4/signet

16K 1K 867
                                    

O gün Taehyung ve ailesini gönderdikten hemen sonra babamdan büyük bir fırça yemiştim. Bana şiddet uygulayacağını bile düşünmüştüm ama buna kalkışmamıştı. Bunun için bir gün kiliseye gidip ibadet etmeyi aklıma bir yere not ettim. Belliydi ki eskiden kendi yediği haltlardan bana kızamıyordu.

Taehyung'tan hamile olduğumu öğrendiğimin üzerinden haftalar geçmişti. Bu süre zarfında Jisoo ile bayağı bir yakınlaşmıştım. Öyle ki şuan bir restorantta beraber yemek yiyorduk. Gayet keyifli dakikalar geçiriyorduk ta ki ben Taehyung ile evlenince ailesiyle kaldığı büyük evde beraber yaşayacağımızı öğrenene kadar. Taehyung ile baş başa kalmayacağımız için içime biraz su serpilirken, kesinlikle beni sevmeyeceğini bildiğim kayınvalide adayımla aynı evde yaşayacağımızı bilmek beni biraz strese sokmuştu fakat jisoo ile olacağım için de mutluydum kim ailesinde en sevdiğim kişi kesinlikle oydu.

Anlattığına göre Namjoon ile geçen yaz evlenmişlerdi ve şuan bir bebek düşünmüyorlardı. Bayan Kim ise ona da başlarda çok kötü davranmış fakat şuan araları eskisinden biraz daha iyiymiş. Biz ise Taehyung ile 2 gün sonra evleniyorduk. Kesinlikle ufak bir düğün olmasını istemiştim sadece yakın akrabaları çağırıp hemen olsun bitsin istiyordum. Taehyung ise her şeyi kontrolü altına almış beni arayıp balayını nerede yapmak istediğimi sormuştu. Hadi ama bu romantik bir evlilik değildi ve bu yüzden onu kabaca reddetmekten çekinmemiştim Hamile olduğumdan tüm duyguların iki katını yaşıyordum. sinirlense de bana karşı çıkamıyordu, her zaman ki gibi.

Taehyung'a karşı bir duygu beslediğimi düşünmüyordum, onun aksine. O benden hoşlandığını aylardan beri söylüyordu zaten. Çok narin ve güzel bir omega olduğum için çevremdeki çoğu alfalarda beni isterdi. Ne yapayım? çevremdekiler sürekli bundan bahsedip beni şımartıyorlardı.

"Bence sizde denemelisiniz Jisoo. Bu his çok farklı"

Parmaklarım karnıma gidip yüzümdeki tebessüm ile hafifçe karnımı okşadım. Haftalardır öyle alışmıştım ki ona, karnımda bana ait bir bebek taşımak bu bambaşka bir duyguydu.

"Eminim öyledir Jeongguk. Namjoon gerçekten çok istiyor fakat ben buna hazır değilim. anne olmak için kesinlikle hazır hissetmiyorum."
Daha fazla yiyemediği yemekle oynamayıp demir chopstik'lerini tabağın yanına bırakmıştı.

"Aslında bende kendimi hazır hissetmiyordum."
Alt dudağımı düşünceli bir şekilde büzdüğüm sırada telefonum çaldı. Arayan Taehyung'du ve ister istemez heyecanlanmıştım.

"Efendim?"

"Benim minik omegam neredeymiş?"

"Ne istiyorsun Taehyung"

"Minik omegamı almaya geliyorum"

"Ben minik omegan değilim"

"Hmm.. kollarımın arasında kayboluyorsun ama?"

"Sen çok uzunsun Ben kısa değilim tamam mı?!"

Şuan içimde olan tuhaf kıpırdanmaları benden başka kimsenin bilmesine gerek yoktu ayrıca jisoo'nun tatlı kıkırdamalarınıda duymazdan geliyordum.

Telefonda gülmeye başladığında, sesinden etkilendiğim için kendime kızarken sert olmaya çalışarak konuştum.

"Taehyung kapatacağım."

"Yüzük bakmamız gerekiyor bunu seninle yapmak istedim. Evde misin oradan mı alayım seni?"

"Kendin al işte bir şeyler. benim için fark etmez"

"Yoldayım beş dakikaya sizde olurum"
Hah beni hiç umursamıyordu bile.

"ChanGi restoranındayım"

Bir şey söylemesini beklemeden yüzüne kapatıp durumu hızlıca Jisoo'ya belirtmiş ve hesabı isteyip Taehyung'u beklemeye başlamıştık.

----

"Ya bir dakika şunu da bir deneyebilir miyim?"

Takım elbiseli satıcıya işaret parmağımla vitrinin içindeki 'al beni' diye çağıran yüzüğü gösterdim.

Taehyung'a kendin hallet benim için farketmez demiştim değil mi? Siktir edin o söyledilerimi, şuan vitrinde gözüme kestirdiğim tek taş yüzüklerle aşk yaşıyordum.

"Tabii hemen"

Satıcı vitrindeki yüzüğü çıkarıp uzattığım parmağımı elleriyle tutup yüzüğü geçirirken taehyung elini omzuma atıp beni kendisine çekti

"Bebeğim, beğendiğin tüm yüzükleri sana alabilirim"

Alabilirdi. Gerçekten varlıklı bir ailesi vardı.

"Hayır tabiki. tek, özel, güzel ve zarif bir yüzük seçmeliyim,tüm istediklerimi alırsan gün içinde hangisini takacağıma karar veremem."

"Takacaksın yani..."

Omzuma attığı eliyle beni daha da kendine çekip bana sırnaşan Taehyung'a kafamı kaldırıp baktım. Asi tavırlarımdan dolayı yüzüğü takmayacağımı düşünmesi normaldi, hafifçe gülümsedim. Gözleri dudaklarıma kaydı ve gülüşüme karşı o da gülümsedi. feels

"Ben takarsam sende takmak zorundasın, ben takmazsam sen yine takmak zorundasın."

"Hmm...o nedenmiş minik tavşancık?"
Kafasını yavaşca boynuma eğdi burnunu kulağımın altına sürtüp derin bir nefes alırken tek eli ise karnıma gidip bebeğimi seviyordu. İstemsizce nefesimi tuttum. Midemde hafif bir sızı hissediyordum. Tanrım heyecanlanmıştım ve önümüzde bizi rahat bırakıp yüzüklerle ilgilenen bir satıcı vardı. Kafasını işaret parmağımla boynumdan ittim fakat elini karnımdan çekmedim. Hayır hoşuma gittiğinden değil sadece bebeğini sevmesinenizin veriyordum(!)

"Çünkü beni mühürlediğinde evli biri olduğum mühürümden belli olacak, Ben evli olarak gözükeceksem seninde evli olduğun belli olmalı."

"Ah seni mühürlemeyi dört gözle bekliyorum." Dudaklarını ısırıp uzağa doğru daldığında şuan kafasında neler döndüğünü aşırı merak ediyordum.

"Taehyung umarım fesat şeyler düşünmüyorsundur, hayallerini yıkmak istemem ama gerçekleşmeyecek" utanarak sessizce mırıldandım ve vitrinin diğer tarafına giderken güler gibi bir ses çıkardı. Bu yanılmadığımı onaylayan bir gülüş müydü? Tanrım...

"Sanırım buna karar verdim Taehyung. bana bunu al"

Yüzüğün üzerinde kocaman bir elmas vardı halkasında da minik minik elmaslar vardı (medya) ve yanında diğer eş için olan kalın gümüş bir yüzük vardı. fiyatı umrumda değildi Elimi cebime atmayı da düşünmüyordum. Hıh. Ben daha liseden yeni mezun olmuştum fakat onun bir mesleği vardı her gün para kazanıyordu nasıl olsa.

"Başka bir şey istiyor musun bebeğim?"

Yüzüğümü parmağıma takarken alt dudağımı ısırıp heyecanlı bir şekilde kafamı iki yana salladım. Yüzüğüm harikaydı!

Ödemeyi yapıp Taehyung'un arabasının yanına geldik. benim kapımı centilmence açtığında tebessüm edip arabaya bindim. O da arabaya oturduğunda arabayı çalıştırmadan önce ceketinin cebinden çıkardığı yüzüğünü parmağına takarken gülümseyerek bana baktı.gözlerim parlak dudaklarını bulduğunda yavaşça gülümsemem soldu. Yüce İsa aşkına! O çok yakışıklıydı. Fazlasıyla kusursuzdu. ondan etkilendiğimi ilk o an farkettim, o gülümseyiş... ilk defa tattığım bu his bana garip ve güzel geliyordu. yutkunup önüme döndüğümde aklımdan o gülüşü atmaya çalışıyordum hayır jeongguk hayır,yelkenleri hemen suya indirme. Kendine gel.

"Jeongguk bir sorun mu var?"

"Yoo onuda nereden çıkardın"
Büyük bir sorunumuz var. Sen herkese böyle gülümsüyorsan büyük bir sorunumuz var Taehyung.

"Peki o halde"

O arabayı çalıştırırken ben aklımdan Taehyung'u kovmaya çalışıyordum








Namsoo için bir vote pgkgjckdj

Bu arada namsoo sever misiniz?

my sweet omega |kooktae|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin