Philophobia | Jikook

14

Azcık çok azcık smut var hazırlıklı olun 😂

Jungkook

"Sana aşık oldum jungkook"

Hayatımın bu dört kelime ile güzelleşeceğini nereden bilebilirdim ki ? Hele bir de bunu söyleyen park jiminse.

Baş parmağımı çenesine koyarak kafasını boynumdan kaldırıp yüzüne baktım.

"G-gerçekten mi?"

Ben bir bakışıyla insanları titreten jeon jungkook bu küçük adamın karşısında kekeliyordum.

Tanrım...!! park jimin bana neler yapıyor böyle?

"Kekelediinn!!"

Dedi ve kahkaha atarak yataktan kalkıp koşmaya başladı bende şaşkın gözlerim ve kıvrılmış dudaklarım ile onu izliyordum.

Hem o benden mi kaçıyordu?

O zaman kaçan kovalanır. Müsadenizle işime odaklanayım.

Peşinden koştum iki adımda yakaladım ve belini tutup kendime çevirdim.

"Aish cidden? Sadece 2 adım attın jungkook."

Dudaklarını büzerek mızmızlandığın da o an düşündüğüm tek şey tam bir bebek oluşuydu.

Tabii dudaklarının güzelliğinden sonra düşündüğüm şey.

"Küçük olduğun için yakalamam zor olmadı bebeğim."

Evet o benim bebeğimdi ben ise onun babacığıydım.

"Ben bebek değilim jungkook, 23 yaşında bir yetişkinim."

Yine mızmızlanınca o büzüşen dudaklarına daha fazla dayanamayacağımı anladım onu omuzuma attım ve odamızın yolunu tuttum.

"Hey jungkook!! Farkındaysan popon tam kafamın orada. İndirmezsen popona kafa atarım."

Dediği şeyle kahkaha attım ve omuzumdaki poposuna yavaşca vurdum.

"Yapsana sıkıyorsa. Senin popon da benim omuzumda şuan."

Gelen sesten kendini tokatladığını anlamak zor olmamıştı eminim ki şuan o tombul yanakları kıpkırmızıydı.

"Sanırım haklısın. Tamam indir beni lütfen."

Böyle yola gelmesi o kadar hoş ki. Tabii jeon jungkook cazibesine kim karşı koyabilirdi ki

Odamıza geldiğim de onu yatağın üstüne bıraktım. Ve üstüne uzanarak gözlerinin içine bakmaya başladım.

Ellerimle yanaklarını okşarken gözleri dudaklarımdaydı. Benim de gözlerim dudaklarına kayınca dilini çıkartıp dudaklarını yaladı.

"Bunu yapmamalıydın park jimin"

Demem ve dudaklarına kapanmam bir oldu ben onun şaşırmasını beklerken asıl ben şaşırmıştım. Dudaklarına kapanır kapanmaz bana karşılık verince gözlerimi açmıştım.
Daha sonra onun gözlerini kapalı görünce bende kapattım ve ikimizi derin bir öpüşmeye çektim.

Jiminin beni yatakta ters çevirip sırtımın yatağa gelmesi ve üstüme çıkmasıyla gözlerimi açtım ve ona baktım hala büyük bir açlıkla dudaklarımı emiyordu.

Üyesini üyeme sürtmeye başlamasıyla az önce kapattığım gözlerimi bu sefer hızlıca açtım.

Artık bu andan itibaren duramazdım. Onu üstümden ittim ve derin bir nefes aldım.

Tişörtümü çıkarıp tekrar dudaklarına yapıştım
Tam onun da tişörtünü çıkartmak için tişörtün eteğine yapışacaktım ki açılan kapıyla jimin üstümden atlayıp yatağın öbür tarafına düştü ben ise komodinin üstünden hızlıca kitabı alıp okuyormuş gibi yaptım.

Çalışanlardan biri arkasını hızlıca döndü gerçekten anlamışmıydı??

Hem ben neden utanıyordum ki burası benim evim ve hatta benim odamdı.

"Bay jeon , jimin aç olduğunu söyleyince atıştırmalık bir şeyler hazırlamıştım. Yemek masası hazır diyecektim."

Jimin mi ? Jimine neden ismiyle sesleniyordu ki?

O sırada yataktan yere düşen jimin kafasını kaldırdı ve çalışan kadına seslendi.

"Ah sun-hee noonaa. Seni beklettiğim için özür dilerim bekle hemen geliyorum."

Jimin yerden kalktı ve yatağın üzerinden yürüyerek ve beni çiğneyerek yataktan aşağı indi.

Kadınla kol kola girerek odadan çıkıp gittiler
Nedense çalışanlarla bu kadar samimi ve arkadaş olması hem hoşuma gitmişti hem de gitmemişti.

Hoşuma gitmişti çünkü ben çalışanlarıma sert davranırken o onlara karşı çok sıcak kanlıydı.

Hoşuma gitmemişti çünkü ben jimini çalışanlarımdan kıskanmıştım.

Bir dakika ben ne düşünüyorum?? Biz az önce jiminle ne yaşadık?

Altımda ki üyenin sızlamasıyla lavaboya gidip işimi hallettim ve sıcak bir duş aldım.

Odaya geri döndüğüm de yemeğini yemiş şimdide uslu uslu uyuyan bir bebek görmüştüm.

Üzerimi hızlıca kurulanmadan giyindim ve onun yanına uzandım kafamı boynuna gömdüm ve derince nefesler aldım.

Ben bu koku olmadan asla yapamazdım bu kokunun benden uzaklaşmaması gerekirdi.

Park jimin jeon jimin olmalıydı.