my sweet omega |kooktae|

8/icy

Taehyung ve Chaneyol hyungu bahçede bırakıp eve gelmemin üzerinden bir kaç saat geçmiş akşam olmuştu. Eve girdiğimde ilk işim dolapta ne kadar abur cubur bulduysam alıp odama taşımak ve kapıyı kilitlemek olmuştu. Taehyung kapıda ne kadar bekleyip açmamı söylesede açmamıştım. Fazlasıyla dargındım küsmüştüm işte. Chanyeol hyung'uma karşı fazlasıyla mahçup hissediyordum. Onu arayıp taehyung adına özür dilemiş nasıl olduğunu sorup konuşunca biraz rahatlamıştım.

Taehyung tekrar kapının kulpunu açmak için zorladığında yatakta kapıya dönüp konuştum

"zorlama işte açmayacağım!"

"Jeongguk.. hadi inat etme bebeğim, aç artık şu kapıyı." Elimi karnıma koyup dudaklarımı büzdüm

"Beni çok üzdün Taehyung! Bebeğim sana kızgın seninle karşılaşmamı istemiyor"

"Jeongguk. Yüzyüze konuşalım böyle olmuyor"

Kapının ardından gelen boğuk sesine karşı iç çekip yüz üstü uzandım

" Sen öğlenden beri hiçbir şey yemedin Jungkook!"

Kafamı sağa çevirip halının üzerine attığım birsürü bitmiş çikolata ve çilekli süt amblajlarına baktım. Sen öyle san.

"Yeter bu kadar, eğer açmazsan kapıyı kırıyorum."

Yapar mıydı? Yapardı. Chanyeol hyunga onları yapan kapıya neler yapmazdı ki

"Tamam, dur açıyorum lanet olsun"

Hızlıca yataktan kalkıp aynanın önüne geçmiş üstüme başıma çeki düzen vermiştim. Azıcık ağladığımdan yüzümün bazı kısımları pembeleşmişdi ama kötü de durmuyordu. Saçlarıma da şekil verip kapıya ilerledim, yavaşça kilidi çevirip açtığımda karşımda beyaz gömleğinin ilk birkaç düğmesi açık ve uzun saçları seksi bir şekilde gözlerinin önüne dağılmış siyah pantolonu sıkıca bacaklarını sarmış bir Taehyung beklemiyordum. Bugün onu inceleyememişdim. Ne yani Şimdi o.. işe böyle mi gidiyordu? Ama bu şekilde çok sexy görünüyordu..

Ah ne saçmalıyorum ben.
Zorlukla toparlanıp onu süzmeyi bıraktım ve hafifçe boğazımı temizledim

"Ne var?"

Yaslandığı duvardan ayrılıp içeri girerken benide beraberinde getirmiş ve geniş yatağın ucuna oturup beni de yanına çekmişti.

gözleri yerdeki aburcubur ambalajlarına takıldığında hafif bir sitemle konuştu
"Jeongguk sana inanmıyorum. Bu sağlıksız şeyleri yediğini söyleme bana!"

"Fazla vaktim yok. Uykum var"
Trip atarcasına konuştuğumda bir süre yüzümü incelemiş ardından tekrar konuşmaya başlamıştı.

"Bana kızıyorsun ama yaptıklarımdan pişman değilim, bir daha olsa aynısı yapmam tabiki, daha beterini yaparım"

şaşkınca dudaklarım aralanırken sert olduğunu düşündüğüm bir sesle konuştum

"O benim Hyung'um Taehyung! Başka biri olsa yaptıklarına belki hak veririm ama Biz onunla kardeş gibi büyüdük. Yanlış şeyler düşünüyorsun!"

"Sen onu abin gibi görüyor olabilirsin ama onun seni kardeşi gibi görmediği kesin!"

"Taehyung neler saçmalıyorsun?!"

"Bak yine saçlarına değen dudakları canlanıyor gözümde! ben sanırım katil olacağım"
Yan tarafa dönüp Çenesini kasarak konuştuğunda elimle biçimli çenesini tutup yüzünü yüzüme çevirdim. Sert bakışları kuzguni siyahı gözlerimle buluştuğunda aniden yumuşarken elimi çenesinden indirdim.