GEZİ - DİRENİŞTEN İSYANA

189 9 0
                                    

Koray'la beraber Yağmur ve Deniz'in yanına ulaşmak için caddenin karşısına geçtik. Fakat gördüğüm manzara karşısında ürpermiştim.

Burada bayılan veya yaralanan insanlardan çok, aşırı gazdan etkilenerek ölen ve zehirlenen hayvanlar vardı. Yağmur zavallı hayvanları göstererek dudaklarını büktü. Daha sonra kısa süreli bir sarılmadan sonra Koray'ı gazdan etkilenenlere maske ve su dağıtmak için yanında götürdü.

Bu sırada benim gözlerim etrafı tarıyor, Deniz'i bulmaya çalışıyordu.

Gözlerimi kısarak sağ tarafıma iyice baktığımda ise onu arkası dönük yere eğilmiş, oturur bir pozisyonda buldum. Büyük bir tedirginlikle koşar adım yanına ilerledim.

Bir süre yanında bekledim ancak beni fark etmemişti.

Omzuna dokunduğumda başını bana doğru kaldırırken gözünden küçük bir gözyaşı damlasının süzüldüğünü gördüm. Elinde bir şey tutuyordu. Net görebilmem için hafifçe kaldırdı.

Yeni doğmuş, Deniz'in avuçlarına sığacak kadar küçük bir kedi yavrusu. Gözleri kapalı, hareketsiz bir şekilde duruyordu.

"Ölmüş" diye fısıldadı Deniz.

Yanına hafifçe eğilip Deniz'in avuçlarını kendi avuçlarımın içine aldım.

"Hadi onu uygun bir yere gömelim."

* * * * * * * * * * * * * * * *

İstanbul'un her yanından Taksim'e çıkan artık sayısı yüzbinleri bulmuş topluluk önceki güne nazaran çok azaltılmış önlemlerle karşılaşarak Taksim'e çıkabildi. Gezi parkında çıkan ufak yangın neticesinde bir kaç biber gazı kapsülü yeniden ateş aldı, Polisler kümelenmeye ve toplanmaya öğle saatlerinde devam ediyordu. Bir haftadır devam etmekte olan gözaltına alma çalışmaları cumartesi günü kalabalığa oranlı olarak yavaşlatıldı. Halk ve alana doğru ilerlemekte olan asayişi sağlamakla yükümlü polisler arasında çatışmalar yaşandı. İnönü Stadı'nın yanında ilerleyen bir polis aracı sürücüsüne halkın çoğunluğu tarafından 'YAPMAYIN!' sloganıyla engellenen bir linç girişiminde bulunuldu.

Bugüne kadar atılan 'Gezi Parkı bizim, elinizi çekin', 'Şşşt sen de haykır, nükleere hayır', 'Faşizme karşı omuz omuza' , '"Her yer Taksim her yer direniş", Kışla değil Park!', hatta 'Yaşasın Halkların Kardeşliği!' sloganlarının yanında ana muhalefet partililerin taşıdığı TC Bayrakları dikkat çekiyor, 'Tayyip İstifa!' sloganı öne çıkmaya başlıyordu.

Direnişin çıkış sebebinin bir kent meselesi oluşunun söylemde geri planda kalmaya başladığı bu noktada uzun süredir hükümet tarafından dışlanıp bastırılmakta olduğunu hisseden bir çok seçmen Ankara ve İzmir başta olmak üzere diğer büyük şehirlerde ses getirmeye ve yaygınlaşmaya başladı. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in 'sizi bir kaşık suda boğarız ama dua edin ki biz demokrasiye inanıyoruz...' yazarak paylaştığı tweet Ankara halkının yönetimin bir takım kararlarından memnuniyetsiz kesimini kışkırtıcı rol oynadı.

KALBİMDEKİ DEVRİM (THIS IS TURKEY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin