• uyarı: şiddet, silah
sarı, dibi gelmiş saçlarını ince bir siyah tokayla at kuyruğu şeklinde toplarken tek düşündüğü şey arkadaşının susmasını istediğiydi. okul koridorları yeterince rahatsız ediciyken yanındaki ona bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. çocuk yalnızca kafasını sallıyordu, onu pek dinlediği söylenemezdi.
yemekhaneye geldikleriyle upuzun sırayı görmeleri bir oldu. kenma gözlerini devirdi. pek aç değildi zaten ve bu uzun sırayla birlikte iştahı iyice gitmişti. arkadaşı öne kendisi ise onun bir arkadasına geçti.
"bugün yemek kesin çok güzel," dedi. kenma derin bir nefes verdi. arkadaşı bunun bir cevap olduğunu bildiğinden çok irdelemedi.
kenma dalmış bir şekilde önündekinin ensesini izliyordu. tam o sırada herkes gibi onun da dikkatini çeken bir şeyler oldu.
simsiyah giyinmiş, maskeli ve silahlı bir grup yemekhaneyi bastı. kenma çığlıklar duyuyordu. okuldakilerin çoğu çığlık çığlığaydı. kimisi koşuşturuyor, yardım çağırmayı deniyordu.
"kimse hareket etmesin!" maskelilerden biri ortaya çıkıp tabancasını gösterdi. "hareket eden veya telefonuna yönelen biri olduğunu görürsem anında vururum!"
çığlıklar kısa bir süreliğine kesilmişti.
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stockholm syndrome ⎯ kuroken
Fanfiction• uyarı: şiddet, silah stockholm sendromu; rehinelerin, kendilerini esir alanların duygularını anlama durumuna gelmeleri ve daha sonrasında suçlulara yardımcı olmaya çalışmaları ve sonunda özdeşim kurmaları halidir.