9

10.2K 616 336
                                    

Jimin
O odadan çıkar çıkmaz üzerimdeki hastane kıyafetlerinden kurtulmaya çalıştım. Üzerimi değiştirir değiştirmez koşarak onun peşinden gittim arabasını daha yeni çıkartıyordu.

Taksi çevirip bindim ve onu takip etmesini söyledim. Yaklaşık 15 dakikalık yolculuğun ardından Jungkook un şirketinin önün de durunca kaşlarım çatılmıştı.

Sabah konuştuğu kişi ile burada mı buluşacaktı şapkamı biraz daha takıp onun beni tanıyamayacağı şekilde asansörde en arkaya geçmiştim.

En alt kata inince şaşırmıştım. Odasın da görüşür diye düşünmüştüm. Jungkook duvara doğru ilerlerken saklanmış gizlice onu izliyordum.

Duvar sandığım şeyin kapı çıkmasıyla ağzım bi karış açık kalmıştı. Dikkat çekmemek için 5 dakika bekleyip bende o kapıdan içeri girdim.

Burası kumarhaneye benziyordu. Benzemeyi geçtim kumarhaneydi burası. Bir tarafta bir kadın ve erkek kucak kucağa sevişiyor. Adam kadına para veriyordu.

Bu görüntü den tiksinip diğer masaya baktığımda bilardo oynayan insanları gördüm.
Ortaya para koymuşlardı. Herkes parayı kazanmaya uğraşıyordu.

Anlamadığım şey jungkook un burada ne işi vardı ?

Bir odaya doğru ilerlediğimde kapıda yazan isim ile gerçekden şaşırmıştım.

Patron Jeon Jungkook

Nasıl yani jungkook buranın patronu muydu ? Ama o iş adamıydı ondan böyle bişey kesinlikle beklemiyordum.

Odanın içinden gelen ayak sesleri ile hemen oradan uzaklaşıp saklandım. Jungkook önde 3 adam peşinde bir başka odaya yürüyorlardı.

Peşlerinden gittim ve gördüklerim ile ağzım açık kalmıştı burası ameliyat haneye benziyordu.
Bir masanın üstünde delici kesici aletler vardı.

Bir masa vardı uzundu büyük ihtimalle insanları buraya yatırıyordu. Organ da mı çalıyordu yoksa ?

Aklıma gelen şeyle donmuştum. Hayır burası insanlara eziyet ettiği yer olmalıydı.

"Demek sözümden dışarı çıktınız ha ?!"

Jungkook un bağırmasıyla saklandığım yerde sıçradım.

"Cezanızı çekmeniz lazım sanırım."

Derin nefes aldı ve konuşmaya devam etti.

"Size çok özel bir ceza buldum , çok seveceksiniz."

Jungkook delici aletlerin yanına ilerledi ve eline bir makas aldı.

"Acıtacak ama korkmayın cezanızı ödemiş olacaksınız."

Demesiyle makas ile adamın eline küçük kesikler açması bir olmuştu. Adam acı içinde bağırırken jungkook kahkaha atıyordu. Dolmuş gözlerimin akmasına izin vererek izlemeye devam ettim.

Jungkook bu sever eline testere almıştı ki korumalardan biri onun işini bozmuştu.

"Efendim misafirimiz var izleniyoruz sanırım"

Benden mi bahsediyordu , gözlerini bana dikmiş adama bende bakmıştım daha sonra jungkook ile göz göze gelmem ile koşarak oradan kaçmam bir olmuştu.

Peşimden geliyor mu diye arkama bakmaya çalıştığım da bir şeye çarpıp yere yapıştım.
Kafam çok acıyordu. Kafamı kaldırdığım da taehyunga çarptığımı anlamıştım.

"Jimin senin burada ne işin var??"

Şaşırmış gözüküyordu, benim de ondan farkım yoktu

"Asıl senin burada ne işin var arkadaşınla beraber kumarhane mi işletiyorsun yoksa"

Arkadan jungkook un seslenmesiyle arkama baktım. Çok yaklaşmıştı , yerimden kalkıp taehyunga omuz atarak koşmaya başlamıştım.

Kafamın acısıyla bir yandan koşuyor diğer yandan nefes almaya çalışıyordum.

Asansöre yetiştiğim sırada dirseğimde ki el ile çekilip duvara yapıştırılmam ve o elin sahibinin jungkook olduğunu öğrenmem bir olmuştu.

"L-lütfen b-bana da o adam-ma yap-tığın gib-i
y-yapma."

Ağlayarak ona yalvarıyordum. Benim canım tatlıydı o adam gibi dayanamazdım. Canım çok yanardı.

Kahvenin en koyu tonuyla bana bakan gözlere çevirdim gözlerimi.

"Sana asla zarar vermem , yürü gidiyoruz"

Dirseğimdeki ki elini elime getirmiş tutuyordu.
Daha fazla ağlamak istemiyordum. Gördüklerim ile zaten şok olmuştum.

Beni arabanın yanına getirdiğinde istemesem de
Arabaya bindim. Ondan deli gibi korkuyordum.
Titreyen ellerimle kemeri mi taktıktan sonra camdan dışarıyı izlemeye koyuldum.

Kim bilir beni nereye götürüyordu ?

Philophobia | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin