YN Dizimizdeki Şebnem sarhoş bir halde uyuya kalmış Selim'in omuzunda, bizim ki de öyle olmuş, ben yerim böyle tesadüfleri :D, geçen bölüm yine okuyamayanlar olmuş, ama sanırım sayıları azalmış, demin de sayfa bir kaç saniyeliğine kapandı.. Yani arıza sayfadan, orası kesin. Neyse okuyamayanlar bana ulaşsın her zamanki gibi, her bölüm için geçerli.. İyi okumalar dilerim, yorumlarınızı eksik etmeyin :)).. Dipnot# Bu odamızda geçen son bölüm olacak, haber vermiş olayım:D YNS
7. Bölüm "Kaptan ve Prenses"
#Genel Yazı#
13 Saat, Üç Dakika
Özgür sabah onbire doğru odaya girdiğinde şüpheli gözlerle koltukta oturan Selim'le Şebnem'i süzdü. "Rahatınız yerinizde galiba... ", dedi her zamanki gibi abartılı mimikler eşliğinde.
Şebnem omuzlarını çekti yukarı. "Sanırım şikayetlik bir durum yok..", dedi en az Özgür kadar mimiklerini abartarak kullanarak. "Değil mi Selim'cim?"
Selim başını salladı. "İyiyiz abi...iyiyiz"
Özgür kaşlarını kaldırdı. "Aç da değilsiniz? Size kahvaltı getirdim... bakınız..peynir ekmek."
"Aa ne tatısın Özgür... Ama yok ya... biz doğru düzgün bir kahvaltı istiyoruz... ", dedi Şebnem dudaklarını büzerek.
"Yok canım?", diye Şebnem'in lafını taklit etti Özgür neredeyse gülerek.
"Öyle canım.. öyle.", dedi Şebnem gülümseyerek. "Hem bak, bir kaç daha isteğimiz olacaktı senden. Onları da halledersen... "
"Siz dalga mı geçiyorsunuz benimle?"
"Olur mu abi öyle şey..", dedi Selim hızla başını iki yanına sallayarak. "Asla... hem karşılığını da alacaksın..."
"Vaay, rüşvet ha?"
"Yok canım... şantaj desek daha doğru olur", dedi Şebnem gülümseyerek.
"Şantaj mı?"
Şebnem Beyoğlun'un en güzel abisi'ni çıkarıp ilk sayfasını açıp Özgür'e doğru tuttu. Özgür'ün kadın kıyafetleri ve makyajla çekilmiş fotoğrafı yapıştırılmıştı sayfanın üstüne. "Sağlam'ların en güzel abisi..", dedi Şebnem sırıtarak."Yoksa ablası mı demeliyim.."
"Ah Pelin, ah!", diye söylendi Özgür dişlerini sıkarak. "Siz onu nasıl- ..."
"Büyütmeye gerek yok..bu da senin bilmem kaçıncı kimliğindir herhalde.. çok da umurumda değil aslında Özgür'cüm", dedi Şebnem kaşlarını kaldırarak. "Ama sanırım bunu başkalarına göstermemizi istemezsin...ha?"
"Adiler..."Özgür derin bir nefes alıp verdi. "Ne istiyorsunuz? Telefonlarınızı mı?"
"Aa yo yok.", dedi Selim hemen. "Kuralların dışına çıkmak istemiyoruz, telefon yasak demiştik. Ama sonuçta getirdiğiniz başka her şeyi kullanabiliriz, öyle değil mi? Sen bize şimdi şöyle güzel bir kahvaltı hazırla canım... hani kuşsütü de olsun."
Özgür sinirle burnundan soldu. "Eyvallah... başka bir isteğiniz?", dedi dişlerini sıkarak.
"Canım ben duş alacaktım da, senin malzemeleri saçlarıma süremem.. Yani saçıma yazık.. Bir zahmet şunları al da gel, hadi canım... hadi ellerinden öper", dedi Şebnem Özgür'e bir kağıt parçası uzatırken.
Özgür kağıdı alıp Selim'e baktı. "Selim bey?"...
"Yok abi ben aldım duşumu sabah... bir şey olursa sana haber uçururum.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Atlı Prens (Kaçak Gelinler - ŞebSel)
Ngẫu nhiênSelim İnan beyaz atlı prens değildi, kuşkusuz değildi.