Jane oturduğu yerden sıkıntılı bir şekilde kıpırdanıp etrafı dalgın gözlerle izlerken; uzaktan bir çift yabancı gözün kendisini ilgiyle süzdüğünü farkedip, huzursuzluk içinde bulunduğu yerden kalktı.
Genç kız kendisini arsızca süzen gözlerin sahibini görmemiş gibi davranarak gözüne kestirdiği ilk görüntüye doğru yöneldi, burası alanın doğusuna doğru uzanan etrafı çalılıklarla çevrili patika bir yoldu.Genç kızın hedefine yerleşen yer yeşilin her tonunu barındıran ormanın açıklık alanla birleştiği şirin bir tepecikti etrafda mevsimin ahengiyle uyumlu yabani otlar ve kokusunu ilk kez duyduğu bir çok çiçekle bezenmiş eşsiz güzellikte bir doğa harikasıydı.Genç kız izlenilmekten dolayı duyduğu rahatsızlığı belli etmemeye çalışarak, gözeleri arkadaşını aradı. Kate'in kendisinin tanımadığı birkaç kadın ve erkekten oluşan bir grubun içinde heyecanlı bir şekilde konuştuğunu görünce seslenmekten vazgeçip hızlı adımlarla ilerledi.
Biraz ilerledikten sonra yolun kenarındaki bir çalılığı kendine siper ederek
"Acaba hala izleniyormuyum?" diye arkasını dönüp etrafı kolaçan etti.
" Ohh nihayet " diye rahat bir nefes aldı,o arsızca kendisini süzen bakışlardan ve sahibinden uzaklaşarak kurtulmuştu.
Genç kız piknik yapan kalabalık grupdan ayrılıp yanlız başına bu patika yola girmenin tehlikeli olduğunu içinden binlerce kez söylemesine rağmen huzursuzluğunun verdiği tepkiyle kendini bu yöne atmıştı, bir kaç adım ilerledikten sonra duraksayıp
"Acaba geriye dönsem mi? " diye kendi kendini sorguladı.
"Nasıl olsa bu kadar kalabalık bir ortamda yokluğunu kimse farketmezdi ."
"Biraz yanlız kalmaya ihtiyacım var, herkes kendi halinde eğlenirken benim gibi yas da olan birini nasıl olsa önemsemezler" diyerek yolun sol tarafinda koca gövdesiyle tepeye; buranın hakimi benim diye meydan okuyan koca ağacın gövdesine yaslandı.
Manzara buradan daha bir güzeldi, ormanın bu tarafı ağaçlarının seyrekleştiği her renk yabani çiçegin bezendiği açık alan buradan daha muhteşem görünüyordu.
"Aman tanrım burası muhteşem" diyerek derince bir nefes aldı,hafifden bir esintiyle gelen tertemiz hava nefes alışıyla çiçek kokularıyla birlikte genç kızı
mest etti.
"Biraz burada oturmanın kimseye bir zararı olmaz " diyerek oturdu sırtını ağaca yaslayıp gözkapaklarını indirdi, gözkapaklarının arkasındaki derin karanlığın içinde ilerlemeye çalışırken zihni son zamanlarda haddinden fazla meşgul olan cevapsız sorulara aldırmadan ormandan gelen sesleri dinlemeye başladı, karışık kuş seslerinin ve uzaktan gelen şen kahkahaların gölgesinde yinede zihnindeki sesleri susturamıyordu genç kız.
Bilinmezliğin sesi herşeyi bastırır insanın ruhunu prangalarla kuşatıp ıssızlaştırdı,
kimsesizlik de işin içine girdimi arkasındaki orman gibi koyu bir yanlızlık sunardı tutsaklarına
" Susturmalıyım " diyerek telkinledi kendikendini
"Yoksa bu karanlığa iyice çekileceğim "
Sağ elinden destek alıp doğruldu.Elbisesinin etegine yapışan birkaç kurumuş otu elleriyle silkeleyip kalabalığa doğru yöneldiği esnada
"Leydim birkaç dakikanızı bana ayırırmısınız ?" diye seslenen sesin sahibiyle karşılaştı.
Genç kız Ian'nın sesiyle değişen kalbinin ritmini bastırmaya çalışarak
"Ekselansları beni korkuttunuz"
" Fakat siz beni burada nasıl buldunuz ? "
Genç adam şaşkın bir ifade takınarak suratında muzip bir gülümsemeyle, genç kızın ellerine uzanıp kendi ellerinin arasına hapsettikten sonra biraz daha genç kıza yaklaşarak fısıltıyla
"Çaktırma Jane, sonra anlatırım şimdi iki aşık gibi oynamaya devam edelim "
Jane Ian'ın neden bahsettiğini anlamamıştı ama çalılıkların arasındaki gölgenin varlığını iliklerine kadar hissettiği bir huzursuzlukla anlamıştı .
Genç kızın hissiyatı oldukca fazlaydı çocukluğundan bu yana hep sıradışı olaylara tanık olmuş , böyle birşeyin duyulmasıyla kendisinin cadı ilan edileceğinide biliyordu, o yüzden bunu herkesden en değerlisi annesinden bile saklamıştı."Beni çok fazla beklettin Ian" dedi Jane usta bir tiyatrocu gibi rolüne odaklanarak kendilerini izleyen davetsiz konuğa sesini duyurmak istercesine yükseltti ses tonunu
"Birdaha aynı şekilde davranırsan matem suresi bitince dayıma nişanımızdan bahsetmeyi unut "
Ian genç kızın rol yaptığını bilmese gerçekten böyle bir olayın varlığından hiç şüphe duymazdı ,karşısındaki kadın öyle gerçekçi bir aşık gibi davranıyordu ki genç adam bir an o dolgun dudakların üzerine kapanmak istedi bir süre bu düşüncesiyle savaş verdikten sonra dayanamayıp genç kızın dolgun ve insana cennetle cehennemi aynı anda yaşatacağı çilek pembesi dudaklarına yapışıverdi.
Jane adamın kendisine iyice yaklaşıp dudaklarına kapanıvermesinin şokuyla titredi ellerini genç adamın gögsüne koyup ittirmek istediği anda genç adamın vücudu gerildi koca gövdeli ağaçla kendi gövdesinin arasına hapsettiği genç bedeni dahada çok kendine hapsederek dokunduğu anda vazgeçemediği bir arzuyla gen kızı dahada arzuyla öpmeye başladı .Jane bir anda ne olduğunu anlamadan tarifi mümkün olmayan bir zevkin kendisini esir almasıyla dudaklarından bir inilti koptu acemice kendi dudaklarını talan eden dudaklara cevap vermeye çalışırken bir anda çalılıkların ötesinden gelen seslerle kendilerini gözetleyen kisinin uzaklaştığını duydu aynı anda Ian' da sesleri işitmiş dudaklarını genç kızdan zorla ayırıp o tarafa dönmüştü.
Kendisine gelen Jane
"Buna nasıl cürret edersin " diyerek kendini mengene gibi saran kollardan kurtulmaya çalışarak genç adamın suratına tokatını indiriverdi.Bir anda ne olduğunu anlayamayan Ian genç kızın gözlerindeki öfke ile karşı karşıya geldi.
" Bir daha sakın buna cesaret edeyim deme lanet olası " diyerek genç adamı geriye doğru itti.Koca gövdeli adamı şaşkınlığından faydalanarak bir iki adım geriye itmiştisans eseri ama biliyordu ki bu adamın vücudu koca bir kayadan farksızdı.
Şaşkınlığı geçen Ian bir iki adımla tekrar genç kızın yanına geldi
" Sana iyilik yapan birine teşekkürün bu mu küçük cadı ?"diyerek genç kızın kendisine vuran elini hızla kavrayıp arkasına aldı diğer eliylede geride kalan kolunu kıstırıp ikisinide genc kızın başının üzerinde topladıve biraz daha yaklaşarak dudaklarını genç kızın dudaklarına iyice yakınlaştırdı.
Jane genç adamdan yayılan odunsu kokunun etkisiyle sersemlemiş kalbi deli gibi ritmini değiştirmiş halde atıyordu birde yetmezmiş gibi adamın ılık nefesi genç kızın kulak dibinden ayak uçlarına kadar karıncalanmasına yetmişti.
Ian muhtesem tenden yayılan gül kokusunu içine defalarca çektikten sonra bir süre öylece genç kıza yapışmış bir halde bekledi öfkesini içinde hazmettikten sonra
"Senin iyi bir derse ihtiyacın var küçük cadı sana iyilik yapmak isteyenlere daha fazla nazik olmalısın " dedi ve genç kızın dudaklarını kendi dudaklarına esir aldı genç adam kendisini yeniyetmeler gibi heyecanlandıran ve arzudan deliye döndüren bu dudakların sahibine iyi bir ders vermek istiyordu.. yoksa yoksa bu dudakların sahibine ilk anda tutlmuş esir mi olmustu?
"Janeeee"
"Janeeee Nerdesin Jane ?"
Uzaktan kendisini çagıran sesin Kate' e ait olduğunu nedenli sonra farketti genç kız , o kadar kızmasına rağmen kendini esir alan dudakların tadına doyamamıştı bu halinin verdiği hırçınlıkla genç adama yöneltti bakışlarını tehditkar bir el işareti ile
" Bu yaptığın küstahlığın bedelini ödeyeceksin Ian Lancester" dedi
Genç adam tam cevap vereceği sırada Kate' in sesi ile ağzındakileri geveleyerek Kate yöneldi.
" Kate "
Genç kız ikiliye dikkatlice gözlerini açmış gözleriyle sorarcasına baktı
" Sizin burada ne işiniz var ? inanmıyorum jane hemde tekbaşına hakkında yapilabilecek dedikoduları hiçe sayarak "diye söylenmeye başladığı esnada genc adam arkadaşının agzına elini kapatarak
"Sus Tanrı aşkına Kate..!"
"Senin gevezeliklerini dinlemeye hiç vaktim yok kapat şu lanet çenenide beni dinle" diyerek genc kızı susturdu
"Evet seni dinliyorum Ian " dedi bilmiş bir edayla ellerini gögüs altında bağlayarak
Jane bu tavrını çok iyi biliyordu arkadaşının
"Siz ne derseniz değin ben bildiğimi okurum" havasıydı bu
"Jane aşağıda sıkılmış patikaya doğru gezmeye çıkmış fakat bir süre sonra takip edildiğini hissedince buraya gelmiş , bende birinin çalılıkların oraya gizlenmiş birşeyler izlediğini farkedince buraya geldim, baktım, adamın Jane 'den uzak durmasını sağlayıp bir dedikoduyu önlemek amacıyla Jane ile birbirimize aşık gibi rol yaptık "
Birden çıkan ciyaklamayla yarım kaldı genç adamın sözleri
" Aşık gibi mi ? Kahrolası sen beni zorla öptün "
O anda Kate'in sesi karıştı diğerlerine
"Ne ne nededin sen ? Seni öptümü"
"Sen Wt.Ian westerbon lancesther ne hakla benim kardeşimi zorla öpersin hemde başkalarının yanında bu davranışını hafifletmez ama çabuk arkadasımdan Jane'mden özür dile o bu zamanlarda hala hassasken onu nasıl olurda üzersin diyerek öfkeli bir şekilde iki eli belinde ayağını hızla yere vurdu sanki yerde genç adam varmışcasına toprağı tekmeledi.
Umarsız bakışlarla iki bayanıda süzen dük
"Özür mü ? "diye tısladı.
" Özür falan dilemiyeceğim, hem kendiside bu halden hiç sikayetci değildi "diyerek sırıttı
"Seni küstah" diyen bir cırlamayla kaldırdığı eli genç adam tarafından havada yakalandı
"Bir ikincisine izin vermiyeceğim seni nasıl yola getirdiğimi birkez daha deneyimlemek istemezsin sanırım hele de Kate'in yanında "diyerek genç kızın havada asılı kalan elini bıraktı ve patikadan aşağı ıslık çalarak inmeye başladı, bir tarafdanda şaşkınlıkla arkasından bakakalan iki kızın halini düşünerek gülümsüyorduNOT: Sevgili okurlar bölümleri tlf da yazdığımdan yazilim hataları olabiliyor affola umarım bu durum insallah sonraki bölumlerde en aza inecek, firsat buldukça bölümleri duzenleyeceğim 😘😘😘 sevgiler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP VARİS
Storie d'amoreAnnesinin ölümüyle kimsesiz kalan Jane, ait olduğunu zannettiği hayatının bir düzmece olduğunu anladığında hayatında yeniden başlayacaktır. Bundan sonraki hayatını yıllardır görmediği dayısı Henry'nin yanında gececek diye beklerken gerçek ba...