Vatan Bekçileri (+18) (Ara Verildi)

25. Bölüm

26 Kasım 2019 Ankara 09:00
Rıfat kahvaltıdan sonra tekrar çalışma odasına geçmişti. Yeni yapılacak Cami ve okulun planına baktı.

Bu sırada kapı çaldı.

Rıfat gülümseyerek "gel!" dedi.

Oda'ya başı önüne eğik bir şekilde Oğuzhan girdi.

Rıfat başını plandan kaldırmadan "efendim Oğuzhan?" dedi.

"Efendim David Rockfeller Ankara'ya gelmiş. Sizinle görüşmek istiyor."

Rıfat Gülmez'in gülen yüzü gülmez oldu. Yüzü asıldı. Dişlerini sıktı. Kendini zorlayarak biraz tebessüm etti.

"Buyursun gelsin. Bakalım ne muradı varmış."

Oğuzhan "tamam." dedi ve çalışma odasından çıktı.

Rıfat da iki dakikadan sonra odadan çıktı. Korumalar gülümseyerek selam verdi.

Rıfat Doğan danışmanı korumaların yanında gördü ve gülümsedi.

"Ne oldu İbrahim?"

İbrahim sıkılgan bir şekilde Rıfata baktı. Aklındakileri dile getirip getirmeme konusunda kararsız kaldı. Sonra kelimeler dilinden döküldü.

"Efendim gazeteciler Rockefeller'ın sizinle görüşmek istediğini öğrenmiş. İkinizin fotoğraflarınızı çekmek ve röportaj yapmak istiyorlar."

Rıfat bastonunu yere vurarak bir müddet düşündü ve gülümseyerek İbrahim'e baktı.

"Fotoraf çekilmesine iznim var ama röportaj için vaktim yok. Bunu aynen söyle. Ben kabul salonunda bekliyorum."

İbrahim "emredersiniz efendim!" dedi ve Rıfat'ın yanından uzaklaştı.

Rıfat da koridorlardan geçti ve merdivenden indi. Sağdaki ilk kapıdan içeri girdi. Yeni değiştirilen tablolara baktı.

Fatihin atını denize sürdüğü tablo'ya gözlerini dikti. Gülümsedi. Sonra diğer bir tablo'ya baktı. Sultan Abdulhamid'in resmi vardı. Abdulhamid Han'ın tablosunun önündeki altın renkli tekli koltuğa oturdu. Karşısındaki Osmanlı Soy Ağacının olduğu tablo'ya sonrada Mustafa Kemal Paşanın at üzerinde bulunduğu tablo'ya baktı.

İçeriye Rockfeller girdi ve Rıfat ayağa kalktı.

Sahte bir gülümsemeyle el sıkıştı iki düşman.

Gazeteciler içeriye girmeden önce Rockfeller tablonun önündeki tekli koltuklardan birine oturmak istedi. Rıfat Gülmez onu durdurdu.

"Oraya oturamazsınız. Türk ve müslüman olmayan hiç kimse atalarımıza sırtını dönemez. Ancak karşısında ya da yanında oturabilir. Bu yüzden şuraya oturunuz."

Rockfeller memmuniyetsiz bir şekilde başını salladı. İçeriye gazeteciler girdi.

Rıfat ve Rockfeller sahte bir gülümsemeyle el sıkıştı. Bu sahte gülümseme aralarında amaç farklılıkları oldukça hep olacaktı.

Rıfat tablonun önüne, Rockfeller da pencerenin önündeki koltuğa oturdu.

Rıfat gazetecilere doğru tebessüm etti.

"Anlaşmamızı hatırlıyorsunuz değil mi?"

Deniz hepsi adına "evet efendim." dedi.

"Röportaj yoktu ama bu görüşmenin amacını öğrenmek herkesin hakkı diye düşünüyorum."

Rıfat tekrar tebessüm etti. Deniz'e baktı. Bastonunu kavradı. Yere klasikleşen bir şekilde vurdu.

"Henüz ben de bilmiyorum. Ama bu ziyaret bittikten sonra Pakistan'a gideceğim. Orada açıklama yaparım. Sizinle röportaj yapmak istemememin sebebi de buydu."