22 Kasım 2019 Karabağ 21:30
Cengizin yârinin katilleri ve birkaç Ermeni bir masa etrafında toplanmıştı.Uzun boylu vatan haini Necmi "bir işi başaramadın." diye bağırdı.
"Gönderdiğin adam bir halta yaramadı. Cengizi öldüremedi."
"Aman abi! Benim suçum ne? Cengizi ben öldürmek için gidip de becereksiz olmadım. Gönderdiğim adam beceriksiz çıktı."
İkinci vatan haini İskender "sen de becerikli birisini gönderseydin!" diye bağırdı bu sefer.
Kartal başını önüne eğdi ve "ikiniz de haklısınız." dedi.
"Özür dilerim. Şimdi cepheye gidip o şerefsizi öldüreceğim."
Necmi "otur lan." diye bağırdı.
"Senin başaramadığını biz başaracağız. Ermeni ordusuyla birlikte o Cengiz ve arkadaşlarını öldüreceğiz. Sen sadece bize bir kamyon bul."
Kartal "anlaşıldı efendim." dedi ve odadan çıktı. Kısa sürede geri girdi ve kamyonu ayarladığını söyledi.
Necmi "üç tane de roketatar ayarlasaydın."
"Kamyonun içi silahlarla dolu. Roketatar da var."
Necmi "tamam." dedi ve üçü de evden çıktı.
Kartal şöfor koltuğuna geçti. Necmi ve İskender yanına oturduktan sonra kamyonu sürmeye başladı.
Bu sırada mayın patlamasından sonra yangın pek büyümeden yağan yağmur yangını söndürmüştü.
Mehmet, Cengiz'e "ne yapacağız?" diye sordu.
"Ben keşfe çıkacağım. Siz bekleyeceksiniz."
Mehmet kaşını kaldırdı ve "yok ya." dedi.
"Sen hayatını tehlikeye atacaksın. Ben atmayacağım öyle mi?"
Cengiz güldü. "Benim atacağımı kim söyledi?" dedi.
"Tamam o zaman. Çatışmaya girmeden geri dön."
Cengiz "tamam." dedi ve ormanın içine daldı. Temkinli olarak ormanın içinde ilerledi ve bozuk bir yola çıktı.
Elinde M4A1 ile hızla üzerine gelen kamyonete doğru yürüyordu. Alnında biriken teri sağ koluyla sildi. Bir an korkudan titrediğini düşündü. Sonra "hayır." dedi. O vatanı için şehit olmaktan korkmazdı.
M4A1'leri yukarıya doğru kaldırdı ve tetiğe bastı. Şoför alnının ortasına gelen kurşunla can verdi. Fakat ayağı gaz pedalında kaldı.
Cengiz Doruk buna aldırış etmedi. Kamyonetin yolundan çekilmedi. Tetiğe basmaya devam etti. Necmi ve İskender kafasına gelen iki kurşunla can verdi. Cengiz Yârinin intikamını aldı. Üzerine gelen kamyondan kendisini son anda ağaçların arasından çıkıp kenara doğru çeken Mehmet kurtardı.
Cengiz ve Mehmet yere düştü. Sırtları ağaca çarptı.
Mehmet "iyi misin?" diye sordu.
Cengiz ayağa kalktı ve tozlanan üstünü çırptı.
"Sağol iyiyim."
Mehmet de ayağa kalktı ve ters ters baktı.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Ölmek mi istiyorsun?"
Cengiz "ne yapsaydım?" diye bağırdı.
"Bıraksaydım da gitseler miydi? İntikamımı alamasa mıydım?"
Mehmet "tamam neyse." demişti ki kamyon virajdan aşağıya düştü. İçindeki mühimmatlarla birlikte patlayarak parambarça oldu.
Mehmet patlamaya bakarken üzerlerine kurşun yağmaya başladı.
Cengiz Mehmet'i ağaçların arasına çekti ve bu sefer o Mehmet'in hayatını kurtarmış oldu.
Cengiz gülümseyerek "ödeştik." dedi ve tabancasını çıkardı. İki el ateş etti. Ağacın arkasına tekrar saklandı. Saklandığı yerden tankları görünce "şimdi ayvayı yedik." dedi.
Mehmet "kaç!" diye bağırdı ve ormanın içine daldı.
Cengiz de onu takip etti. "Kaçmak zorunda mıyız?" diye sordu.
Mehmet de "sence üç tankı yok edebilir miyiz?" diye bir soru yöneltti.
Cengiz gülerek "hayır." dediğinde ormandan çıkmaya yaklaştıklarını hissetti. Arkadaşlarını ve Azerbaycan askerlerini gördü.
Yanyana olan her bir ağacın arkasına bir Asker pusmuştu. Ormanın arkasında bekleyen askerlerde cabasıydı.
Cengiz gülümseyerek "güzel." dedi ve bir ağacın arkasına saklandı. Sonrasında beş dakika bekledi. Fakat kimse kelmedi. Yine bir ölüm sessizliği oluşmuştu.
İbrahimov "ne yapacağız?" diye sordu.
Cengiz bir İbrahimov'a bir de ileriye baktı. İleride ağaçların arasından bulduğu boşluktan geçen jeepleri ve motorsikletleri gördü.
"Hakan, Hüseyin geliyorlar." diye bağırdı.
Hakan "tamam." dedi ve nişan aldı. Tüfeği üç kurşun fırlattı. Üç motorsikletli yere düştü.
Bu arada yağmur hâlâ şiddetliydi ve gökten boşanırcasına yağıyordu. Araçlar çamurdan ötürü gitmekte zorlanıyordu.
Cengiz bunu fark etti ve sırıttı. Üç ağaç öteye koştu ve siper aldı. Tabancasındaki kurşunları harcadı ve ileriye atıldı. Motorlulardan birisinin belinden tabancasını aldı. Göğsünden yediği iki kurşunla gözü karardı. Göğsünden kanlar akarken yaptığı acemiliği anladı. Ağaçların arasına saklanmak istedi ama yapamdı. Kanlara bulanmış bir halde çamura yığılıverdi.
💣BÖLÜM SONU💣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Bekçileri (+18) (Ara Verildi)
ActionOn vatan bekçisi vatanını korumak için birbirine yemin etmiş, milli istihbarat teşkilatına girmiş ve vatanın, milletin, ve de Devletin hizmetkarı olmaya kendini adamışlardır. Hayatları aksiyon ve heyecan ile geçmiştir. Siz de bu aksiyon ve heyecana...