William'a Mektup

53 10 7
                                    

Medyaya uğrayınız ❤
(Bölümü cesareti kırılanlara ithaf ediyorum.)

20 Ekim

Sevgilim'e

Mektubunu aldım,okudum belki yüzlece kez tekrar tekrar hiç sıkılmadan...Sonra düşündüm okurken neden ağladığımı.Gözlerimden akan yaşların anlamı neydi?
Neden duygu mekanizmam beni yarı yolda bırkmıştı...Ağladım çünkü fark etmedim.Seni fark edemedim,duygularını anlayamadım.Özür dilemem mi yoksa boşvermem mi gerek bilmiyorum ama bildiğim tek şey bunları; sonsuzluğa uçmadan önce söylemediğin...Cesaretsiz oluşun.

Ağladım Will hemde hıçkırarak,posta kutumda ölüm davetiyenin* yanında aşk mektubunu görmemle yıkıldım.Şimdi kendimi nasıl affedeceğim,nasıl teselli bulacağım sensizlik dolu bu boş kasabada,nasıl bırakacağım seninle olan anılarını düşünmeyi?

Bırakamayacağım,beni bu kadar güzel seven bir adamı kaybetmek...en büyük cezam oldu.Gitmeden önce yaptın yine yapacağını kısas ile cezalandırdın beni.Senin masum aşk mektubun bende kapanmayacak yaralar bıraktı.Anlayamamamın cezası bu kadar ağır olmamalıydı Will,canına kıymadan önce bana danışmanı isterdim.

Canım o kadar yanıyorki seni sevdiğimi unutmak üzereyim.Ben seni sevmekle meşgulken seninde beni sevdiğini düşünemedim evet aptalım.
Çünkü gözümü kör etmiştin.İlk günden beri sana tutkundum.

Tanıştığımızda siyah kazaklarımızla tam bir couple gibiydik.Beni sana çeken renk siyah oldu şimdi seni benden alanda siyah,gecenin sonsuz siyahı...
Seni sevmeyi bırakmadım beni kör etmesine izin verdiğin için seni suçluyorum,bana hiç bir zaman seni seviyorum demedin sana milyonlarca kez dememe rağmen. Ben ise senin söylediğini düşledim.Bekledim her gece mesajının sonunda gülümseyen yüzün yanında bir not olarak.Aptalsın.
Çok güzel konuşuyorsun mükemmel ses tonun ile beni kendine mühürlüyorsun ama iki kelimeyi yan yana getirmeye çekiniyor büyük bedenin.
Korkaksın,karşımda dümdüz duvar gibi suratınla herşeyi gizleyecek kadar korkaksın, sevgini gizleyecek kadar korkaksın.Yeri gelse beş -on (!) densize haddini bildirirsin tek başına ama konu duygularına gelince tam bir eziksin.Seni seven kızı göremeyecek kadar körsün.Sana ilgisini hissedemeyecek kadar soğuksun.Duvarların seni korumuş kötülüklerden fakat aynı zamanda gerçek sevgidende.
Aynı cümleleri tekrarlamak istemezem de devam edecek biraz daha gücüm var,bazı şeyleri açıklamama izin ver.Çok konuştuğum zamanlarda yüzüne takındığın aşşağılık(!) sevimli gülümsemeni bir kenara bırak ve beni iyi dinle.Mezarının başında sana bunları onlarca kişinin huzurunda anlatacağım onlarda şaitlik edecekler.

Beni sevdiğini söylemişsin sonunda ama bir şeyi unutmuşsun,sana nasıl davrandığımı anlatmayı...
Seni gözümden sakınırdım,sana bir şey olmasın diye sana annen muamelesi yaptığımda bana kızardın,ben üzülürdüm ama sonra bana sarılırdın unuturdum hemence dediklerini.Beni bazen çok kırardın sorumsuzdun çoğu zaman, ama sonrasıda yaptığım ezik espirilere gülerdin ben yine unuturdum kırgınlığımı.Toplu buluşmalara kolsuz tshirt ile gelirdin sinirlenirdim.Herkesin içinde garip garip hareketler yapardın anlamazdım nedenini dahada kızardım.Sırtını sergilerdin sonra durduk yere aptaldın düşüncesiz bir aptaldın kimseyi umursamazdın...sana odaklanmakta güçlük çekerdim kızarırdım hemen, bu yüzden beni saklasın diye hep en açık tonda fondötenleri sıvardım suratıma yanına geldiğim zaman.Kışı çok severdim çünkü her yanını gizlerdin beraberinde beni de.Yanım gelirken, usanmadan her gün taşıdığın kareli poların üstündeki en beğendiğimiz yumuşatıcı kokusu sensizliğime merhem olmuyor.Onu annene bırakıyorum.Senden geriya kalan tek fotoğrafımızı ve mektubunu alıyorum.Beraberinde senelerdir taşıdığın gönül yükünü de.Fotoğrafta ikimiz gülüyoruz kalplerimiz aynı atıyor ama benimki giderek hızlanıyor çünkü yanımda senin sıcaklığını hissediyorum.

-B

Belicia mektubu katladı gözlerindeki iki damla göz yaşını kenara savurarak Williamın mezarının başındaki annesine sarıldı bir şeyler daha söyledi.
"Beni sevmeyin annecim,ben oğlunuz üzdüm,beni sakın sevmeyin."

*Willin kasabasında ölülerin yakınlarına merasim davetiyesi gönderilir.

Benim birbirinden cesur (!)okurlarım bugün nasıllar,bölümdeki her bir detay umarım gerekli mecralara ulaşmış ve güzelce anlaşılmıştır.Bu küçük minnak hikayemsi mektubu dramatikleştirme cüretini kendimde gördüm ve sizi üzdüm biliyorum ama bizi bilen bilir ters köşe pirensesizyiz yani :)
Eğer bölümü anlamakta güçlük çekiyorsanız bir önceki bölümü tekrar okumanızı tavsiye ederim.Allaha emanet.
See ya!

Beni yumuşakça öldür (Gerçek Hikâyeler )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin