Yeni bölüm ile karşınızdayım 😊
Yazım yanlışım olursa affola
En çok kullandığınız emoji hangisi?
Satır arası yorumları bekliyorum
Keyifli okumalar 😇
Bölüm 17 - Kaçtığı İçin Öldürüldü
Almila Akın Sancak...
" evet seni dinliyoruz, anlat!" dedim kaşlarımı çatarak. Senem elleriyle yüzünü sıvazlayıp ofladı ve bir süre durdu.
Onun bu tavırlarına alayla gülüp " aranızda birşey var ve benim ondan boşanmamımı isteyeceksin değil mi?" diye sordum. Senem öfkeyle yüzüme bakıp" bak Almila hamilesin ve bizim Rüzgarla olan yakınlığımızı yanlış anlamış olabilirsin ama önce dinle! " dedi.
Sinirle elimdeki meyve suyu dolu bardağı duvara fırlatarak" kendi ağzınla söylüyorsun! Yakınlığımızı diyorsun! Bu işin nesini yanlış anladım! "diye bağırdığı sırada salona Nazlı damladı. Senem ayağa kalkıp" Nazlı ben hallederim, dışarıda bekle lütfen "dediğinde Nazlı kafasını onaylar anlamda sallayıp çıktı.
Senem yüzüme bakmadan yerdeki cam kırıklarını toplamaya başlarken sinirle kolunu tutup ayağa kaldırdım. Bu sakinliği sinirimi bozuyordu!
"bana açıklama yap! Kaçmaya çalışma!" diyerek kolunu sıktığımda tüm ciddiyetle " sakin olursan anlatacağım" dediğinde kolunu bıraktım. Tabi elini kesik olduğunu ve kanlar aktığını o zaman farketmiştim. Peki bu benim umurumda mı? Tabiki hayır!
Kalktığım koltuğa geri oturduğumda Senem konuştu. " Rüzgar bipolar bozukluk hastalığının ilk aşamalarındaydı 1 hafta önce" dediğinde şaşkınlıkla yüzüne baktım. Ne dediğinin farkında mıydı? Ben nasıl bu kadar saçmalamıştım?
Ben konuşmayınca Senem devam etti. "dünkü olan olaydan sonra benim verdiğim ilaçların biri tarafından değiştirildiğini fark ettim. Bu yüzden Rüzgar iyileşmek yerine durumu kötüleşti. Sana zarar vermemesi için sen doğum yapana kadar hastanede tutacağım" dediğinde pişmanlık tüm bedenimi sarmıştı.
1 Hafta boyunca kafamda neler döndürmüştüm. Rüzgardan Boşanacağım söyleyip duruyordum. Senem'e bir o... Demediğim kalmıştı!
Yurkunuo Senem'e baktım. "Senem ben..." diyemeden sözümü kesti. "sorun değil Almila. Sonuçta hamilesin. Hadi hastaneye gidelim. Rüzgar seni istiyor" dediğinde kafamı salladım ve birlikte evden çıktık.
Hastaneye geldiğimizde Senemle odasına gidip oturduk. Senem odasına iki tane meyve suyu söyleyip bana döndü. " Almila şu zamanlarda Rüzgar bazen çok sert davranabilir, bazen de çok fazla sevip Sayar. Onu görmene izin vereceğim ama çok dikkatli olmalısın anladın mı?" dediğinde kafamı salladım. O sırada odaya bir hemşire olduğunu düşündüğüm bir kız geldi. Elinde bir dosya ve iki meyvesuyu vardı.
" Hocam yoğun bakımda, 10 yaşında olan hastamız iyileşme süreci gösteriyor" dediğinde kız Senem dosyayı inceledi. Bende meyvesuyumu yudumlarken onları izliyordum.
Bir süre sonra kız gittiğinde Senem ayağa kalkıp "bardağın bittiyse gidelim" dediğinde ayağa kalktım ce odadan çıktık. Bakalım beni neler bekliyordu.
Lisa Çağan...
Havaalanından çıktığımda Derin bir nefes çektim ciğerlerime. Ölüp ölüp dirilecektim resmen!
Yoldan taksi çevirip annemin evinin adresini verdim. 15 dakikanın ardından otele geldiğimde taksiye parasını verip otele doğru yürüdüm. Açıkçası korkuyordum. Annemin ve Teyzelerimin kaldığı odaya doğru yürümeye başladım.
Odanın önüne gelince yutkunup kapıyı çaldım. Kapıyı açan kişiyi görünce ağzım açıktı ve mutluluk gözyaşlarım akıyordu.
"Bora !... Sen... Nasıl ?" dediğimde o da şaşkındı. Şaşkınca yüzüme bakarken acaba hayal mi görüyorum diye düşündüm ama gülerek bana sarılmasıyla bu düşünceden sıyrıldım.
Geri çekilip "neden buradasın ve nasıl iyileştin" dediğimde gözlerini devirip "istenmeyen misafir olduğumu bu kadar belli etmeseydin keşke" dedi ve ekledi. "Neyse, sen gittikten 1 ay sonra bitkisel hayattan çıkmıştım. Şu 2 yıl boyunca tedaviler görmeye devam ettim. Hala görüyorum ya neyse. Ezel teyzemler kızlara sürpriz yapmak istiyorlarmış bu yüzden benim onları götürmem için çağırdılar" dedi Bora.
"içerideker mi?" diye sorduğumda kafasını salladı. Bende daha fazla beklemeden içeri girdim. Gece teyzem " Bora oğlum kim gelmiş" dedi ve benden tarafa döndü.
Beni gördüğü an gözleri doldu ve fısıltıyla "Lisa" dedi. Benimde gözlerimden yaşlar akarken dayanamayıp koşarak yanına vardım ve sıkıca sarıldım. Gece Annem bir yandan ağlarken bir yandan da beni azarlıyordu.
"ah seni ahmak! Nasıl böyle saçma sapan birşey düşünüp gidersin yanımızdan! Nerde benim sopam, seni dövüp akıllanmayı sağlamalıyız" diyerek benden ayrıldı ve sopasını aramaya başladı.
Birisi bana fatiha okusun lütfen ve de çam fıstıklı helva istiyorum. Mezar taşıma Güney Koreye kaçtığı için öldürüldü diye yazılsın lütfen. Şimdi ölmemek için saklamam gerek.
°°°
Bölüm nasıldı?
Bölümü tek bir emojiyle anlatın desem?
İyi tatiller
Yazar kaçar 😁