POSEİDON'UN KIZI 2 :KAMPTAKİ HAİN( TAMAMLANDI)

Deniz İncisi ve Büyük Güç

Deniz incisi Aqua'nın dediğine göre Canavarlar denizindeydi. Hephaistos'un kemerini ve şimşeği bulmak 5 gün sürmüştü. 2 gündür de yol alıyorlardı. Leo akşama varacaklarını söylemişti. Elbette inciyi almaya Percy ve Aqua gidecekti. Ama herkesi endişelendiren bir şey vardı. Canavarlar denizi Poseidonun kontrolünde değildi. Yani suya nefeslerini tutarak dalmaları gerekiyordu. Varmalarına 5 saat vardı. Aqua güverteye çıktı ve güvertenin ortasına geniş bir havuz yaptı. Çocuk havuzu gibi bir şeydi. Aqua Percy'e mayosunu giyip gelmesini söyledi. Sonra da üzerini değiştirmek için kendi kamarasına gitti. Birkaç dakika sonra herkes güvertede toplanmıştı. Percy üzerinde dalga desenleri olan bir şort giymişti. Aqua ise üzerinde balık pulu desenleri olan ve  bir bikini giymişti. Percy sormaya fırsat bulamadan Aqua açıkladı." Sonuçta Canavarlar denizinde nefes alamayız. Ayrıca soğuk su bizi etkileyecek ama basıncın etkilememesini sağlayabilirim. Aslında sudan etkilenmememizi de sağlarım ama deniz incisi sadece kendini kanıtlayan kişilere kendini gösterirmiş. Bu yüzden sadece basınç yüzünden ölmemizi engelleyebilirim." Percy başını salladı. Aqua havuzu işaret edip devam etti" Soğuk suda gücümüzü kullanmadan nefesimizi tutmamız lazım. Bu yüzden kısa bir süreliğine güçlerimizi alacağım." Sonra denizkızı yüzüğü çıkardı ve yere koydu. Elini yüzüğe doğru salladı. Birden Aqua'dan ve Percy'den ışıklar çıkmaya başladı. İki dakika sonra bu ışıklar bir duman halini aldı, havada toplandı ve yüzüğün içine girdi. Aqua yüzüğü yerden aldı ve en yakınından bulunan Annabeth'e verdi. Annabeth yüzüğü hemen cebine koydu. Percy suya yavaşça elini değdirdi ve anında çekti" Bu su buz gibi." diye söylendi. Aqua suya elini attı" Çünkü içinde buz parçaları var. Hadi söylenme!" dedi ve Percy'i beklemeden havuza girdi. Percy de onu takip etti. Kafalarını suya soktular ve kaç dakika durabileceklerini ölçmeye başladılar. Herkes onları izlerken Leo'nun aklında bir şey vardı. Sordu" Aqua nasıl bir nevi tanrılardan gelen gücü alabiliyor?" O söyleyince Jason ve Piper da merak etmişti. Annabeth açıkladı" Dün akşam Aqua ile konuştum. Bana bu havuz olayını anlattı. Senin sorduğun soruyu da sordum Leo. Kısa bir süreliğine de olsa bunu yapabilirmiş. Bu yeteneğe sahip başka denizkızları da varmış. Yani Atlantislilere özgü bir şey diyebilirsin." Evet bu mantıklı bir açıklamaydı. Bir süre sonra melezler beklemekten sıkılmışlardı. Hatta Percy ve Aqua o kadar uzun süre suyun altında durduğu için korkup nabızlarına bile bakmışlardı. 35 dakika geçmişti. İkisi de nefeslerini tutuyordu. 39. dakikada Aqua daha fazla dayanamadı ve sudan çıktı 40. dakikada da Percy nefes nefese suyun içinden çıktı. Aqua kendini biraz daha zorlarsa bir dakika daha suda durabilirdi. En fazla 40 dakika. Deniz incisini denizin dibinden çıkarmak için 40 dakikaları vardı.
        &&&&&&&&&&&&&&&&&
Canavarlar denizine vardıklarında Percy hala mayosuylaydı. Fazladan kıyafet ağırlık yapardı ve yüzmesini yavaşlatırdı. Aqua denizkızı olarak daha hızlı yüzmelerini sağlayacaktı. Havuzdan çıktıkları anda yüzüğü ile ikisine de kendi güçlerini geri vermişti. Arkadaşlarıyla vedalaştılar ve denize daldılar. Su buz gibiydi. İlk daldıkları anda bir şok etkisi yaşattı deniz. Aqua daha fazla vakit harcamasınlar diye denizkızına dönüştü. Percy ile birlikte yabalarını çağırdılar. Aqua, Percy'nin elini tuttu ve yabaların yaydığı ışığı önlerine alarak karanlık sulara doğru yüzdüler. 15 dakika geçmişti ve hâlâ dibe ulaşamamışlardı. Aqua da yorulmaya başlamıştı. Percy bacaklarını çırparak ona yardım etmeye çalışıyordu ama yine de hem kendini hem de Percy'i dibe indirmeye çalışmak aşırı fazla güç harcamasına neden oluyordu. Yine de Aqua sualtında nefes alabiliyordu ama sadece denizkızı halindeyken bunu başarıyordu. Bir süre sonra parlak, sarmaşık gibi kayalıklara dolanmış yeşil yosunlar ve hastalıklı mor renge sahip mercanlar gördüler. Yosunlar ve mercanlar uzayıp onları yakalamaya çalışıyordu. Etrafta bulunan köpek balıkları, ahtapotlar, vatozlar ve kocaman denizanaları da onlara saldırmaya çalışıyordu. Birbirlerine endişeyle baktılar ve daha hızlı yüzmeye başladılar. Arada deniz canlılarıyla savaşarak 30 dakikadır dalıyorlardı. Pes etmelerine yakın bir anda kendilerinden çok daha büyük olan ağzı açık bir istiridye gördüler. Ağzında duran şeyin doğal olarak bir inci olacağını düşünmüşlerdi ama istiridyenin ağzında duran şey oval şekilli, mavinin her tonunu yansıtan çok güzel bir kristaldi. Hafiften şeffaftı. Eğer daha az şeffaf olsaydı bir inci olabilirdi.

Aqua, Percy'nin elini bıraktı ve istiridyeye uzandı. Kristale dokunduğu anda istiridye kapandı ve Aqua'nın kolu dirseğine kadar istiridyenin ağzına sıkıştı. Canı çok acımıştı. İstiridye hem kocamandı hem çok ağırdı hem de çok sert ve hızlı kapanmıştı. Galiba kolundaki birkaç kemik kırılmıştı. Gözleri gri bir renge bürünmüştü.Percy, Aqua'ya bakınca grinin acının rengi olduğunu düşündü. Zaten acı tanrıçası Akhlys'in teni de gözleri de gri renkteydi. Bu düşünceleri kafasından atmak için başını salladı. Kardeşinin yardıma ihtiyacı vardı. Yabasını bir kaldıraç gibi kullanmak için istiridyenin aralık olan ağzına sıkıştırdı. Üstten bastırmaya başladı. Tabii bu nefesini tutarken oldukça zor oluyordu. Yine de az da olsa kaldırabilmişti. Aqua, Percy'nin sağladığı o küçük boşluğu fırsat olarak değerlendirdi ve kırık koluna rağmen kristali içinde bırakmadan elini istiridyenin ağından çekti. Kristali çıkarınca kristal daha da fazla parlamaya başladı. Etrafta hazır bekleyen deniz canlıları son hız üzerlerine doğru yüzmeye başladı. Aqua ve Percy birer ellerine yabalarını diğer ellerine de kristali almışlardı. Kristali birlikte tutuyorlardı. Deniz dalgalandı, yabalardan ışınlar çıkmaya başladı, kristal kör edercesine parladı. İkisininde gözleri tamamen simsiyah oldu. Bir şey göremez hale geldiler. Görüşleri tamamen kapanmadan önce ikisinin de aklında olan kahinin sözleriydi.
İki zıt kutup olan denizin çocukları
Büyük gücü kullanırken birleşmemeli