3.8

8.7K 447 90
                                    

"Ralin Hanım?"

"Evet?"

"İşe alındınız."

~

"Şeey... Ben bir mozaik pasta ve limonata alabilir miyim lütfen?"

"Tabii efendim. Siz?"

"Bende bir kahve ve tiremisu rica ediyorum."

"Peki efendim."

Küçük mutfağa girdiğimde İrem konuşmaya başladı.

"İşe başlayalı henüz bir gün olmasına rağmen ustalaştın. Taktir ettim doğrusu Ralin."

"Teşekkürler İrem."

Siparişleri söylediğimde Yalçın mutfağa girdi.

"Ralin siparişleri ben götürürüm. Yeni müşteri geldi sen onunla ilgilen."

"Tamam."

Mutfaktan çıkıp kafeye göz gezdirdiğim an kalbim normalden daha hızlı bir şekilde kan pompalamaya başladı.

Emir Ege kafeye gelmişti.

Ellerim titrerken zorlukla yutkundum ve yanına ilerlemeye başladım.

"Hoşgeldiniz efendim. Ne alırdınız?"

Başını kaldırıp beni gördüğünde önce kaşları çatıldı ama sonra minik bir gülümseme yayıldı dudaklarına.

"Ralin merhaba. Ben bir kahve alabilir miyim?"

"Tabii efendim."

"Efendim demene gerek yok. Ben Emir Ege."

Diyerek elini uzattı. Başım dönmeye başlarken o tekrardan konuştu.

"Merak etme buranın sahibi benim abim sayılır. Biraz ara vermene bir şey demez. Hem sende dinlenmiş olursun. Ben Ulaş'ın arkadaşıyım."

Elini sıktığımda yanına oturmam için sandalyeyi biraz geriye itti.

"Ulaş, Şule'yi gerçekten çok seviyor." Dedi yanına oturduğumda.

"Evet biliyorum. Biliyorum. Ulaş iyi çocuk." Sesim biraz titremişti ama sanırım fark etmemişti.

Gerçi ne zaman fark etmişti ki zaten.

🌞

Emir Ege, evladım beğendin mi kızı? Yapayım mı ikinizin arasını? İster misin çocuğum benim?

Kız zaten dünden razı sjodöelsğföepşx

Resmen tanışmış oldular.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Sıkılmadığınız, iyi günler diliyorum.

Apricity. | Texting.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin