AŞKIN İKİ YÜZÜ

15.BÖLÜM

Ateş Arhan ..(11.bölümü okuyunuz)

Canan günlerdir adamın yüzüne bakmıyordu.Söylediği ağır sözü hala kulağında çınlıyordu adamın..Nasıl da inanmıştı ona.Gözleri yine dolarken makinenin başında işini yapmaya devam etti.Göz ucuyla arkasına bakınca Ateş denen iblisin yanında yine her zamanki gibi kızların olduğunu gördü.İşyeri onun gelmesi ile iyice şenlenmişti.Hem herkes ile anlaşıyor hemde tüm fabrikadaki kızların ilgi odağı oluyordu.Fakat kimse ile iş dışında görüşmediği kulağına gelen dedikodular arasındaydı.Küskün gözleri ve asık yüzü ile önüne dönüp işine devam etti.

Ateş ise kıza ufak bir ders vermek istemişti .Tamam biraz ağır olmuştu ama kızın bu kadar alınacağını tahmin etmemişti.Kızların ilgisi her zaman üzerinde olsa da şu kıvırcık kızın ilgisini hepsine tercih ederdi.Öğle yemeği için yemekhaneye girdiğinde kız grubunun kendisine el salladığını gördü.Elindeki demir tepsiyle ilerlemeye başladı.Canan ın karşısına oturduğunda ise başta Canan olmak üzere kızlar şaşırmıştı.

-''Naber Canan nasılsın ?''

Canan başını gömdüğü yemekten kaldırıp mırıldandı.

-''Niye beni rahat bırakmıyorsun Ateş?''

Ateş böyle bir karşılık beklemediği için biraz bozuldu.Ona kendini affettirmesi şarttı.Ondan hoşlanmaya başlamıştı.Kızın kendine gram ilgi göstermemesi nedense ona çekilmesine neden oluyordu.

''Canan özür dilerim .Kendimce sana ders vermeye çalıştım fakat karşımda bir kız olduğunu unuttum.Seni yemeğe çıkarsam ve bu eşşekliğimi unuttursam nasıl olur?''

Canan adamın kendisinden özür dilemesi ile şaşırdı.Kibarcık sahalara dönmüştü demekki..Ah senden hoşlanmasam kabul etmem ama şu kızların inadına kabul etmek istiyorum diye içinden geçirdi.

-''Eşşekliğini kabul ettin yani hmm bi düşüneyim.Özürde diledin ..Tamam kabul ediyorum.''

Ateş yakışıklı yüzüne yakışan gülümseme ile gözlerini minnetle kapadı.Annesinden öğrendiği kadınlara kibar davran sözünü sonuna kadar uygulamaya karar verdi.Yemeklerini yiyip işlerinin başına geçtiler.Akşam saatlerinde buluşacakları adrese ilk gelen Canan oldu.Adamın hala gelmediğini görünce ufaktan bozuldu.

-''Heh Canan aferin kızım.Hevesli gibi yarım saat  önce geldin .Bekle bakalım parkta şimdi.''

Ateş odasında üstüne giydiği lüks marka takım elbisesine baktı.Kolundaki rolex saat ben pahalıyım diye adeta bağırıyordu.Böyle gitse Canan kalpten giderdi herhalde..Ama kendi gibi giyinmeyi acayip özlemişti..Uydururum birşeyler  nolcakki diye düşünüp evden çıkıp son model arabasına atladı.

Bankta oturmaktan sıkılan Canan telefonu ile oynarken korna sesi ile kafasını kaldırdı.Siyah spor araba hemen karşısında durmuş kornaya basmıştı.İçinden 'vay be ne şanslı kızlar var bizimki taştan onlarınki altından demekki ' diye hayıflandı.Korna bir daha çalınca arkasına baktı.Tek başınaydı parkta.Bu züppe ne arabayı bağırtıyordu o zaman..

Ateş kızın şaşkın halleri ile kahkaha attı.Camlar siyah olduğu için kendini göremiyordu tabi.Arabadan inince kızın gözlerinin faltaşı gibi açıldığını gördü..Başını iki yana sallayıp gülümsedi.

''Beklettiysem özür dilerim .Gidelim mi artık ''

Canan ''asıl ben özür dilerim '' deyince ne kadar saçma bir cümle kurduğunu anlayıp yüzünü buruşturdu.Adamın kıyafeti..Bu hali ile tam bir iş adamı gibiydi..Devasa yakışıklı olan adama baktı önce sonra da başını yana eğip arkasında yatan siyah  pantere..

''Kameralar nerde ?''

Ateş başını kaşıyıp 'ne kamerası ' diyeceği sırada kız devam etti.

''Ateş bu kıyafetler bu araba nerden çıktı?Yani tuhaf ..Mafya babasının korumalığını mı yapıyosun yoksa?''

Ateş gülmek istese de kızın merakını gidermek zorundaydı.Bu kadar soru yağmuruna tutulacağını bilmeliydi.

-''Yok Canan ya..bir arkadaşım var rica ettim bir günlüğüne kıyafet ve arabasını bana verdi.Hadi artık yemeğe geç kalmayalım.''

Kızı elinden tutup çekiştirmeye başladı.Bu kadar soru yeterdi.Canan hayatında ilk kez bu kadar lüks bir arabaya biniyordu.En son taksiye binmişti zaten.Onun lüksü oydu.Üstündeki kıyafetlere bakınca utandı.Lacivert dar bir kot ve beyaz kısa bir kazak vardı üzerinde.Ayağındaki laci beyaz eskimiş converse ile nede uyum sağlamıştı yanındaki taş varlığa..Aman ne güzel ..

Yemeğe geldikleri mekana yanyana giren ikili ayrılan masaya geçti.Canan kızarıp bozardı.Eğilerek adama baktı.

-''Keşke söyleseydin böyle bir yere getireceğini.Elbise falan giyerdim.Ayrıca arkadaşın ..her şeyi ayarlamış .ne düşünceli biriymiş..''

Ateş gelen menüye bakıp ne seçeceğine karar verirken Canan ise suyun ingilizcesinden başka bir şeyi çözememişti.Heh fish balık onu da biliyordu.

-''Sen ne alıyorsun canım ''

Canan 'canım 'ile kızarırken 'aynısından ..sen ne yersen ' dedi hülyalı hülyalı.

Ateş gülümseyip garsona siparişleri verdi.Canan ile gezmek ve kızın kızaran ve şaşkın halleri ile eğlenmek çok eğlenceliydi.Riske girmişti.Onu kendi hayatından bir yere getirmişti fakat korktuğu gibi olmamıştı.Ne olabilirdi ki..Son 3 hafta kalmıştı.3 haftada çekildiği bu kızdan karşılık almak istiyordu.Kim bilir belki oyun bittiten sonra da görüşürdü.Ailesinin öyle saçma zengin zenginle evlenir kuralı yoktu nasılsa.

Gelen yemekleri yemeğe başlarken Canan kıvırcık saçlarını kulağının arkasına almaya çalışıyordu.Önüne düşen siyah bukle ile üfledi.Geriye ucuşan saç inatla yine gözünün önüne gelmişti işte.

Ateş kızın üflerken oluşan dudaklarına baktı.Fazla kalındı..Yemeği bırakmış kızın saçın adokunacağı sırada arkasından duyduğu sesler  ile çivilendi.

-''Ateş aşkolsun hani Amerika ya gitmiştin sen..Bu kız kim abi.?Şimdi kıvırcık denemeye başladın galiba iyiymiş!''

Araz da görüşmek üzere:)