Yeni bölüm ile karşınızdayım 😊
Yazım yanlışım olursa affola
Aslında bunu ilk bölümde yapmam gerekiyordu ama...
Başlama tarihini buraya alalım 💜
Keyifli okumalar 😇
Bölüm 4 - Ayrılık
Nazlı Aksoy...
"Nazlı güzeli yetmedi mi bu kadar?" diye sordu yorgun sesiyle Emir. Kafamı olumsuz anlamda sallarken "beraber spor yapalım diyen sendin" dedim. Emir "söylemez olaydım" diye fısıldadığında ağırlığımı biraz daha sırtına verdim. Emir anında yere yapışırken "çok güçsüzmüşsün" dedim ve sırtından indim.
Emir yarım saat önce uyanmış ve spor yapmaya başlamıştı, bende kenarda onu izliyordum. Şınav çekmeye başladığında gidip sırtına oturdum. Bir yandan da hiç susmadan konuşmuştum. 5 dakika dayanabildi mi? Tabiki hayır!
Emir birden ayağa kalkıp ciddi yüz ifadesiyle yanıma geldi. Kaşlarımı çatıp "ne oldu?" diye sordum. Emir ciddiyetini hiç bozmadan "senden ayrılıyorum" dedi.
Senden ayrılıyorum?
"anlayamadım" dediğimde tekrar "senden ayrılıyorum" dediğinde nefesimi tuttum. Duyduğum iki kelime beni ağlatmaya yetmezdi değil mi? Ben her zaman gülen birisiyim. Ağlamak bana yakışmaz ki.
Her ne kadar ağlamak istesem de soğukkanlı davranıp "neden?" diye sordum. Az önce Nazlı Güzeli diyen kendisi değilmiş gibi, nasıl senden ayrılıyorum derdi?
"benden daha iyilerini hak ediyorsun Nazlı, üzgünüm eski sevgilim" dedi ve yanımdan ayrıldı. Nefesimi dışarı verdiğimde gözyaşlarımda akmaya başlamıştı. Bu kadar basit miydi? Herşey bu kadar basit miydi?
Yere diz çöktüm ve sesimin duyulacağını umursamadan bağıra bağıra ağlamaya başladım.
"Allah kahretsin seni!"
Elçin Savaş...
"Ayberk bir dakika konuşabilir miyiz?" diye sordum. Ayberk hemen oturduğu yerden kalkıp ellerimi tuttu. " söyle canımın canı" dediğinde ciddi durmak için büyük bir savaş veriyordum kendi kendime.
"özel" dedim sert çıktığını umduğum sesimle. Ayberk tedirgin bir şekilde kafasını sallayınca yürümeye başladım. O da arkamdan geliyordu.
Biraz ilerde durdum ve Ayberk'e döndüm. Kaşlarını çatılı meraklı bir şekilde bakıyordu yüzüme. Yutkundum ve gözlerinin içine bakıp " senden ayrılıyorum" dedim. Ayberk kaşlarını iyice çattı. Ağzını açtı kapattı. Yutkundu ve Derin nefesler almaya başladı. En sonunda "madem geldiğin gün ayrılacaktın buralara kadar zahmet etmeseydin keşke" dediğinde böyle bir tepki beklemediğin için şaşırmıştım.
"telefonda söylesem daha mı iyiydi" dedim. Ayberk cevap vermeyince "arkadaş kalalım olur mu?" dedim ve yanından ayrıldım. Üzgünüm sevgilim sadece 10 saat bu acıya katlanacaksın. Sonra yine senin kızılın olacağım.
Telefonumu cebimden çıkarıp Emir'i aradım. Telefon hemen açılmıştı.
"hallettin mi?"
"hallettim. Şimdi mekana gidiyorum dekore etmeye"
"güzel bende buralardayım birşey olursa ara"
"tamam Görüşürüz" dedi Emir ve telefonu kapattı.
Bende adımlarımı eve doğru çevirdim.
Senem Altan...
" isyannnnnnnn!" diye bağırarak kafasından aşağı soğuk suyu boşaltan Ayberk'e şaşkınlıkla baktım. Nazlı da ondan farksız değildi. Ikiside depresyona girmişti.
"Neden böyle oldu neden!" diye bağıran Nazlıyla gözlerimi devirdim. Birkaç saat sonra mutluluktan ağlayacaklarken şimdi ki hallerine bakın. Acaba ikisinin de aklına gelmiyor mu doğum günleri olduğu?
"ağlamayı bırakın artık kafam şişti" diye isyan ettim bende en sonunda. Nazlı dolu gözleriyle "sus be! Sen ne anlarsın bizim halimizden" diye bana bağırınca sabır çektim.
"Kader ortağı olmadığımız kalmıştı Nazlı" diyerek Nazlıya sarılan Ayberk'i görünce ofladım. Allahım son birkaç saat daha dayanma gücü ver bana yarabbim.
Telefonum cebimde titreyince elime aldım ve gelen mesajı okudum.
Herşey hazır bir şekilde onları buraya doğru yönlendir
Mesajı atan kişi Elçindi. Mesaja cevap yazmadan telefonu cebime attım ve odadan çıktım. Evin içine baktığım da herşey planladığımız gibi olduğunu anladım. Bugünlük onları hem korkutacak, hem de sevindirecektik. Hadi bakalım başlasın eğlence!
Nazlı Aksoy...
Canım yanıyordu. 3 yıllık ilişkim bir anda bitmişti. Neden böyle olmuştu hala anlamış değildim ama tek depresyona giren kişi de ben değildim.
"Nazlı ne yapacağım ben onsuz?" diye mırıldanan Ayberk'e hüzünle baktım. İkimizinde aynı gün içinde sevgililerimizin bizden ayrılmaları normal miydi?
"asıl ben Emirsiz ne yapacağım, bana bunu söyle sen?" dediğim sırada dışarıdan gelen çığlıkla yerimde sıçradım.
"aaaaa !"
"bu Senem'in sesi!" diyerek ayağa fırlayan Ayberkle bende kalktım. Koşarak odanın kapısını açtığımız an kanlar içinden duvara asılı bir kadın görünce çığlığı bastık.
" bu ne lan?" diye bağıran Ayberk'e göz devirip bağırarak " ne olacak ceset" diye bağırdım. Ayberk beni bırakıp koşarak aşağıya inince bende peşinden koştum.
"Senem!" diye bağırıp etrafa bakınırken yerde gördiğim kan izleriyle yutkundum. Allahım umarım ona birşey olmamıştır. Ayberk'i kolunu dürtüp yerdeki kanları gösterdim. Ayberk "burdan hemen çıkmamız lazım" dedi ve bileğime sürükleyerek dışarı çıkardı beni.
"senem!" diye bağırdık tekrar tekrar ama baykuş sesi dışında hiçbir ses yoktu. Ne kadar etrafta Senem'in aradık bilmiyorum ama duyduğum sesle donup kaldım.
"Senem'i görmek istiyorsanız beni takip edin!"
°°°
Bölüm nasıldı ?
Bölümü tek bir emojiyle anlatın desem?
Bir günde iki bölüm 😍
İyi tatiller
Yazar kaçar 😁