my sweet omega |kooktae|

11/midnight

medya Jeongguk'un üzerindeki geceliği :*

"Siktir Jeongguk-ah."

Çıplak uyluklarımda hissettiğim dokunuşlar ve mühür bölgemde hissettiğim ıslaklıkla uykumdan yavaşça sıyrıldım. Taehyung küçük öpücüğünü boynuma bırakırken uyku mahmurluğuyla adını seslendim.

"Taehyung?"

Sıcacık göğsünü sırtıma yaslamış ve boynumda soluklanan Taehyung'a seslendiğimde boğazından yükselen inlemeyle tamamen uyandım ve gözlerim sonuna kadar açıldı. Tanrım, Taehyung kızgınlıktaydı ve uyanmıştı.

Tamamen uyandığımda feromonlarını daha kolay alabiliyordum. Ve kendini sıktığını anlayabiliyordum çünkü kızgınlıkta olan bir Delta'nın Feromonları bu kadar hafif olamazdı. Sıcak sık nefesleri boynuma çarpıyor, tek eli çıplak bacağımı tutuyor hiçbir şekilde kımıldamıyordu. Kesinlikle kendini tutmaya çalışıyordu. Ve lanet olsun heyecandan kalbim tekliyordu. Boğazıma büyük bir yumru oturmuştu sanki. nefes alamıyordum.

"Jeongguk ben... Ah lanet olsun lütfen..."

Boşta olan eli belimi tutup yavaşça beni kendisine daha çok çektiğinde şaşkınlıkla dudaklarım aralandı. Kalçamın altında sertleşmiş erkekliğini hissediyordum ve vücudumdan aşağı kaynar sular dökülüyormuş gibi hisseddiyordum.

"Yanımdasın ve sana ihtiyacım var. Lütfen Jeongguk, bunu bana yapma."

Eli yavaşça bacağımı okşayarak yukarı kaydığında aralık dudaklarımdan içeri çektiğim nefesi geri veremedim. Eli sıcacıktı lanet olsun her yeri sıcacıktı ve ben o sıcaklıkta kaybolmak istiyordum.
Taehyung'tan gelen feromonlar ve sıcaklık hissi aklımı pelte ediyordu.
Eli daha çok kayıp kalçamın üzerinde durduğunda biraz beklemiş ardından büyük eliyle kalçamı kavrayıp sıkmıştı.

Şaşkınlık ve zevk karışımı bir ses ağzımdan firar ettiğinde sert bir nefes verip eliyle kalçamı sıkıp bırakmış ardından tekrar elinin içine almıştı.

"Ah Jeongguk deli oluyorum. Çok dolgunlar. Çok büyük."

Kendimi eline ittiğimi fark ettiğimde sikeyim.. durmak istemedim. Daha fazlasını istiyordum. Kendimi kasıklarına itmek istiyordum. O sertliği girişimde hissetmek istiyordum. Çıldıracak gibiydim.

"Kim Jeongguk, Sen benimsin. Her şeyinle, her bir zerrenle bana aitsin. Sonsuza kadar... Sadece benim omegam, benim eşimsin."

Hırıltı sesiyle kulağıma doğru konuşuyorken elimin altındaki çarşafı sıkıca tuttum. Deli gibi titriyordum. Bacaklarım deli gibi titriyordu ve o da farkındaydı her şeyin.

"Taehyung..."

"Cevap ver. Sen benimsin Jeongguk."

Elinin altındaki kalçamı uyarırcasına yoğurur gibi sıktığında kısık sesle inlememe engel olamadım. Girişimin ıslandığını hissediyordum.

"Seninim."

Ardından elini kalçamdan çekip belimden tutarak beni kasıklarına çekti. Çıplak baldırları baldırlarıma deyiyor, ikimizin üzerindeki şortlar tam olarak birbirimizi hissetmemizi engelliyordu fakat büyük erkekliğini buna rağmen kalçalarımda hissediyordum. Sıcaklığını bile. Lanet olsun bu nasıl bir histi böyle.

"Canını yakacak bir şey yapmayacağım, söz veriyorum. Sadece kendi bana bırak sevgilim."

Korkuyordum. Fakat deli gibide istiyordum. Karnıma tatlı kramplar giriyor girişim onun için ıslanıyordu.

"Mmh ahh Taehyung!"

Kasıklarını kalçama ittiğinde tiz bir sesle inlememe engel olmazken bir kez daha yavaşça kendini bana itti.
Tanrım çıldıracak gibiydim. Onu içimde hissetmek istiyordum.