Bölüm şarkısı: Alan Walker- Darkside
Keyifli okumalar :)
Kendimi haftalardır uyumuş ve yeni kalkmış gibi hissediyordum. Hava önce ki günlere göre güneşliydi. Ve kuşların ötüşmesi insanı güzel bir günün güzel bir başlangıcı gibi hissettiriyordu. Ama içimde olan kuşku ve merak, bu hissi yaşamam için engel oluyordu.
Aniden kapı açıldı ve herkes içeri girdi. Ben gözlerimi şaşkınlıkla açarken Kutsal, Mavi ve Karan çoktan içeri girmiş yatağın etrafına dolaşmışlardı.
"Günaydın," dedim hala üzerimde olan şaşkınlıkla. "Bir sorun mu var?" diye devam ettim.
"Hayır bebeğim bir sorun yok. Uzun zamandır uyuyorsun da o yüzden sana bakmak istedik." dedi Mavi, tebessüm ederken.
Bana 'bebeğim' diye seslenmesi içimde yaratan heyecan hissini bir yandan yatıştıtmaya çalışırken bir yandan da Kutsal ve Karan'ın yanında böyle söylemesi utanmama sebep oldu.
"Bebeğim?" dedi Karan. "Bebeğe benzer bir yanını göremiyorum." diye ekledi. Uğraşmaya yer arıyordu. Ve ben çoktan kaşlarımı çatmıştım bile.
"Günaydın, Tatlım. Umarım uykunu almışsındır çünkü bugün çok uzun bir gün olacak. Hiç vaktimiz yok. Bu yüzden hemen hazırlansan iyi edersen." dedi Kutsal.
Yataktan kalktım ve hemen dolaba yaklaştım içinde dizlerimin biraz üstünde biten bir mavi renkte elbise aldım. Hiç utanmadan tişörtümü çıkarıp attım. Ve elbiseyi üstüme giydim. Altımda olan şortumu da hemen alttan aşağıya indirdim. Örgülü olan saçlarımı açtım ve salık bıraktım.
"Hazırım! " dedim. Ve gülümsedim.
"Hızlı ve güzel... " dedi, Karan.
Mavi, kolumu tuttu ve kapıyı açıp dışarı çıkardı. Merdivenlerden o kadar hızlı inmişti ki son merdivenden takılıp düşecektim.
"Mavi!" dedim. Nefes nefese kalmıştım.
"Sakın bir daha öyle bir şey yapma. Abin diye onun yanında soyunacağın anlamına gelmez. Ve ayrıca biraz beklesen ne olurdu?" dedi.
"Kötü bir şey yapmadım. Çıplak değildim ve sadece üstümden giydim. Kutsal vakit yok dediği için orada hızlı giyindim. Ve sakin ol. Dediğin gibi o benim abim. " dedim.
Merdivenlerden inme sesleri geldi. Ve kafamızı merdivenlere çevirdik.
"Abin geldi, kardeşim. " Dedi Karan. Kolunu omzuma atıp kendine doğru çekti.
"Kolun nasıl oldu?" diye sordu ve koluma bakmak için çevirecekken kolumu gizledim ve omzumda ki kolunu da kaldırdım. Kafamı Mavi' ye çevirdim ve kaşları çatık Karan'a bakıyordu.
"Ne kolu? "Dedim. Ona susmazsan döverim bakışlarımı yolladım. çünkü Mavi böyle bir şeyin olduğunu duyarsa eğer...
"Dün seninle tartıştıktan sonra kolunu sıkıp morartmıştım ya farkında olmadan. " dedi. Cidden çıldıracağım.
Mavi, şimdi gözlerini kapatmıştı. Elini yumruk yapmış ve parmak boğumları bembeyaz olmuştu. Boyun damarları kendini tuttuğu için belirginleşmişti. Ve bu onu daha korkutucu yapıyordu. Gözlerini açtı ve öfke saçan gözlerini Karan'dan ayırmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Dolunay Dünyası
FantasyHer şey, O, kolyeyi bulduktan sonra başladı. Dolunay' ın kötü bir zamanda rüyasına giren, Rüya Yöneticisi Mavi, yazılı kanunlarından en önemlisini bozar. Hiç bir şeyden haberi olmayan Dolunay, aslında kim? Mavi ve Dolunay, izleyecekleri bu yolda...