Cemre 2 gündür kendi cafesinde garson olmaktan aşırı derece de sıkılmış fakat 3 ay sonra özgür olacağı için sesini çıkarmamaya çalışıyordu.Arkadaşları aradığında ise ailecek tatilde olduğu yalanını atmış bu köhne cafede müşterilere kahve servisi yapıyordu.Babası niye İstanbulun elit mekanları varken bu varoş yerinde bir cafe açmıştı ki sanki.. bir kot ve yine üstünden rüküşlük akan bir haki yeşili solmuş tişörtle insan içindeydi.Allahtan kimse beni tanımıyorda rezil olmuyorum diye içinden geçirdi.
Saat 4:00 sularında yine o yakışıklı adam gelmişti.Üstünden fakir olduğu anlaşılıyordu;fakat temiz olduğu herhalinden belli olan kıyafetleri iyi taşıyordu adam.Çantasından eski model bir laptop çıkartarak yazı yazmaya başlamıştı yine.Cemre yanına yaklaşarak menüyü uzatmak istedi.Fakat yakışıklı adam göz ucuyla kıza baktı,hafif gülümseyerek :
-''Sadece bir türk kahvesi lütfen'' dedi nazikçe.
Cemre bu fakir olduğu her halinden belli olan adamın konuşmasındaki kibarlığa ve ses tonuna hayran olmuştu.Elinde olsa saatlerce dinleyebilirdi bu adamı.Kendini toplayarak adamın gülümsemesine karşılık verdi.Oradan ayrıldı.5 dakika sonra Cemre elindeki tepside kahveyi adamın masasına uzattı.O sırada laptopun açık olan sayfasında Yiğit adını gördü .Demekki adı Yiğitti.İstem dışı Yiğit dedi.
-''Efendim'' dedi genç adam kıza gülümseyerek.Onun bilgisayara nasıl araştırmacı baktığını görmüştü.Cemre adamın efendim demesiyle afalladı.
-''Şey..'' diyecek bir şey bulamadı.İlk defa kekeliyordu birinin karşısında.Adam biraz eğilerek:
-''Cemre'' dedi.Kız şaşkın biçimde:
-''Siz nerden biliyosunuz adımı?'' dedi yüzündeki şaşkınlık la.
Genç adam gülümseyerek:
-''Yaka kartında yazıyordu.'' dedi gülümsemesini bastırmaya çalışarak.Bu garson kız ne komik ve şaşkındı.
Cemre salaklığını kapatamadan iyice eli ayağına dolandı.
-''Ah..şey..dedi kartını tutarak..doğru orda yazıyor..'' dedi ve müsade isteyerek adamın yanından ayrıldı.
İçeri geçtiği zaman kendi kendine saymaya başladı.
-''Off salak mısın kızım rezil oldun.Sanki hiç erkek görmedin..saçmalama Cemre..3 ay sonra bu kabus bitecek.'' dedi içinden.
Tekrar cafedeki diğer müşterilerle ilgilenmeye başladı.Günün geri kalanında adamı izleyerek ve diğer arkadaşları gibi insanlarla ilgilenerek geçirdi.
Adamın kalkmak için hazırlandığını görünce hesap için adamın yanına gidiyordu.Fakat cafenin müdiresi olan Betül hanım araya girerek:
''Ben hallederim Cemre hanım.Siz diğer müşterilerle ilgilenin '' dedi sinir bozucu bir sesle.Ve işveyle Yiğitin yanına yürümeye başladı.
'Uyuz kadın kaç yaş büyüksün sen Yiğitten.Birde kırıtarak yürüyo yelloz 'dedi ayağını yere vurarak.Uzaktan onları izlemeye başladı.Yiğite baktı önce üstündeki pantolon canvas lacivert normal bir pantolondu.Üzerindeki beyaz lacivert armalı gömlekle çok güzel duruyordu.Üzerine giydiği laci cekette çok hoştu.Betül cadısı kahkahalarla adama bir şey anlatıyor Yiğit hiç oralı olmuyor,nezaketen başıyla onaylıyordu.Demekki benden öncede hep buraya geliyordu Yiğit.Bu tanışıklıkları burdan geliyordu.Elinde tuttuğu kağıdı tamamen sıkmış ,kalemi ise ağzında kemiriyordu Cemre.
Niyeyse Yiğite karşı kalbinde bir çekim hissediyor ve onun kendisine ait olmasını istiyordu.Ama ailesine uygun olmayan bir adamla evlenemezdi.Offf cemre evlenmek nerden çıktı ya dedi iç sesine kızarak.
Yiğit Betül hanıma sıkıcı bir gülümsemeyle karşılık verdi ve başını girişteki Cemreye çevirdi.Yiğit gördüğü kızın haliyle o inci dişlerini ortaya sererek gülümsedi ve başıyla kıza selam verdi ve gülerek cafeyi terk etti.
Cemre ise ağzında kalemle Yiğidi izlerken ona yakalandığı için hem utançla hemde kalbinin bir gülüşle yerinden oynamasına kızgınlıkla içeri geçti.
Betül hanım ise gözlerini kısıp Cemre yi izlemeye başladı.Yiğit son aylarda cafeye gelen yakışıklı bir gençti.Ne iş yaptığını öğrenememişti ama esrarengiz bir adam olduğu kesindi.Giyimi orta derecede olsada konuşması iyi bir aileden geldiğini ortaya seriyordu.Dul bir kadın olarak Yiğit gibi bir adamı yatağında istemesi onun için olağandı.Şu ana kadar yaptığı bütün denemeleri boş çıkmıştı.Üstüne üstlük birde yeni gelen şu kızın Yiğite bakışlarından hiç hoşlanmamıştı.Ayrıca işin garip yanı Yiğitte kıza bambaşka bir gözle bakıyordu...
Hırslanarak Cemreyi çağırdı ve ona :
-''Cemre hanım !Müşterilerimiz sizden şikayetçi.'' dedi kızı ezercesine.
-''Ne...neden?'' dedi Cemre korkuyla..Hem babasının 3 ay sınırını ihlal edeceği için hemde içindeki kızın Yiğitttt diye bağırmasından korkuyordu.
-''Yiğit bey çıkarken bana senin hizmetini beğenmediğini ve bir dahaki gelişinde senin onunla ilgilenmemeni söyledi.'' dedi acımasızca ve sinsice gülerek.
Cemre ise Yiğit'in bu şekilde şikayet etmesine anlam veremedi.Laptoptan ismini okumasından dolayı mıydı yani? Gözlerindeki yaşı geriye iterek :
-''Tamam Betül hanım.Kuşkunuz olmasın bir daha asla Yiğit beyle ilgilenmem'' dedi gururluca minik burnunu havaya dikerek.
Betül başıyla onaylayarak kızı gönderdi ve ofisine geçerek sandalyesinde kaykıldı.Bir sorun daha ortadan kalkmıştı.Yiğit onun olmalıydı ve Cemre yi ondan uzak tutmak için elinden geleni yapacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN İKİ YÜZÜ
General FictionZenginlik icinde yasayan 4 kardese babalari tarafndan bir ceza verilir.Bu ceza onlara gercek hayati ve Aski ogretecektir...