Jimin
Ensemdeki sıcak nefes ile ne kadar huzursuz olup korksamda burnuma onun kokusunun gelmesiyle rahatlamıştım.
Ona doğru dönerek onu uyurken izlemek istemiştim ama o benden önce davranmıştı zaten.
Ona doğru döndüğümde açık kahverengi gözlerle göz göze gelmiştim.
Bir süre bakıştık sanki gözleriyle bana birşey anlatıyor gibiydi.
"Günaydın jungkook"
Bakışlarını bir anda kaçırdı ve yataktan kalkıp uzaklaştı.
Şimdi durduk yere ne olmuştu?
İlişkimizin ikinci günüydü ve dün akşam baya bi yakınlaşmıştık. Bana kötü davranması için bir sebep yoktu.
Yataktan kalkıp dolabının önünde dikilip kendine gömleklere seçmeye başladı. Bende yerimden kalkarak yanına gittim.
Yanağını öpmek için uzandığım da bir adım geri attı ve bir gömlek alıp yanımdan uzaklaştı.
Dolan gözlerimi yukarı çıkarttım ve sakinleşmeye çalıştım.
Bende onun arkasından indim gömleğinin düğmelerini iliklerken bir yandan da masadaki yiyeceklerden atıştırıyordu.
Küçük adımlarım ile yanına gittim. Gözlerinin içine bakıyordum ama o bakmamak için direniyordu.
"Jungkook bir sorun mu var ?"
Üzüntüden dolayı kısık sesimle konuştuğum da bir an bakışları bana kaydı daha sonra koltuğun üzerinden kabanını ve arabasının anahtarlarını alarak evden çıktı.
Gerçekten bilmeden onu üzecek bir şey mi yapmıştım?
Dün yatakta yaşadıklarımızdan dolayı mı böyle davranıyordu.
Arkasından koşarak evden çıktım. Arabaya bindiğini görünce tüm sesimle ona doğru bağırdım.
"Jungkook"
Kafasını çevirdi ve uzun süre bakıştık yanına gitmek için bir adım attığım da arabasına binip çalıştırarak gözden kayboldu.
Ben ise dizlerimin üstüne çöküp çoktan ağlamaya başlamıştım.
Tüm gün evde oturup düşünmüştüm bir yandan da ağlamıştım.
Jungkook beni seviyordu böyle yapmasında kesin bir sebep vardı.
Bilmeden onu üzmüş olmalıydım kendimi affettirmeliydim.
Kendimi ne için affettireceğimi bilmesem de hızlıca yerimden kalkıp saate baktım jungkookun işten çıkıp eve gelmesine tamı tamına 2 saat vardı.
Mutfağa gidip sun-hee noonayı çıkarttım ve jungkook ile ikimiz için yemek hazırlamaya başladım.
Bir buçuk saatin ardından jungkook ile ikimize harika bir sofra hazırlamıştım.
Son olarak şarapları da yerleştirdikten sonra şaheserime bakıp gururlandım.
Hızlıca odaya çıkıp şık bir şeyler bakmaya başladım ona güzel gözükmek istiyordum aramızda ki soğukluk bir şekilde bitmeliydi.
Saçlarımı sırf ona güzel gözükmek için griye bile boyatmıştım.
Acaba ne giysem diye düşünürken sade giyinmeye karar verdim.
Siyah tişört siyah pantolon ve sitah ceketim le gerçekten güzek gözükmüştüm gri saçlarım sayesinde epey bi şık gözüküyordum.
Genellikle bol kazaklar ve kot pantolon giydiğim için baya bir farklı gözüküyordum aslında.
Telefonumun çalma sesini duyduğum da hızlıca koşarak aşağı indim.
Arayan jungkooktu heyecandan telefonu elimde tutamıyordum.
En sonunda tutup telefonu cevapladım.
"Alo jungkook?"
"Şey... Selam ben jungkookun arkadaşı sanırım fazla içti de beni sürekli öpüp duruyo telefonunda en son aradığı kişi sen olduğun için seni aradım arkadaşını gel al yoksa sonradan pişman olacağı şeyler yapabilir."
Telefondaki ince kız sesi ile buz kesilmiştim.
Jungkook beni aldatamazdı ki kendi gözlerimle görmeliydim.
"Konum at!"
"Sakin ol hemen atıyor-"
"Bana bak sürtük saçını yolmamı istemiyorsan şu kusulası sesini kes konumu at"
Telefonu yüzüne kapatıp dolu gözlerime engel olamayarak öylece salonda durdum.
Gelen mesaj sesiyle evden koşarak çıktım.
Korumalardan birine seslendim ve adresi söyleyip beni oraya götürmesini söyledim.Arabaya yerleşip sabırla gideceğimiz yeri bekledim.
Yapmazdı benim jungkookum beni aldatmazdı
Daha dün sevgilisi olduğum için heycanlanlıydı.Hatta kıskanmıştı bile beni , ona aşık olduğumu söyledim.
Araba durunca şoförü beklemeden mekanın içine girdim bir bara gelmiştim.
Etrafa bakınmaya başladığım da jungkooku bir kız ile yanyana yukarı çıktığını gördüm.
Hızlı adımlarla onu takip ettiğim de yukarıya neden çıktıklarını anlamıştım.
Burada insanların birbirlerini rahat rahat yemeleri için odalar vardı.
Jungkook yüzünü göremediğim kızıl saçlı kız ile bir odaya girdiğinde gözümden akan yaşı sildim ve kapıyı hızla açarak kendimi içeri attım arkamdan da kapıyı kapattım.
Odaya baktığım da kimse yoktu.
"Arkana bak"
Duyduğum ses ile arkama döndüm.
yere çökmüş ellerinin arasındaki kadife kutuyu bana uzanıp gülümseyerek bana bakıyordu.
"J-jungk-"
"Evlenelim"
Neler oluyordu ? Jungkook bana evlenme mi teklif etmişti ? e daha dün çıkmaya başladık hem o beni aldattı.
"Ha? Ne ? Nasıl yani?"
Kıkırdadı ve gözlerimin içine bakarak tekrar söyledi.
"Evlenelim jimin."
Gözlerime birşey oluyordu. Elim ayağım beni tutmuyordu sahi ne oluyordu bana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Philophobia | Jikook
Romance𝗃𝖾𝗈𝗇 𝗃𝗎𝗇𝗀𝗄𝗈𝗈𝗄 , 𝗉𝖺𝗋𝗄 𝗃𝗂𝗆𝗂𝗇'𝖾 𝗈𝗅𝖺𝗇 𝖺ş𝗄ı 𝗌𝖺𝗒𝖾𝗌𝗂𝗇𝖽𝖾 𝗄𝖺𝗋𝖺𝗇𝗅ı𝗄 𝗁𝖺𝗒𝖺𝗍ı𝗇𝖽𝖺𝗇 𝗄𝗎𝗋𝗍𝗎𝗅𝗆𝗎ş𝗍𝗎.