti önce lavaboya ilerledim üstümdekileri çıkartıp duş almak için banyoya girdim.

Ilık bir duşun ardından gri eşofman beyaz tişört giyerek jimin'in yanına uzandım.

Onu kollarımın arasına alıp sıkıca sarıldım.

lavanta kokusunu iyice içime çektim.

Onu nasıl bu kadar sevebilirdim? Onun için herşeyi yapabilecek kıvama gelmiştim bu kadar kısa bir sürede.

Karanlık işlerimi öğrense asla yanımda durmazdı.

Yüzüme bile bakmazdı ama asla öğrenmeyecekdi izin vermeyecektim.

Philophobia | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin