24 Kasım 2019 İstanbul 14:00
Cengiz pikapı trafikten dolayı biraz fazla dolaştırdıktan sonra otelin otoparkına park etti. "Olanları söyleyeniniz var mı?" diye sordu.Sıla "ben söyledim." dedi ve ayaklarını kendine çekti. Kafasını bacaklarının arasına gömdü.
"Siz gidin ben birazdan gelirim."
Ramazan sağ kolunu Sılanın omzuna attı. Yanağına bir öpücük kondurdu.
"Bize kurulun tuzağı anlamalıydım. Hepsi benim suçum."
Ramazan "saçmalama." diyerek boşta kalan eliyle Sılanın elini tuttu.
"Bu hepimizin suçu. Yoldaşlarımızı koruyamadık."
Sıla kafasını salladı ve "hayır." dedi.
"Operasyonun başında ben vardım Ramazan. Bu olanları önceden görmem gerekirdi."
"Yapma. Kendine gel."
Sıla "tamam." dedi ve gözündeki yaşları sildi. Pikapın arkasından indiler.
Cengiz arabayı kilitledi. Sonra da resepsiyonun yanındaki lokantaya girdiler.
Cengiz bir masa seçti ve oturdu. Diğerleri de ardından oturdu. Cengiz Sıla'ya baktı ve gülümseyerek "kendini suçlama." dedi.
"Nasıl suçlamayım? Operasyon benim sorumluluğumdaydı."
Cengiz hafif bir şekilde gülümsedi.
"Kendi ağzınla diyorsun. Operasyon senin sorumluluğun altındaydı. Senin görevin Ayasofyayı korumaktı. Örgütün içindeki adamlarımızı değil."
Sıla gelen garsona siparişleri verirken tebessümle "haklısın." dedi.
Garson içecekleri kısa sürede getirdi.
Cengiz birasından bir yudum aldı."Senin hiçbir suçun yok." dedi.
Ramazan "tamam artık." dedi.
"Bu konuyu kapatalım."
Cengiz birasından bir yudum aldı ve "tamam." dedi. Ayağa kalktı.
"Benlik bir şey yoksa ben odama çıkıyorum."
Hasan "tamam." dedi ve Cengiz birasını almaktan vazgeçerek yukarı çıktı. Kapıyı çaldı.
Gamze kapıyı açtı. Cengize sımsıkı sarıldı. İçeri aldı ve kapıyı kapattı.
"Sana bir şey olacak diye çok korktum. Olanları haberden duydum."
Cengiz gülümseyerek "korkmana gerek yok." dedi.
"Bu sefer kurşun yarası almadım."
Gamze yatışmış ve korkusu dinmişti. Geri çekilerek alaylı bir dille "büyük başarı." dedi.
Cengiz "evet." diyerek içki bardan bir viski aldı.
"Sen de viski ister misin?"
Gamze "hayır." derken Cengizin arkasından sarıldı.
"Haberlerden bombanın patlamadığını öğrendim ama kötü bir şey olmuş belli."
Cengiz "boşver." dedi ve elindeki viskisiyle yatağa uzandı. Bir yudum aldı.
Gamze de "tamam." diyerek başucunda durdu. Eğilerek dudağına bir öpücük kondurdu.
Cengiz viskisini başucu sehpasına bıraktı ve Gamzeyi belinden yakalayarak üzerine çekti.
İkisi de üzerindekileri çıkardı ve güzel bir yarım saat geçirdiler.
Cengiz geçirdikleri güzel bir yarım saatten sonra yarım kalan viskisini memmun bir şekilde bitirdi.
Kapı çalınca yine önemli bir şeyler olduğunu hissetti. Pantolonunu giydi.
Gamze de üzerine yorganı çekince kapıyı açtı."Ne oldu Sıla?"
"Başkan bizi çağırıyor."
"Milli İstihbarat başkanı mı?"
Sıla gülümseyerek "evet." dedi.
"Hadi hazırlan. Hareket et çabuk ol ve Gamze'yi rahat bırak. Yorma kızı."
Cengiz gülerek "tamam." dedi ve yerden gömleği ile kazağını yerden aldı.
"Beş dakikaya aşağıdayım."
Sıla "tamam." dedi ve kapıyı kendisi çekti.
Cengiz gömleğini üzerine geçirdi. Gamze yorganı üzerinden attı.
"O yorganı tekrar üzerine alsan iyi edersin bebeğim. Yoksa olacaklar benim sorumluluğumda değil. Geçen yarım kalan beş dakikayı şimdi kullanabilirim."
Gamze güldü ve valizini açtı. İçinden iç çamaşırlarını ve dizine kadar uzanan mavi elbisesini çıkardı.
"Ben bir duş alıp Galata kulesine gideceğim."
Cengiz "tamam." dedi ve Gamzeye sarıldı. Dudağından öptükten sonra gömleğinin düğmelerini ilikledi.
Tabancasını, cüzdanını ve telefonunu aldıktan sonra odadan çıktı. Aşağıya indi. Pikapa yaslandı. Kollarını birleştirerek çiçek oldu."Oğuzhan Başkan nerede?"
"Birazdan burada olur."
Cengiz "tamam." dedi ve şöfor koltuğuna yan oturdu.
🗨BÖLÜM SONU🗨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Bekçileri (+18) (Ara Verildi)
ActionOn vatan bekçisi vatanını korumak için birbirine yemin etmiş, milli istihbarat teşkilatına girmiş ve vatanın, milletin, ve de Devletin hizmetkarı olmaya kendini adamışlardır. Hayatları aksiyon ve heyecan ile geçmiştir. Siz de bu aksiyon ve heyecana...