Billie Eilish - six feet under
----
Koşuyordum ama nereye koştuğumu bilmiyordum. Neydi bu hissin adı? Tanrım ben bu hissi bilmiyorum ama bu acı verici. Bu çok acı verici.
Acıyla yoğrulmuş biri, her acı çekişinde bu son, artık daha fazla acı çekemem der. Bitti artık, sona geldim diye düşünür. Ama sonu olmayan bir şey yoktur. Her acı çektiğimizde ruhumuz diğer acılara gebe kalır. Bir sonraki darbe daha sert, daha şiddetli, daha sancılı olacaktır. Bunu bilemeyiz, acı önce bedene, sonra ruha iner yavaş yavaş... ilmek ilmek... öyle yavaş iner ki her inişinde acıtır.
Acıdan ibarettim.
Gözlerimi aralayarak yerimde doğruldum. Arabanın arka koltugunda uyuyakalmıştım, bacaklarımı büktüğüm için hafif bir uyuşukluk hissediyordum.
Yavaşça yerimde doğruldum, ayağa kalkarak boynumu tuttum. Hala yoldaydık, nereye gittiğimizi çok merak ediyordum.
"Prenses de uyandı," diye mırıldandı Özgür. Ata bakışlarını yoldan ayırmazken susadığımı hissettim.
"Su var mı?"
Ata torpidoyu açarak içinde su dolu olan şişeyi bana uzattığı an elinden yavaşça alarak kapağını açıp dudaklarıma götürdüm. Dudaklarım kurumuştu, sahiden susadığımı hissediyordum.
"Çarşıya ineceğiz," diye mırıldandı Ata. "Hira benim istediğim bir elbiseyi giyecek."
Merak içinde ona bakarken ne tür bir elbiseyi istediğini düşündüm. Getirdiğim elbise sade ve askılıydı, hafif bir sırt dekoltesi vardı. Dizlerimin 2 karış üstündeydi. Muhtemelen elbiseyi görmüştü. Sanırım beğenmemişti.
"Elbiseye gerek yok," diye mırıldandım. "Yanıma elbise aldım zaten."
"Evet aldın. Ama benim istediğim elbiseyi giyeceksin sevgili nişanlım."
Özgür sesli bir şekilde kahkaha atarken gözlerimi devirdim. Arkama yaslanarak yolu izlemeye devam ettim. Ayakkabılarımı çıkarıp ayaklarımı dizimin altına koyarak Can'ın telefonuna gelen bildirimlere bakmaya başladım. Evden çıkmadan önce Can'dan telefonunu almıştım.
Şifre yoktu. Mesajlarına girdiğim an Hira'yla olan konuşmalarına girdim. Hira'nın varlığından şüphelenmeden önceki birkaç konuşma dikkatimi çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNA
Mystery / ThrillerÖlmek istemiyordum. Ölümün kollarında yaşamı arasam ölür müydüm? Yaşıyor muydum ben? İnsan yaşadığını nasıl hissedebilirdi ki? İki cambaz bir ölüm oyununda dans ettik. Kılıçtan keskin bir ipin üzerinde dans ederken kanadık, bunu umursamamıştık. Kar...