Cheering the Death

517 42 9
                                    

Karanlıktan biri fırlayarak bana bir yumruk savurdu. Neler olacağını bildiğim için elini tutmuş ve bükerek karnına tekme atmıştım. İki büklüm olduğunda onu yere itmeye kalktım ama hızla kalkıp beni arkamdan yakaladı babamın bana öğrettiği gibi kollarımı yan yana getirdim ve nefes alarak ondan kurtuldum. Ona tam döndüğümde ayağıma çelme taktı ve kendimi yerde her kimse, onu da üstümde buldum. Belkide gerçekten topuklu giymemeliydim. Kollarımı elleriyle iki yana sabitlediğinde debelenmeye devam ediyordum.

Tanıdık bir ses "Hey Dean bunları tanıyorum." Diye seslendi.

Yan tarafımda bir fener yandığında oraya döndüm ve Kim'i de birinin tuttuğunu gördüm. Üstümde durana döndüğümde şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Dün gördüğüm iri yeşil gözler daha da büyümüş bir şekilde bana bakıyordu.

Üstümde duran Dean denen adamın federallerden biri olduğunu anlamıştım. Diğeri dikkatini dağıttığında ellerimi gevşetmişti. Karnına bir yumruk geçirdim ve onu yana fırlatarak ayağa kalktım. Dengemi kaybetip ayağım burkulduğunda topuğum kırıldığını anladım. Yerde yatan Dean'e sinirle bakarak uzun çocuğun ellerinden silkinerek kurtulan Kim'e döndüm.

Dean'e elini uzatan çocuk "İyi misin?" Diye sordu.

Dean yerden zorla kalktığında eliyle mükemmel işareti yaparken karnını tutuyordu.

"Mükemmelim Sammy." Diye alaycı bir şekilde cevapladı.

Kimle onları izlerken Kim kendine engel olamadı ve "Sammy mi?" Diyerek güldü.

Gerçek adının Sam olduğunu düşündüğüm çocuk sıkıntıyla Deane baktı.

"Burada ne arıyorsunuz?" Diye sordular kafaları karışmış bir şekilde.

Kimle birbirimize baktıktan sonra kafamı çevirdiğimde yerdeki kırık topuğumu gördüm.

Elime alarak "Herşeyden önce.." Dedim ve Deane bir yumruk attım.

"Ne halt ediyorsun?!" Dedi dehşet içinde.

Elimdeki topuğu sallayarak "Bu en sevdiğim topukluydu!" Dedim.

Sam tekrar konuyu toparlamak ister gibi benle Dean'in arasına geçti ve "Sorumuzun cevabını alsak?" Dedi.

Başka çaremiz olmadığını anlayarak cebimizden FBI rozetlerimizi çıkardık.

"Bizde sizdeniz. Sanırım bu açıklamaya yeter." Dedim.

Dean ukala bir şekilde "Başınızda kim var?" Diye sordu.

Kim cebinden kartı çıkartarak "Başımızda Willis var." Diyerek onlara uzattı.

Kafaları iyice karışmıştı Sam Dean'e "şu işe bak." Dedi bir şeyi ima eder şekilde.

Verdiğimiz numara konusunda gayet rahattık çünkü telefon açtıklarında onları Bobby karşılayacaktı ve Willis olduğunu söyleyecekti.

Dean cebinden bir kart çıkarttı ve "patronumuzun aynı olması ne kadar şaşırtıcı" dedi.

Bizimkiyle aynı kartı uzattığını anladığımda gözlerim büyüdü.

Kim "nasıl olur?" Derken Dean yere eğildi ve dövüşürken cebimden düştüğünü farketmediğim EMF'i aldı.

"Madem FBIsınız bu ne?"

Kim kekelerken "bunlardan size vermediler mi?" Diye dalga geçtim.

Sam cebinden başka bir EMF çıkardığında Dean "asıl ilginç olanda bu.. Bizde de var." Diyerek sırıttı.

Family BusinessWhere stories live. Discover now