21. Bölüm

715 15 0
                                    

25 Kasım 2019 Nevşehir 07:50
Cengiz kapının çalmasıyla gözlerini kırparak açtı. Gözünü ovalayarak ayağa kalktı. Kapıyı açtı.

"Her şey hazır mı Hüseyin?"

"Evet. Rakı da dahil her şey hazır."

Cengiz "güzel." dedi ve odadan çıktı. Koltukta oturan Ramazan ve Sıla'yı gördü. Perdeleri açtı ve dışarıya baktı. Meslek lisesini gördü.

"Dürbün var mı Hüseyin?"

Hüseyin "var." dedi ve masanın üzerindeki dürbünü Cengize verdi. Cengiz koltuğun önünde diz çöktü ve okulun bütün pencerelerine teker teker baktı. Sonra dürbünü Hüseyin'e geri verdi ve "hadi gidelim." dedi.

Hüseyin "tamam." dedi ve dürbünü alıp tekrar masaya koydu. Cengiz ve diğerlerinin arkasından evden çıktı.
Güneşli havaya baktı ve Lacivert Fiat Doplunun şöfor koltuğuna oturdu.
Pantolonun cebinden anahtarı çıkardı. Kontağa soktu ve arabayı çalıştırdı.
Direksiyonu sola kırdı ve arabayı yokuştan indirdi. Direksiyonu bu kez de sağa kırdı ve arabayı tekrar yokuş aşağı saldı ve sonra yol düzleşti.

Araba kısa sürede peri bacalarına ulaştı.

Cengiz arabadan ilk inen oldu ve malzemeleri indirdi. Etrafına bakındı ve çekik gözlü turistleri gördü. Mangalı hazırladı.

Hüseyin rakıları hazırladı.

Sıla da salatayı ve çerezleri hazırladı.

Cengiz kanatları ve sucukları tabaklara koydu.

Hakan yere kilimi ve sofra bezini serdi.

Tabaklar kilimin üzerine koyuldu ve sofraya oturuldu.

Cengiz gülümseyerek etrafına baktı. Ekmekten bir parça kopardı ve ağzına attı. Ardından etinden bir ısırık aldı ve etrafına bakındı.

"Çuval hazır mı Hüseyin?"

Hüseyin rakısından bir yudum aldı ve "hazır." dedi.

"Getireyim mi abi?"

Cengiz rakısından bir yudum aldı ve ağzındakini yuttu. "Getir." dedi.

Hüseyin arabadan çuvalı aldı ve bir kenara koydu. Tekrar sofraya oturdu ve Cengiz'e baktı.

"Abi biz neden hemen Peri bacasının önüne sofrayı kurduk? Daha güzel manzaralı yerler vardır elbette."

Cengiz "evet var." dedi ve tekrar etrafına baktı.

"Siz şimdi çuvalı alın peri bacasının içine geçin."

Hüseyin, Ramazan ve Hakan "tamam.  derken Sıla "neler oluyor?" diye sordu.

"Bir şey yok. Beş dakika sonra mangala geri döneceğiz."

Sıla da "tamam." dedi ve ayağa kalktı.

Hüseyin Sıladan sonra ayağa kalktı. Ardından Ramazan ve Hakan da kalktı ve peri bacasının içine girdiler.

Cengiz rakısını aldı ve peri bacasının arkasına geçti. Sağ omzunu dayadı ve rakısını bitirdi. Bardağı elinden bıraktı.

Bardak yere düştü ve kırıldı.

Cengiz Sig Sauer marka tabancasını belinden çıkardı ve üst üste tetiğe bastı.

Turistler çığlık çığlığa kaçışmaya başladı. Korku ve ölüm etrafa yayılmıştı.

Cengiz iki el havaya ateş etmiş, herkes kaçışmaya başlamıştı.

Cengizin önü boşalmış ve çok rahat nişan almıştı.

Yerde dört kişi cansız bir şekilde yatıyor, kalan altı kişi kendisinin üzerine kurşun yağdırıyordu.

Cengiz "haydi Yiğitlerim!" dedi ve tabancasının şarjörünü değiştirdi.

Hüseyin çuvaldan silahları çıkardı. Sıla'ya AK47, Ramazan'a P90 ve Hakan'a da MP5 verdi. Kendisi de iki tane Beretta aldı ve iki tabancasının tetiğine bastı, bastı ve bastı. Kurşunları bitirdi. Yeni şarjör taktı.

Cengiz "koruyun beni!" diye bağırdı ve ileri atıldı. Sofra kurdukları Çınar ağacının arkasına geçti ve ağacı kendisine siper etti.

Sofradaki rakı bardakları kırıldı.

Cengiz tabancasının şarjörünü değiştirdi. Tekrar ateş açtı ve çatışmayı sonlandırdı. Kalan son kişiyi de kendisi Tamu'ya gönderdi. Ağacın arkasından çıktı.

Aynı zamanda Ramazan saklandığı yerden çıktı. Gülümseyerek Cengize sarılmak için ona yaklaştı. Kollarını açtı.

Ardından son bir silah sesi patladı. İki kurşun namlusundan çıktı. Silahı ateşleyen terörist son nefesini verdi.

Ramzan Cengizin kucağına yığıldı. Öylece kaldı.

🐺BÖLÜM SONU🐺

Vatan Bekçileri (+18) (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin