Mavi Dolunay Dünyası

3- Kimsin Sen?

Sam kim- who are you
( bölüm şarkısı)

Aniden dönüp, çarptığım şeye baktığım sırada mavi gözlerle karşılaşacağımı tahmin etmemiştim.

Korkudan gözlerim dolmuş bir halde suratına bakıyordum. Düzensiz nefes alışverişlerim beni daha çok panik haline getiriyordu.

Yavaş yavaş arkaya doğru bir adım attım. Ardından o da bana bir adım attı. Bu sefer iki adım daha arkaya gittim. Ama o yine tek bir adımla arada ki farkı kapattı.

Tekrar bir adım daha arkaya atmayı planlamıştım ki duvara toslayana kadar planım suya düştü.

Ahh tanrım sanırım korkudan öleceğim.

"Sana benden korkmamanı söylemiştim." dedi.

İçimi okuyor...

"Senin içinden konuştuğun şeyleri duyabiliyorum."

Hadi ama böyle şaka mı olur?

"Nasıl bir şaka olsun isterdin."

"Sen..."

"Ben..." aramızda bir adım bile olmayan boşluğu doldurup burun buruna geldik.

"S-sen kimsin?"

"Bu soruya cevap vermeden önce şu konuda bir anlaşalım lütfen."

Burun buruna olan temasımızı kesip kulağıma doğru eğildi ve bir süre durdu.

"Benden sakın korkma! Bu bir... " fısıldar gibi demişti Ve sesi çok etkileyici bir tonda kullanmıştı.

"İkincisi ne söylersem inanmak zorundasın."

Şimdi kulağımla olan mesafesini kesip
Tekrar eski yerini aldı.

"Ben senden korkmuyorum."

"Hmm. Sanırım ikinci kuralı duymadın, bana inanmak zorundasın, iç sesini duyabiliyorum. Bu yüzden benden korkma."

"Daha fazla bu saçmalıkları dinleyemeceğim!"diyerek ittim. Ve ardından girdiğim kapıdan geri çıkıp ardından kapattım. Bir süre kapattığım kapının önünde durdum.

Yine rüyadayım. Sakin ol Dolunay...

"Üzgünüm ama bu sefer rüya değil..."

Ses iş yerinin kapısından geliyordu.
Bu kapıyı hiç açılmadan nasıl orda duruyordu.

"Bak, ben seni görmedim tamam mı?
Kimseye bir şey söylemeyeceğim.
Söz veriyorum..."

Yere eğilip yerdeki çantamı aldım. Ve ardından doğruldum.

Buradan kurtulmalıyım. Lanet olsun çocuk içimi okuyor ve ben hala içimden konuşuyorum.
Duyuyor musun beni?

Kahkaha attı."Evet, duyabiliyorum."

"Kafayı yiyeceğim, cidden!"

"Gerçekten, işimiz iş seninle!"

"Hey! Ben sorumun cevabını alamadım. "

"Bende sorumun cevabını alamadım.
Senin sorunu cevaplamadan önce benim dediklerimde anlaşmamız gerekiyor. "

"Evet! Birincisi senden şu an deli gibi korkuyorum. Ikincisi sana inanmak istemiyorum."

"Güzel! şu an bunu dediğine göre korkunu yenmiş bulunmaktasın Dolunay. Ama bana inanmak zorundasın."

"Tamam sana inanıyorum. Kimsin sen?"