1.Bölüm/Beni Kendinden Kurtar

3.7K 229 136
                                    

Herkes başladığı tarihi buraya yazabilir mi♥

Bölüm Şarkısı: Perdenin Ardındakiler/Beni Kendinden Kurtar.

Bölüm Yayım Tarihi: 26 Aralık 2020 Cumartesi.

Bölüm Yazım Saati: 13:35-15:06

Keyifli Okumalar. Umarım güzel bir kitap olur.

*****

Bir, iki, üç, dört, beş, altı...

Gözlerimi acıyla kapatıp, ağlamamak adına inatla dudaklarımı kemirmeyi sürdürdüm. Sabret, Berrak... sabret, sabret, sabret.

Yedi, sekiz, dokuz, on...

Güçlü bir kahkaha sesi. Kalbimi bir defa daha acıtan, bacaklarımdaki hissizliğe inat yanan canım. Hissetmediği halde yanar mıydı bir insanın canı? 

On bir, on iki, on üç, on dört...

O benim ablam. O benim hem her şeyim, hem hiç bir şeyim. Hem bu hayattaki tek akrabam, hem de bu hayattaki yalnızlığım.

On beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi...

"Sakat. Sakatsın işte!" Berrin son defa daha sopayla dizlerimin üzerine vurup sinirle bağırdı. O benim ablamdı. Benden 2 yaş büyük, benden nefret eden, benim artık ölmemi isteyen ablamdı. "Hani hissetmiyordun yalancı! o zaman neden ağlıyorsun?" sımsıkı kapadığım gözlerimi araladığımda, Berrin elindeki sopayı yere fırlattı, sopanın çıkardığı sert ses beni iyice sessizliğe sürükledi. Konuşsam da ona ne diyecektim ki? Beni ne zaman anlamıştı, şimdi anlayacaktı. "Geber artık anladın mı! senden bıktım, senden nefret ediyorum!" boyumuzu eşitlemek adına önümde çöktü, gözlerindeki nefreti ise o an daha fazla hissettim. "25 Yaşındayım ben aptal! gençliğimin, kendimin, en güzel zamanlarındayken..." sinirle konuşmasını sürdürdü. "Senin gibi kardeşim olduğunu öğrenen bütün herkes beni reddediyor!" 

Tek derdi evlenmek, buradan gitmekti. 

Kendince haklıydı belki. Bizim bir ailemiz yoktu çünkü. Bize babaannem bakmıştı, o da bir yıl önce vefat edince ablam bütün sorumluluğu almaya çalışmış, ancak aldığı bu sorumluluğun hesabını her gün bana fazlasıyla sormuştu. 

"Ben yokum artık." ellerini dizlerime bastırıp, çöktüğü yerden doğruldu. Onun ellerini hissetmedim, o da zaten bunu bilerek yapmıştı, gözlerindeki alay, nefret... bunu ele zaten veriyordu. "Ne halin varsa gör." 

İşte bu bana ablamın son sözleriydi. 

Ve bu ondan duyduğum son sözleriydi.

*****

Yaklaşık altı saattir ablamın bende yarattığı enkazın şokuyla olduğum yerde tepkisizce durdum. Ne yemek yedim, ne de başka bir şey yaptım. Gece olmuştu, saat gece yarısı üçü gösteriyordu ve ben buna rağmen sadece durdum. Belki de artık ölmeyi bekledim, bilmiyorum... O an ifadesiz gözlerle hem evi inceledim hem de kendi durumuma gülmekten başka hiç bir şey yapmadım.

Ve bu kapımızın zili çalana kadar devam etti. Ablam gitmişti, o sözlerinden sonra hazırladığı bavulu ile birlikte yüzüme nefretle son defa daha bakıp çekip gitmişti. Zilin yeniden çalması beni kendime getirdi.

Ablam kesinlikle geri gelmiş olmalıydı, hayatında bir defa bile pişman olmayan ablam bu defa pişman olmuştu. Buna inanmak istiyordum. 

Bir defa bile bana pişman olduğunu söylese, bir defa benden özür dilese ben ona koşardım ki. Ben onu affederdim. Gencecik yaşında ben ona yük kalmıştım, ona hak vermekten başka ne yapabilirdim ki? 

MÜBREM |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin