15 Ağustos,
Saat gecenin 2 si ve ben sana tam bir ay önce yaşadığım ve bende travma yaratan olayı anlatmak için burdayım.Umarım yazının sonuna geldiğimde rahatlamış olurım.ya olamazsam? Bu düşüncelerden arınıp olayı anlatmak istiyorum başlıyorum.
15 temmuz günüydü ailemle birlikte yaşadığımız şehrin en güzel yerini gezmeye gitmiştik çok heyecanlıydım çünkü oraya gitmeyeli uzun zaman olmuştu.Otobüs ile gidip yürüyüş yapacağımız için rahat giysiler giyindim ince pembe bir kapişonlu sweat ve buz mavisi bir kot,spor ayakkabıları.Saçlarımı sabahtan güzelce örsemde günün ilerleyen saatlerinde dağılmış ve burnumu kaşındırmaya başlamıştı.O gün son derece eğlendik kardeşimle ve eve dönme zamanı geldi tekrar otobüs beklemeye başladık ama biraz geç olmuştu ve otobüsler tıklım tıklımdı.Ürksemde babam orada olduğu için umursamayarak gelen otobüse bindik ailecek.Arkalara doğru ilerledik ve iki durak sonra otobüs tamamıyla insanla dolmuştu.Bu insanlar...neden bu kadar çoklar ve gece yarısı diye düşünmeden edemedim.Ben bunları düşünürken artık tutunacak yerim yoktu.ellerim iki yanımda dim dik ayaktaydım ve bir yanımda bir çift diğer yanımda annem duruyordu.Çok geçmeden yanımdaki çiftin erkek olanı yanındaki kadını kendine daha da çekti ve kadından "cık cık"(kınama sesleri)geldi.Ben yine hiç bir şey fark etmedim.Kadının yerini ben almıştım artık.Annem rahatsız oldu.Babamı aradı ama otobüsün içinde kardeşim ile kaybolmuştu sanki.Sonra sağ... sağ bacağımda bir sıcaklık hissettim ama çok yakındı çok ama çok.Annem...
Belicia ağlamaya başlamıştı artık,kalbi ise preslenmiş gibi acımaktaydı.Göz yaşlarını defterine akıtmaya devam etti aynı zamanda daha da bastırarak yazdı olanları.
Annem adımı seslendi o an rüyadan ayrılmış gibiydim ve sağ bacağımdan giderek göbeğime doğru inen eli işte o an hissettim.Annem beni uyandırmıştı.O seslenene kadar hiç bir şey hissetmemiştim sanırım böyle oluyormuş basiret bağlanması.Çok korktum,öyle korktum ki yerimden hareket edemedim ama annem beni kendine nasıl çekiştirdiyse arkamda bana izinsiz dokunmaya* çalışan adamın ayağına bastım.Annem beni cam kenarına çektiğinde dilim tutulmuş gibi hissediyordum.ve eve varmaya daha çok vardı.cam kenarındaki kolluklara tutunduğumda otobüs biraz boşalmış ve o adam sanıyorum ki otobüsten inmişti "umarım cehenneme gider." Cebimden çıkardığım kulaklıklarımı takındım artık rahat hareket edebiliyordum.yol bitene kadar müzik dinledim fiziksel olarak dışarıdan o gözüküyordu ama içimden az evvel yaşadığım şeyi düşünüyordum.Neden ses çıkarmadığımı,neden o şerefsizi rezil etmediğimi? Her halta parlayan ben bunda neden sessiz sedasız kalmıştı...korkudan yüzüne bile bakamamıştım neye benziyordu kodumun iti.
Belicia yüzünü yıkamaya gitti ve döndüğünde yazmaya devam etti.Daha sakin bir şekilde.
Otobüsten bir durak önce inmiştik iyki öyle yaptık, otobüsten ilk önce ben indim ailem arkamda ben önde eve doğru yürümeye başladım. o gece rüzgarlıydı ama içimin yangınına merhem olmuyordu.İşte o an tek düşündüğüm şey bunu neden yaşadığım değildi başta sana o günkü görünüşümü neden anlattığımı şimdi daha iyi anlamışsındır.son derece paspaldım.düşündüğüm tek şey bu masumiyetime olan saldırıyı görünüşüm yüzünden,konuşmam yüzünden,gülmem yüzünden,kokum yüzünden,makyajım yüzümden...yaşamadım bir şerefsiz istedi diye yaşadım.O mutlu olsun diye yaşadım.
Bu olaydan sonra hayata karşı olan isteklerim daha da minimalleşti.Artık hayat arkadaşımı seçerken hiç bir kriterim yok tek istediğim beni koruyacak kişiyle birlikte olmaktı.Her hangi bir özelliği olmasını istemiyordum sadece beni kötülüklere karşı korusun ve beni koşulsuz sevsin.Sadece bunu istiyorum günlük,sadece bunu istiyorum.Çünkü ancak onunla birlikte hayata karşı daha güçlü olur ve savaşırım.Beni sevenle birlikte olmayı isterim artık kendi sevdiğimle değil.Göz gördükçe gönül sever ki zaten.
Belicia bir aptal (?) gibi gülümsedi.
2016 yazından gelecekteki hayat arkadaşıma sesleniyorum, beni koruyacak ve sevecek olan insan bana gelene kadar hayatında iyi şanslar...
Merhaba,son dercee hassas bir konu bunu kurgularken tecrübelerimden ve okuduklarımdan yararlandım (bu konuda tecrübem olması ne kadar acı.) ama sadece bir kurgu olmadığını söylemek isterim bu olaylar gerçekten yaşanıyor hemde her gün.Her gün bir, belki daha fazla "Belicia" daha hayata daha "minimalist" bakmaya başlıyor bu acı verici hemde fazlasıyla.
*taciz kelimesini ürkütücü bulduğum için kullanmak istemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni yumuşakça öldür (Gerçek Hikâyeler )
Short StoryBU KİTAPTAKİ HİKÂYELER GERÇEK HAYATTAN ESİNLENİLEREK KURGULANMIŞTIR. Bu kitaptaki karakterler dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan kızlardır.Hepsinin farklı bir hikayesi vardır ama tek bir isimleri vardır "Belicia." (+ olarak erkeklerin bakış açısı i...