Saudade - son dans
--------
Bir yerde okumuştum. Bazı yaralar kapanır izi kalır, bazı yaralar kapanır sızı kalırdı.
Evet, seneler sonra kız kardeşim tam karşımdaydı. En çok korktuğum ve endişelendiğim bir konuydu bu. Ve nasıl tepki vermem gerektiğini bile bilmiyordum.
Ne yapmaya çalışıyordu? Aklında ne gibi şeyler dönüyordu bilmiyordum ama bir şeyler planladığı kesindi.
"Sen..." diye tısladım. "Sen misin gerçekten..."
Elimi yavaşça yanağına dokundurdum. Gerçekti. Oydu. Seneler sonra gelmişti. Düzelmeyecek olan her şey daha da yoluna girmeyecekti.
"Konuşmamız gereken konular var." Diye mırıldandı ve yüzündeki elimi yavaşça indirdi. Konuşmamız gereken bir sürü konu vardı ve nerden başlayacağımızı bilmiyordum.
"Eve sür." Diye mırıldandı ve arkasına yaslandı. Oysa ona sormak istediğim milyonlarca soru vardı. Neden burda olduğu, niçin geldiği ve bunca zaman neler yaptığı...
Hira'nın olduğunu tahmin ettiğim evinin önünde durduğumuzda derin bir nefes alıp arabadan indim. Korkutucu görünen evine aldırış etmeden kapıya doğru yürüdüm.
Evi kendine benziyordu. Siyah, karanlık ve korkutucu.
İçeri geçtiğimiz sırada ceketini formantoya astı. Siyah uzun tırnakları dikkatimi çekti. Oje sürmekten nefret ettiğim için siyah oje dikkatimi çekmişti. Cidden oje sürsem sürekli ellerime bakacağımı bilirdim ve alışkanlık gibi ojeli tırnaklarımı yerdim. Bu yüzden oje sürmeyi sevmiyordum.
"Bir şeyler içer miydin?" Diye sordu içerdeki kanepelerden birine otururken. Arkasından ilerleyip tam karşısına oturdum ve derin bir nefes aldım.
"Hayır." Diye mırıldandım oturma odasını incelerken. Genel olarak siyahla döşenmiş bir evi olduğu belli oluyordu.
"Bana sormak istediğin bir şey yok mu kardeşim?" Diye sordu bakışlarını üzerimde sabit tutarken.
Düşündüm.
Düşündüm.
Düşündüm.
"Soru değil kardeşim. Bizi bırakıp gittin. Ardında bıraktığın enkazı umursamadan çekip gittin. Sana soru sorsam bile mantıklı bir açıklaman var mı? Yok. Sormayacağım. Beni bilmediğim yollara sürüklesen de sormayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNA
Mystery / ThrillerÖlmek istemiyordum. Ölümün kollarında yaşamı arasam ölür müydüm? Yaşıyor muydum ben? İnsan yaşadığını nasıl hissedebilirdi ki? İki cambaz bir ölüm oyununda dans ettik. Kılıçtan keskin bir ipin üzerinde dans ederken kanadık, bunu umursamamıştık. Kar...