Medyada ki Ezgi nin kardeşi Anıl.
Hadi başlayalım....Anıl Durmaz - George Shelley
Sıla
Sabah erken den uyanmış, Ezgilere gitmiştim. Çünkü üç gün sonra okullar açılıyor ve kesinlikle Ezgi unutmuştur. Ezgi yi alıp yeni forma alıcaktık, çünkü okull, formalarımızı değiştirmişti.
Şimdi de Ezgi hanımı uyandırmaya çalışıyorum. Tamı tamına iki saattir uyuyandırmaya çalışıyorum. Ama bana mısın demiyor. Her yolu denemiştim. Yastığını çektim, yorganını başının altına koydu. Yorganını çektim, hüsamettini koydu ve sarıldı. Hüsamettini aldım, kollarını koydu başının altına.
Tiki ile oynadım uyandı, beni kapı dışarı etti ve yeniden direk uyumaya başladı. Su döktüm, rahatladım diye mırıldandı. Ben ne yapayımda uyandırayım bu kızı? Anlamadım ki.
En son aklıma gelen şeyle sinsi sinsi gülmeye başladım. Ne yapabilirim? Uyanmadı boz ayı.
Anılın odasına geçip büyük hoparlörü aldım. Ezgini odasına geçip hoparlörü Ezgi nin kafasının iki yanına koydum ve hoparlörü telefonuma bağladım.
YouTube 'a girerek aklımdaki şarkıyı yazdım. Hoparlörün seslerini en sona çıkardım ve Anıl'ın odasındaki değişik maskeyi alıp taktım. Ezginin tam üstünde durarak Ajdar- Çikita Muz şarkısını açtım. İlk başlarda bişe yapmasada şarkı başladığı gibi gözlerini açtı ve beni gördü.
"EŞHEDÜENLAİLAHEİLLELLAHVEEŞHEDÜENNEMUHAMMEDENABDÜHÜVERESULÜ!" diyip ayaklarını poposuna vurup koşarak aşağıya indi. Bende bu arada katıla katıla gülüyordum. Ama Ezgi'nin yüz ifadesini götmeniz lazımdı. Puhahhahh! Sanki annesini unicornla sevişirken görmüş yavru kedi gibiydi.
Sakinleşince maskeyi kenara atıp aşağıya indim. Bu arada da Ezgi bana bed dua ediyordu. Ama takmıyordum.
Bir kere kankişlerin bed duaları tutmaz taaammı?"Allah senin belanı versin emi Sıla. İnşallah sevglinle denize giderken regl olursun Sıla. İnşallah evlenirken kocan olacak o kişiyle kardeş çık Sıla. İnşallah doğurdun çoçuğun sana dede der Sıla. İnşallah Recep İvedik anan çıkar Sıl-"
"O nasıl bed dua lan Ezgi!? Tövbe de kiz. Recep ivedik nedir ya? One öyle iyk. Düşünsene her gün, güne geğirerek başlıyor. Öğk" diyerek yüzümü buruşturdum.
Koşarak koltuğa oturdum ve yayıldım
Ezgi
"Ezgi hadi hazırlan da gidip okul formalarımızı alalım" dedi Sıla. Ne okulu ya? Direk uçarak mutfaktan oturma odasına geçtim.
"Ne okulu, ne forması ya!? Okullar mı açılıyor!? Neden benim haberim yok!?
Niçin açılıyor ki!? Daha sömestr tatilinin ikinci gününde değilmiyiz biz!? Babam böyle pasta yapmasını nerden öğrendi!? Hoop bu soruyu sormicaktım ki ben. Aman neyse" diyerek Sılaya döndüm. Kaşlarımı çatmış ona bakıyordum."Yuooo üç gün sonra okul açılıyor. İkincisi babana pasta yapmasını annen öğretmiş olabilir canum" dedi Sıla ciddi bir ifadeyle. Sılaya göz devirip annemin hazırlamış olduğu kahvaltıya döndüm. Masaya oturup nutellalı ekmek yemeye başladım.
Ama nasıl olur ya? Nasıl okullar açılır? Nolet girsin.
"Kahvaltı yaptın mı kloraplastı çürük sıla? " diye bağırdım. Bu da Sılanın lakabı. Hadi bulun bakalım bu lakabı kim buldu? Hadi hadi zor değil. Yaa tamam tabiki de BEN buldum. Ama nasıl?
Şimdi diceksiniz ki kloraplast bitkilerde bulunur? Zaten onun için koydum. DNA sı değişik olduğu için.
" Tokum ben. Yedimde geldim ama seni uyandıracam diye bütün enerjimi harcadım. Bekle geliyorum yetersiz zeka"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK LİSESİ
Teen Fiction"Gülme!" "Gülme diyorum!" "Kızım gülme diyorum!" bağıran erkek ile kız daha fazla gülmeye başladı. Kendini durduramıyor, neden Mertin kendisini susturmaya çalıştığını anlayamıyordu. "N- neden ya!?" erkek karşısında gülen sevgilisi ile gülmemek, o...