Sabah olduğunda önce Kheiron'a İris mesajı gönderdiler. Gökkuşağında Kheiron'un görüntüsü belirdi. Etrafta çok az melez vardı.Hasta sayıları çok artmıştı. Hastalık ilerlediği zaman bazı melezler komaya girmişti. Kheiron Aqua ve Percy'i gördüğünde önce şaşırdı. Sonra ise düşünmeye çalıştı." Bunun bir tedavisi olduğunu sanmıyorum çocuklar. Etkilerinden emin değilim. Siz yine de denize girmeyin. Belki kötü bir etki yaratabilir. Bu olduğundan beri farklı şeyler yaşadınız mı?"Düşünmeye başladılar. Aslında ikisi de uyuyamamıştı. Yaralar kaşıntı yapıyordu ve bazı olmayan şeyler görüyorlardı. Bir çeşit şizofreni gibiydi. Bir süre sonra rahatsız etmeye başlamıştı. Bunları Kheiron'a anlattılar. Kheiron başını sallamakla yetindi. Sonra aklına bir şey geldi." Poseidon size yardım edebilir ama..." derken mesajın süresi bitti. Ama anlamışlardı. Poseidon'a ihtiyaçları vardı. Suya inmeden nasıl bulabilecekleri hakkında bir fikirleri yoktu. Bir süre düşündüler. Sonra Percy yavaşça konuşmaya başladı" Biz suya inemeyiz belki ama Atlantisliler bunu yapabilir. Aqua, güvendiğin yardımcıların bunu yapabilir değil mi?" Aqua hevesle başını salladı. Yaraların kaşıntıları artmıştı. Hemen kamarasına gitti ve elinde turuncu ve yavru ağzı tonlarında kıvrımlı bir deniz kabuğuyla geri döndü.
Kabuğun sivri olan kısmını parmağına batırdı, kanattı ve kabuğun üstüne koydu.Sonra kıvrımın olduğu yerden bir görüntü belirdi. Bu bir denizkızıydı. Sarı uzun saçları, kırmızı gözleri ve kırmızı pulları vardı. Kuyruğu ise kırmızı ve turuncu tonlarının geçişlerinden oluşuyordu. Aqua gülümsedi" Serafina, yanına Ava ve Becca'yı alıp Poseidonun sarayına gitmenizi istiyorum" Sonra başlarına gelen şeyleri hızlıca anlattı. Serafina başını salladı ve görüntü kayboldu. Üç saat geçmişti ama daha bir değişiklik yoktu. Aqua ve Percy kötülemeye başlamışlardı. İkisi de halsizdi. Ayakta zor duruyorlardı. Herkesin canı sıkkındı. Birden pruvada(geminin ön kısmı) bir ışık parladı ve ışığın içinden Poseidon çıktı. Melezler hızlıca oraya koştular ve tanrının önünde diz çöktüler. Percy ve Aqua diz çökmüştü ama kalkma kısmı pek istedikleri gibi olmadı. Ayağa kalkacakları sırada dengelerini kaybettiler ve yere yığıldılar. Poseidon hemen yanlarına gitti. Bir bakışta ne sorunları olduğunu anladı. Azarlarcasına" Kahin kötü şeyler söyleyebilir ama dinlemekte fayda var." diye mırıldandı. Sonra bir elini Percy'nin, bir elini de Aqua'nın alnına koydu ve gözlerini kapadı. Birkaç dakika sonra ikisinin de bedeni ışıldamaya başladı. Sonra aniden gözlerini açtılar. Saçlarındaki yeşiller solarak kendi rengine döndü. Yüzlerindeki ve kollarındaki yaralar yavaş yavaş yok oldu. Ve ayağa kalktılar. Babalarına teşekkür ettiler. Poseidon ise sadece gülümsedi ve tekrar ışıklar içinde kayboldu.
Zaten karşılıksız iyilik yapacak nadir Olimposlulardan biriydi Poseidon.
&&&&&&&&&&&&&&&&
Aqua ve Percy normale dönünce herkes rahatlamıştı ama yine de ikisi de çok yorgundu. Poseidonun onları iyileştirmek için yaptığı şey sanki enerjilerini almıştı. Bu yüzden hemen uyumaya gitmişlerdi. Diğerleri de onlar uyanana kadar beklemeye karar vermişti. Göreve çıkalı iki hafta olmuştu. Daha vakitleri vardı. Aqua ve Percy uyurken onlar da kampa haber vermişlerdi. Kampın durumu çok kötüydü. Ares melezlerinin hastalığa bağışıklığı olduğunu öğrendiler. Üç büyükler gibi değildi. Üç büyükler melezleri daha zor hastalanıyordu. Ama Ares melezleri hiç hastalanmıyordu. Onlar dışında birkaç Hermes, Apollon ve Athena melezleri hâlâ sağlıklıydı. Kheiron onlara başarı dilemiş ve mesajı bitirmişti. Hastalarla ilgilenmesi gerekiyordu. Leo'nun masası Buford yanlarına gelip yemeğe çağırmıştı. Leo uğraşıp Buford'a yemek yapmasını öğretmişti ve ilk defa masanın yemeğinin tadına bakacaklardı. Onlar yemek yerken Aqua ve Percy de uyanıp yanlarına gelmişti. Sonra hep birlikte Neela'ya mesaj göndermeye karar vermişlerdi. Hayalet orkidenin nerede olduğunu o bilebilirdi. Hortumla bir gökkuşağı oluşturdular ve içine bir drahmi attılar. Aqua" Tanrıça İris adağımı kabul eyle. Neela Carson New York"dedi. Birkaç dakika sonra gökkuşağında Neela'nın görüntüsü belirdi. Önce şaşırsa da sonra hepsine bakıp gülümsedi. Başta hâl hatır sormayla geçirdiler. Percy ve Neela bayağı iyi anlaşıyordu. Çünkü Percy annesini ziyarete gittiğinde Neela'ya da uğramıştı. Aqua da aynısını yapıyordu. O da Sally ile iyi anlaşıyordu. Konuşma faslı bitince Aqua hemen konuya girdi" Anne, hayalet orkidenin nerede olduğunu sen bilirsin diye düşündük." Neela hüzünle başını iki yana salladı" Şu ana kadar onu gören bir ölümlü yok. Ölümsüzler konusunda ise Emin değilim. Eğer yerini öğrenmek istiyorsanız ölü birine sormalısınız. Ya da önceden ölü birine. Düşündüm de ölüler de bunu bilemez. Sizin konuşmanız gereken Poseidonun oğlu Sciron."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POSEİDON'UN KIZI 2 :KAMPTAKİ HAİN( TAMAMLANDI)
FanficPoseidonun kızı kayıp melez kitabının devamı şeklinde olacak bir kitap Anlam karışıklığını önlemek için ilk kitabı okumanızı tavsiye ederim. Poseidonun kızı kayıp melez ilk kitabım. UYARI!!! Eğer bu hikayeyi Wattpad harici bir platformda okuyorsanız...