YN O nasıl bir 21. bölümdü, arkadaş? - diye haykırmadan geçemeyeceğim :D O nasıl bir sondu yahu? Hala etkisinden çıkamadım o.O.. Yalnız Selin Şekerci hep favorimdir aslında ama yiğidi vur, hakkını yeme derler. O son sahneyi Furkan Andıç götürdü kuşkusuz, kendisini tebrik etmek isterim, yıkıp döktü ortalığı.. Onlar nasıl bakışlardı, arkadaş? Bir insan hem aşkı hem nefret nasıl bu kadar hissettirir. - Dipnot: Bizim burdaki Selim'imize biraz uzak kaldı, ama diğer hikayedeki Selim'e cuk diye oturacak gibi :D. Iyi okumalar dilerim, yorumlarınızı eksik etmeyin.. :) Önemli ekleme! Kaçak Gelinler perşembe gününe alındı, bilginize ...bugün izleyelim o yüzden :) YNS
Yerin dibi not :D : Yeni ŞebSel hikayemin tanıtımı eklendi. Okuyup yorumlarsanız çok sevinirim :) Önceden de söylediğim gibi, kurgusu çok farklı olacak :)) http://www.wattpad.com/79210361-tehlikeli-oyunlar-%C5%9Febsel-ka%C3%A7ak-gelinler-tan%C4%B1t%C4%B1m-o
13. Bölüm "Mesaj"
#Genel Yazı#
17 Yıl Önce ...
27.10.1997, Istanbul
Harun İnan hayatında ilk defa biricik oğluna sesini yükseltmişti. Ve onun korkuyla dolmuş gözlerine bakarken içi sızlasa da geri adım atmaya hiç niyeti yoktu. Kaybetme ihtimali çok korkutmuştu onu.
"Kaç kere uyardık Selim biz seni?! Ormana yalnız gitmek yok, gölden uzak durulcak demedik mi? Neden dinlemiyorsun sen bizi?!"
Feryal İnan yatağın üstünde oturmuş, Selim'in saçlarını okşuyordu. O oğlunun önünde hiç bir zaman kavga etmezdi, o yüzden şimdi çok sinirlense de yüzünde yapay bir gülümsemeyle, kıstığı gözlerini eşine dikip, sakince konuşmaya başladı.
"Tamam Harun'cum. Bak Selim de çok korkmuş zaten. Bir daha yapmaz, değil mi annem?"
Küçük Selim hızla başını salladı.
"Bak, oğluşum anlamış hatasını. Rahatlayabiliriz artık, değil mi Harun'cum...", dedi Feryal kelimeleri bastıra bastıra.
Ama Harun'un sakinleşmek gibi bir niyeti yoktu. "Bu çocuk deniz merakını gidermeden bize rahat yok!", diye söylenip odadan çıktı hızlı adımlarla.
Feryal ona aldırmadan Selim'e döndü. "Çok korkuttun bizi birtanem. Baba o yüzden böyle kızgın. Bir daha yapma böyle şeyler, tamam mı?", deyip başını öptükten sonra ayağa kalktı ama Selim elini tutarak gitmesini engelledi.
"Anne, özür dilerim."
Feryal gülümseyerek başından öptü Selim'i tekrar. Tam odadan çıkıyordu ki kapıda duran birini fark etti. Gülümseyerek Selim'e döndü.
"Bak bir misafirin gelmiş tatlım. Gel Doğan'cım.", deyip kapıya doğru gitti. Doğan'ın başını okşadıktan sonra odadan çıktı.
Doğan hızla Selim'in yanına gelip yatağa oturdu. "Göle mi düştün gerçekten??"
Selim başını salladı.
"Orası çok derin. Niye yalnız gittin? Yüzmeye mi çalıştın yoksa?..", diye sordu Doğan.
Selim başını eğdi.
"Yok. Bir şey arıyordum ben. Sonra düştüm."
Doğan mavilerini, gözlerini kısarak Selim'e dikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Atlı Prens (Kaçak Gelinler - ŞebSel)
RandomSelim İnan beyaz atlı prens değildi, kuşkusuz değildi.