Arkadaş Dümeni

☀Uçurtma tepesi.

7. bölüm, iyi okumalar.

Aras'la olan randevudan bu yana görüşmemiştik. Aras'ın final haftası başlamıştı, ya ders çalışıyor ya da sınavda oluyordu. Hatta o yüzden cezası kalkmış, onun yerine gerçek bir bahçıvan ayarlanmıştı. Çimlerimiz 45 yaşındaki Mehmet amca tarafından biçilmişti anlayacağınız.

Diğer yandan Kuzey'le ise neredeyse her gün görüşüyorduk. İlk randevumuzdan bu yana birçok randevuya çıkmış ve o berbat randevuyu unutmuştuk. En son ise bu sabah buluşmuştuk, birlikte sahilde harika bir kahvaltı yapmıştık.

Henüz sevgili değildik ama olmamız Kuzey'in sormasına bağlıydı. Sorduğu an kabul edecektim, çünkü deli gibi hoşlanıyordum, çoktan affetmiştim ve minik öpüşmelere başlamıştık.

Minik diyordum çünkü öyle üç saniyeyi geçen bir öpüşme olmamıştı. Bizimkisi dudakların temasıydı sadece.

Şimdi ise ikizim, Azra ve Ayşegül'le buluşmak üzere alışveriş merkezine gidiyorduk. Kuzey beni alışveriş merkezine bırakacak ve oradan işlerini halletmek için gidecekti. Bende kızlarla kamp için alışveriş yapacaktım.

Alışveriş merkezine geldiğimizde Kuzey arabayı kenara çekip durdurdu. Kemerimi çözüp yanımdaki yakışıklıya döndüm. Güneş gözlüklerini kaldırmış, bana bakıyordu. Gözlerini seviyordum.

"İşiniz ne zaman biter?"

"Bilmiyorum, kamp için kıyafet, bikini falan alacağız... Akşamı bulur sanırım."

Anladım dercesine kafasını salladı. "Akşam kızlarla yemek mi yiyeceksin yoksa seni alıkoyabilir miyim?"

Hafifçe gülümsedim. "Bilmem, alıkoyabilirsin herhalde..."

"Harika o zaman, akşam seni alırım güzelim. Dikkatli ol."

Elini yanağıma koymuş hafifçe okşamıştı. Yanağımdaki elini hafifçe okşayıp göz kapaklarımla onayladım. "Sen de dikkatli sür."

"Süreceğim."

Sonrasında ise dudaklarıma uzanıp şu üç saniye sürmeyen öpücüğü bıraktı. Yanağımı tekrar okşadıktan sonra elini çekti ve gülümsedikten sonra arabadan indim. Bu duruma o kadar alışmıştım ki, artık dizlerim titremiyordu. Mutluluk baloncuğunda süzülerek kızların yanına gittim.

Bir yandan dedikodu yapıyor bir yandan kıyafet seçiyorduk. Tipik bir alışveriş günüydü aslında. Azra'nın aşk hayatı durgundu sadece, onun dışında biz üç kızın aşk hayatında gelişmeler vardı.

"Bilmiyorum, Cansın'la sevgili gibiyiz baya. Geçen gün annesiyle tanıştım çünkü... Sevgilisi olduğumu gösterir bu, değil mi?"

Ceylin'le küçük bir an bakıştık. Ne yazık ki bu anlama gelmiyordu, Zeynep teyze Cansın'ın her arkadaşıyla tanışmıştı bugüne kadar. Cansın'ın Ayşegül'ü sevgilisi olarak tanıştırdığını sanmıyorduk. Ki yarın Cansın'a gidecektim, kesinliğe o zaman kavuşurdu.

"Tabii, muhtemelen öyledir." Ceylin'in cevabına karşı gözlerimi devirsem de Ceylin omuz silkti.

"Bende öyle düşünüyorum... Ee Ceylin, siz Berke ile ne alemdesiniz?"

Ceylin hafifçe kıkırdadı. "Arkadaşlarıyla tanıştırdı dün. Arkadaşları Berke'nin bugüne kadar çıktığı kızları hiç tanımadıklarını, benim ilk olduğumu falan söylediler. Bilmiyorum doğru mu tabi..."