crush ☆ﾐ kang minhee

🦋4

✨sejin, yine minhee yüzünden derse odaklanamıyordu. ne yaparsa yapsın ya gözleri kayıyor, ya da gencin varlığı onu heyecanlandırıyordu. o böyle dalmış gitmişken tarih öğretmeni bay kim "sejin bize bu şairin adını söyleyebilir mi?" diyip, öğrenciyi dinlemediği an yakalamanın zaferiyle gülümsedi.
tabii ki de cevabı bilmeyen sejin birkaç saniye boyunca boş gözlerle önüne bakıp düşünmeye başladı. ve kurtarıcısının sesini duydu "kim so-wol".
minhee'nin fısıltı hâlinde söylediği cevabı seslice söylemesi sayesinde tarih öğretmeni onunla uğraşmaktan vazgeçmiş ve aldığı doğru yanıt sayesinde sadece oturabilirsin demişti.

sejin rahatlamış bir şekilde sıraya geri oturduğunda tatlı sıra arkadaşına dönmüş ve içten bir gülümseme sunmuştu. bu güzel gülümsemeye karşılık olarak minhee de gülümsedi.

ve o an bu iki genç için akan zaman durmuş; duygular sonsuzluğuna sürüklemişti minik kalpleri.

🦋

matematik öğretmenleri bir proje ödevi vermiş, gruplar hâlinde de, bireysel de yapabileceklerini belirtmişti.
sejin için bu berbattan öte bir durumdu çünkü ne sınıfta bir arkadaşı ya da proje eşi olabilecek kadar konuştuğu biri, ne de bir matematik projesine yetecek kadar bilgisi vardı. aslında bilgi demeyelim de, tamamen üşengeç olduğu inkar edilemez bir gerçekti. hoca duyurusunu yaptıktan sonra zilin çalmasıyla sınıfı terk etmişti, sejin ise kara kara ne yapacağını düşünüyordu. çünkü emin olduğu bir şey vardı ki, o da bu ödevden çok düşük bir not alacağıydı. bu sırada minhee'nin adını seslenmesiyle yanına döndü.
"İstersen beraber yapabiliriz." dedi minhee.
onun aptallığınu bildiği için acıdığını düşünse de, gencin tek bir amacı vardı aslında; o da sejin ile beraber olabilmek.

okul çıkışında bir kafede ödeve başlamayı kararlaştırmışlardı. ikisi de okulun son zilinin çalmasını heyecanla bekliyordu. fakat bunu belli etmemede fazla başarılılardı. her şey her günkü gibi sıradan, olaysız geçiyordu.

                                 🦋

sınıftan beraber, sohbet ederek çıkmışlardı. koridordaki gözleri sejin üzerinde hissedebiliyordu. başarılı, yakışıklı, bir de voleybol takımının kaptanı minhee tüm kızların, hatta erkeklerin gözdesiydi. herkese karşı iyi niyetle konuşsa da, ilk defa bir kızla bir yere gittiği görülüyordu. sejin tüm bu kıskanç gözlerden biraz gerilmişti. dikkatleri üstüne toplamaktan oldu olası nefret etmişti. minhee'den yavaş yavaş birkaç adım yana kaydığında genç, kızın elini tuttu ve eskisinden daha yakınına çekti.

neyse ki başları öne eğik olduğundan kimse iki gencin yanaklarını saran pembeliği fark etmemişti.

🦋bu bölümden sonra daha çok sejin-minhee göreceğiz uwu.
tatlı ve masum bir kitap olacak şu anki gidişata göre. ama araya bir x1 üyesini sokup işleri farklılaştırıp azıcık olay yaratmayı düşünüyorum. ya da düşünmesem ve daha sakin ilerleyen, şeker ilişkiyi anlatan bir kitap mı yapsam kararsızım :/

oylarınızı bekliyorum!❤️