20.bölüm

245 12 2
                                    

Bölüm 20

FRANSA 
Versay Sarayı….

“ Her şey ayarlandımı? “ diye kendisine bakan kralın heyecanına şaşırarak  .Kardinal elçinin getirdiği pusulayı kralı abartılı bir şekilde selamladıktan sonra elindeki rulo kağıdı krala uzattı.

İkinci pusulayı farkettirmeden avuç içinde yuvarlayıp  gözlerindeki haince beliren pırıltıları ses tonuna yansıtıp neşeli bir sesle elindeki pusulayı okuyan krala doğru yaklaştı.

“ Majesteleri Albay dan dün yine bir haber aldık.Osmanlı sarayından bir elçide düzenleyeceğiniz eğlencede olacakmış,elci Gezgin Mehmet Çelebi Paşa ,adam Teşkilatı harfiyenin kurucularından ,padişahın en gözde adamlarından biri emriniz nedir ?” dediğinde

 Louis hiç oralı bile olmamıştı,hala elindeki pusulaya bakıp kafasında ne düşündüğü belli olmayan bakışları kardinale çevirip bir süre öylece  bekledi.
“ Bana  komutan Antie’ yi çağırsınlar” diyerek kapıdaki nöbetçileri işaret etti.

Kardinal taht odasının özel bölümünden çıkıp kuzenini bulmaya yönlenirken kral da kaftanının altındaki kriptoyu çıkardı.

“ Eğer bu kızdaki işaret burada bahsi geçen işaretse “ diye kendi kendine mırıldanırken kriptonun üzerinde  parmaklarını gezdirdi 
 
“Albay’ın kriptoda bahsettiği Barnabas incilini ele geçirmeye az kaldı “dedi

Papanın ölüm fermanını verdiği adamı yıllar öncesi Hindistan üzerinden gelip ülkesine  sığınmış bir vatikan ajanıydı.14.Louis’in adamı Osmanlı istihbarat teşkilatına göndermesi fransa kralının  bir devlet adamı olarak keskin ileri görüşünün sayesindeydi, Bu kralın özel hayatındaki karmaşıklığın ötesinde kayda deger bir başarıydı. 

 Versaydaki sarayın ilk yapılış amacı av köşkü ve gönül maceralarına yataklık yapmak gibi görünsede asıl nedenini  kral şimdi anlıyordu.
Aynalı bölümün gizeminde kalan bu gizli taht odası kimsenin akıl dahi edemeyeceği bir sır odası halindeydi.

 Albayı Osmanlıya göndermekte  akıllılık etmişti Louis .

 Barnabas incili ile müslümanların kutsal kitabındaki şifreleri çözüp aradıkları varise ulaştıklarında vatikan da dahil bütün dünya otoriteleri Bourbon hanedanlığına  selam duracaktı.

İstihbarat teşkilatının bel kemiklerinden olan yakın dostu Karl  Weldingburg markisi ile dün gece yaptığı konuşmayı hatırladı kardinalin kendisinin arkasından iş çevirmesine ve vatikana haber ulastırmasına ne kadar öfkelensende dostunun dedigi gibi 

“ Bu işin en temiz formülü vatikanı deşifre olmadan onları   yanlış yönlendirmek olacak “ diyerek sır odasındaki gizli bölüme kriptoyu saklayıp odadan ayrıldı.

Geniş  taht odasındaki kalabalığa huzursuzca bakıp,kardinal ve yanındaki yeni konukların selamlamlamasını baş işareti ile kabul edip tıpkı eski günlerdeki gibi aydınlık yüzü  ve pırıl pırıl gözleri ile kendisine gülümseyen genç kıza bakt.
“ Sen beni hatırlamıyorsun leydim ama ben seninle oynayabilmek için ağladığım günleri unutmadım “ diyerek kendinden beklenmeyecek bir davranışla genc kıza doğru ilerleyip sevgi ile kucakladı .
Herkesin ve genç kızın şaşkın bakışları arasında samimice tahta dogru bir  kolunu genç kızın beline atarak ilerledi. Asillerin bütün görgü kurallarını bir kenara atan kral yanındaki genç kıza oturmasında yardım ederken bir yandan da kulağına bir şeyler  fısıldayıp kıkırdadı 
“ Jane kimse senin  kardeşim olduğunu bilmiyor,herkes yeni gözdem zannedecek budurumda kocasız kalabilirsin o yüzden seni kuzenim olarak tanıtacağım “ derken kralin bu samimi muzip haline genç kızda kapılmış kıkırdayarak 
“ Siz nasıl emrederseniz ekselansları ,zaten gayri meşru bir prensesi kimse istemez “ dediğinde kralın gözlerinden genc kıza doğru hüzünlü bir bakış geçti.
“ Biliyormusun Jane  annem senin için günlerce yas tutarken bir gün seni bulup ait olman gereken yere getirmek  için yemin etmiştim .Tanrıya şükürler olsun ki artik ait olduğun yerde yanımdasın “ dediğinde genc kız ilk kez yalnızlığını  unutmuştu.

KAYIP VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin