Aradan bir hafta geçti. Saray temizlenmiş Colin'in istediği yardımla 200 kişilik bir ekip saraya çoktan varmıştı. Tek sorun Colin'in hala uyuyor oluşuydu. Kan özünü yakmak onun vücudunu derinden etkilemişti. O uyurken bebeklere Bella bakıyordu. Tabi 6 yaşlarında olan Ryan ve Evan'ı saymayı unutmayalım. İkisi de bir bebeği sahiplenmiş yanlarından ayrılmıyorlardı. Evan Harmony'i herkesten sakınıyordu. Dadılar bile bebeğe zor yaklaşıyordu. Uyuma zamanı gelince sadece elini bırakıyordu.
Ryan'sa Hiro ile ilgileniyordu. Oda Evan'in Harmony'e yaptıklarını Hiro'ya yapıyordu.
İkisi de onları kendi kardeşleri gibi benimsemişlerdi. Ama iki kişi haricinde kim bilebilirdi bu günler onları belki son görüşleri olacağını.
------------
Kral Hank bebeklere ve Coline baktıktan sonra Hazine odasına doğru ilerledi. Kapıdaki muhafızları gönderip formasyonu aktif etti. Hızlı adımlarla odaya girince her zaman yaşadığı his onu sarmaladı. 5 bin yıllık hazine önündeydi. Hepsinden farklı güçlü aura yayılan hazinelerde gezdirdi bakışlarını. Oda sarayın tüm altını kaplıyordu. Yerin 50m altına yerleştirilmiş olan odaya tek giriş yapılan bu formasyondu. Sadece taht sahibinin isteyerek akıttığı kanla aktif olan formasyon bu hazineleri asırlarca korumuştu. Bir zaman sonra buraya sığmayan eşyalar yüzüklere konulmuştu. Onlar bile 5 6 tepe oluşturmuş odanın bir köşesinde duruyordu. Kral Hank boş yüzüklerin olduğu bölüme ilerledi. Eline aldığı iki yüzüğü doldurmaya başladı. Ne kadar koyarsa koysun hazine odası hiç boşalmıyordu.Formasyon sayesinde gidenin yeri dolu yüzüklerde varsa hemen dolduruluyordu. Kral Hank ikisine de on binlerce malzeme koyup koyup girişe doğru ilerledi. Arkasına baktığında hep gördüğü alan karşıladı onu. Bu tıpkı bir lanet gibiydi onlar için. Sahip oldukları şeyler herkesin ağzını sulandırıyordu. Kral Hank odadan çıkıp kapıyı kapattı. Titrek bir nefes alıp çocukların yanına gitti. İçini kavuran kararı Colin uyanınca açıklayacaktı. Ama şimdilik çocuklarıyla vakit geçirmek yegane amacıydı.
------------
5 saat sonra çocukların odasına giren hizmetiyle herkesin bakışları ona döndü. Kadinin bakışları mutlulukla parlıyordu.
"Kraliçe uyandı majesteleri" bunu duyan Kral Hank kucağındaki bebeği dadıya verip hızla yerinden kalktı.
"Siz burada kalın ben çağırınca gelirsiniz"Hızlı adımlarla odaya giren Kral yüzüne canlılık gelmiş eşine baktı. Kırmızı gözleri tekrar canlılığını kazanmıştı. Kral Hank yanına giderken kraliçe yatakta dikleşti.
Eşinin boynuna kollarını dolayıp titrek bir nefesle kokusunu içine çekti. Gözleri dolarken eşinden ayrıldı. Bakışları tehditkârdı."Onların kanını akıtmak istiyorum Hank. Eğer kan özümü yakmamış olsaydım ilk beni eğer fark etseydi çocukları öldürecekti! Be ben onları zar zor korudum. Ya ölseydim Hank bebeklerim yeğenlerim onlarda ölürdü.. Başım çatlayacak gibi kan özünü yakmak ekimimim birazını yok etmeme sebep oldu." Diyen Colin yatakta biraz kaydı. Kral yanına doğru uzanıp eşinin kafasını göğsüne yerleştirdi. Kararını açıklamak istese de Colin'in vereceği tepkiyi az çok biliyordu. Ama başka şansı yoktu. Ölme ihtimallerini en aza indirecek tek seçenek buydu.
"Colin bir karar aldım. Ama lütfen aşırı tepki verme." Colin bu sözlerle başını göğsünden çekip Hank'in gözlerine bakdı. "Çocuklarımızı korumamızı sağlayacak bir yol buldum. Onları eskiden bu gezegende yaşayan dostumun gittiği gezegene göndermek istiyorum. Çoktan ona bir haber gönderdim. Durumumuzu zaten biliyor Colin. Bu savaş ne kadar süreceği belirsiz. Geri dönüt olarak bana can borcu olduğunu onları canı pahasına koruyacağını söyledi. Herşey hazır sadece senin onayını bekliyorum." Colin ciddiyetle dinledi Hank'i ama dolu gözleri içinin acısını gösterir nitelikteydi."Hank onları koruyabiliriz daha fazla muhafız koyarız. Gizli formasyonlar yaparsın. Kimsenin girmesine izin vermem odaya. Yeğenlerim de yardım eder bana. Lütfen göndermeyelim onları." diyen Colin ağlamaya başladı. Yıllar sonra ilk defa ağlayan Colin Hank'in bir şey demesini bekliyordu. Onu onaylamasını istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Antik Dengenin: Doğuşu
FantasiTekrar mı başlıyorum? Yine mi? Bu kaçıncı oldu? Böyle planlamamıştım.. --------- Beyaz gözlü adam önündeki güzeller güzeli kadına bakıyordu. Gözlerinde ki derin özlem ve sevgi uzaktan bile anlaşılabiliyordu. Adam bir adım öne gidip kadının yanağına...