29.29

3.9K 263 52
                                    

Pelin'i çok koymamıştım, fırsat olmamıştı. Yukarıdaki Pelin

OY VERİN YAĞĞĞ! LÜTFEN OY VERİİİN!

Yüzüme değen şeylerden kurtulmak için iki yana oynattım başımı.

Yutkunmaya çalıştım. Boğazım ve başımın arkası fena halde ağırıyordu.

Elimi başımın arkasına götürüp biraz bekledim.

Aralanmamak için direnen gözlerimi zorlayarak açtım.

Birkaç dakik bulanık görsemde görüşüm netleşmeye başladıkça kaşlarım çatılıyordu.

Burası benim odam, salonum, evim değildi.

Kendimi güçlükle dikleştirdim.

Gözlerim ilk kararsa da kendime geldikçe gözlerimin görüşü netleşiyordu.

Dişlerimi sıkıp ayağa kalktım ve otel odasını andıran odayı süzdüm.

Beynime üşüşen anılarla irkildim.

Ayberk!

En son onun yanına gidiyordum ve yerde yatan...

Sıla!

En son gördüğüm şey yerde başı kanayarak yatan Sılaydı. İyi değildi!

Endişeyle odadan çıkarken dönen başıma inat birkaç adım daha attım.

Peki şimdi ne yapacaktım?

İyi hoştu odadan çıkmam ama kimi görmeyi bekliyordum?

Sıla'yı mı?

Piç Ayberk'i mi?

İlerimdeki kapısı açık olan odaya sessizce ilerledim.

İçeriye, kenardan bakıp içeride birinin olup olmadığını kontrol ettim.

Gözlerim karanlık odada, çekyatt uzanan Sıla'yı seçmesiyle büyük bir coşkuyla ve korkuyla içeriye girdim.

Lamba harekete duyarlı olacak ki girmem ile yandı.

İlk birinin açtığını düşünsemde arkamda birini göremeyince yeniden Sıla'ya ilerledim.

Yüzükoyun çekyatta yatıyordu.
Beyaz tişörtünde gördüğüm kan lekeleriyle hızlıca saçlarını itip boynuna bakmaya başladım.

Saç bitiminin biraz yukarısında büyükcene bir yara vardı ve iğrenç duruyordu.

"Sıla?"

Yüzünün üzeriden saçlarını ellerimle ittirdim ve hafifçe yanaklarına vurmaya başladım.

Aniden kolumun tutulup, itilmesiyle popo üstü yere düştüm.

Kaşlarımk çatıp Sıla'ya baksamda hla gözlerini açmamıştı.

"Sıla benim... Ezgi. Hadi kendine gel."

Eğer olurda bilincini yeniden kaybederse, ki bu en son isteyeceğim şeydi, nasıl kendine getiririm, burada tek başıma ne yapabilirim hiç bilmiyorum.

"Ezgi... Başım. Çok. Ağ! Çok kötü."

Sıla yüzünü buruşturup, sağ elini yaralı kısma getirip bastırmaya çalıştı. Ancak acımış olacak ki hızlıca irkilip, elini çekti.

Acı kendine getirmiş olacak ki gözlerini zorlukla açıp, benden güç alarak dikleşmeye çalıştı.

"Çok mu ağırıyor? "

"Acıyor. Ağırsa dayanırım ama... Çok pis acıyor." dedi başını oynatmaktan korkarak.

Birkaç dakika bir şey demeden yeri izledik.

ERKEK LİSESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin