Antik Dengenin: Doğuşu

8- Başkent(2)

Harmony ve Jasmine ikilinin yanına  gelip oturduklarında Jasmine gördüklerine inanamadı. Önünde dumanı tüten bir et vardı. Tabi şaşırdığı kısım et olması değildi duman ile beraber ciğerlerine inen onun gibi danitan'ını açamamış birine bile güç hissettirmeseydi. Gözleri ile bu eti yapan Marco Amcasına baktı. Sanki bir şey demesini ister gibi Marco'nun gözlerine bakıyordu.

Marco da bunu fark edip konuşmaya başladı. "Bu et bir Kral alemi başlangıç seviyesindeki bir kaynak canavarına ait. Bildiğim kadarı ile sizin gibi üst seviye Klanlar bile en fazla Usta alemindeki kaynak canavarlarını yiyorlar. Ki bu bile en iyi klanların yiyebileceği bir öğün. Onda da her baharat karıştırılıp servis ediliyor bu yüzdende etin içindeki güç safsızlaşıyor. Benim yaptığım pişirme yönteminde ise baharatları eski usul bir kombinasyonla birleştirip etin saf enerjisini koruyorum bu sayede de hem danitandaki enerji kararlılaşıyor. Hem de kas gücü bir miktar artıyor. Tabi bu bir miktar yediğin canavarın alemine göre değişiyor" değip sözünü bitirdi ve önündeki şaşkınlıktan ağzı açık bir şekilde onu izleyen ikizlere baktı.

Yemeklerini hızlıca bitiren üçlü üstlerini değiştirmeye gitmişti .Etlerini yedikleri anda içlerine isleyen enerjiyi klana gittiklerinde harcayacaklarını bildikleri için yüzlerinden gülümsemeleri düşmüyordu.

Harmony eline aldığı sarı elbiseye gözleri parıldayarak bakıp Jasmine'nin üzerine tuttu. Elbisenin üstünde beyaz zarif işlemeler eteğindeki göze batmayacak seyreklikteki incileriyle Jasmine'yi birebir tamamlıyordu.

Jasmine de elbiseyi beğendiği için bilmese bile 5 Altınlık olan kıyafeti üzerine geçirdi. Tabi bu sırada Jamar orada değildi.

Harmony ise elindeki Beyaz, mavi yakuttan yapılmış yaprakları olan elbiseyi üzerine geçirmişti. Bu kıyafeti giydiğin de doğuştan gelen asaleti daha da gözler önüne çıkmıştı.

Kıyafeti tam olarak üzerine ayarladıktan sonra babasının Jamar için aldığı siyah pantolon ve kırmızı gömleği mağaradaki taşlardan birinin üzerine koymuş Jamar'ın giyinmesi için Jasmine ile babasının yanına gitmişti.

Kısa süre sonra Jamar da yanlarına geldiğinde hazırlardı. Babası da mavi bir gömlek altına siyah bir pantolon giyerek her zaman ki kombini tekrar yapmıştı. Dörtlü yavaş adımlarla mağaranın olduğu bölümden ayrılmış Başkente doğru ilerlemeye başlamışlardı.

Dört saatlik bir yürüyüşün ardından Başkentin beyaz surlarının önüne gelmişlerdi. Girişte en az 30 metrelik bir kuyruk vardı. Çoğunun gezgin olduğu kıyafetlerinden belliydi.

Marco sıraya geçmek yerine yavaş adımlarla girişin yanındaki muhafıza doğru yürümeye başlamıştı. Çocuklarda onun yürüdüğünü görünce peşine takılmıştı. Herkes onlara büyülenmiş gibi bakıyordu. Ve aralarında fısıldaşıyorlardı. Kıyafetlerini görenler onların bir Asil olduğunu hemen anlamışlardı. Yürüyüşlerinde bile Asalet vardı. Kim onları durdurup sıraya geçmelerini söyleye bilirdi ki.

Marco kısa bir sürede muhafızın yanına gelmişti. Onu gören muhafız ise ne yapacağını şaşırmıştı. Kendini toparlaması ise çabuk gerçekleşmişti.
Marco elinde olan bir madalyonu çocuklara göstermeden muhafızın görmesini sağlamış. Sonra madalyonu boyutsal yüzüğüne atmıştı .O sırada da muhafızın değişen yüzüne bakıyordu. Muhafız telaşlanmış bir şekilde hemen girişin kapısını açmış ve kenara çekilmişti. Yüzünün beyazlanmasından  korktuğu belli oluyordu.

Marco yavaş adımlarla başkente girmiş ardından Gölge Klanının olduğu bölgeye doğru yürümeye başlamıştı. Fakat etraf çok kalabalıktı bütün halk tek bir yolu açmış heyecanlı bir şekilde oraya bakıyordu.

Yavaş adımlarla en arkadaki halktan birini kendine doğru çevirip "Bu gün burada ne oluyor?" diyerek orta yaştaki adama bakmıştı. Adam bir anda çevrildiğinde çok sinirlenmişti fakat bu siniri Marco'yu görünce bir balon gibi sönmüştü ve başını eğip" Bu gün Macht İmparatorluğu Prensi Hiro'nun gecikmiş doğum günü var. Bunun şerefine de bu gün geçit töreni yapılmaya karar verildi. "diyerek sözünü bitirmişti.

Marco alana bakıp tekrar adama döndü ve elinde çevirdiği bir altını adamın ellerine doğru attı. Adam ise sanki avını bekleyen aslan gibi altına atılıp tuttu. Ve Marco'nun önümde eğilmeye başladı. O sırada ise Marco çoktan arkasını dönmüş çocukların yanına gidiyordu...